İZMİR'İN İŞGALİ VE MUSTAFA KEMAL

İZMİR'İN İŞGALİ VE MUSTAFA KEMAL
İZMİR'İN İŞGALİ VE MUSTAFA KEMAL

İzmir’imizin hemşehrileri arasında sayılmak bana sonsuz bir sevinç ve övünç olmuştur

İzmir’imizin hemşehrileri arasında sayılmak
bana sonsuz bir sevinç ve övünç olmuştur


İzmir hemşehriliği
İzmirliler Atatürk’e 14 Eylül 1922 tarihinde hemşehrilik teklif ederler ve Atatürk tarafından kabul edilir. Atatürk, 24 Eylül 1922 tarihinde İzmir Muhterem Hamiyetli Ahalisine hitabı ile yazdığı mektupta:
“İzmir Belediye ve Yönetim Meclisleri aracılığı ile bana İzmir Hemşehriliği sanı verildiğini öğrendim. Ülkemizin Akdeniz’e karşı ışığı olan, düşman işgalinden kurtulması için bütün ülkeyi seve seve yıllarca sıkıntılara sürüklemiş bulunan İzmir’imizin hemşehrileri arasında sayılmak bana sonsuz bir sevinç ve övünç olmuştur.
Bundan yaklaşık üç yıl önce İzmir felaketi ile yüreği en büyük üzüntü ve aynı zamanda en güçlü bir inanç kararlılığı ile çarpmış; başladığımız bağımsızlık savaşında bana en güçlü umutları vermiş olan yiğit Erzurum halkı da beni hemşehrileri arasına almakla ödüllendirmiş oluyordu.
Bana ulusal savaşımızın, önemli bir girişiminin başlangıcını anımsatmakta bulunan Erzurum hemşehriliğine, savaşımızın zaferini müjdeleyen İzmir hemşehriliğini ekleyerek, değerli bir ödül vermiş oluyorsunuz.
İzmirli hemşehrilerime sevgi ve bağlılıkla teşekkürlerimi sunarım. İzmir’in acılarını gidermek için genel görevlerimizin verdiği zorunluluktan başka özel ve içten bir ilgi ile çalışmak, benim için bir ülkü olacaktır.
Hepinize selam ve sevgi hemşehrilerim” der.
Ve bu yazı dizimizi İzzet Hümâyi Elçioğlu’nun ilk iki kıtasını bestelediği İzmir Marşı ile bitiriyoruz.
İzmir’in dağlarında çiçekler açar.
Altın güneş orda sırmalar saçar.
Bozulmuş düşmanlar yel gibi kaçar.
Yaşa Mustafa Kemal Paşa,yaşa;
Adın yazılacak mücevher taşa.

***

İzmir’in dağlarında oturdum kaldım
Şehit olanları deftere yazdım.
Öksüz yavruları bağrıma bastım.
Kader böyle imiş ey garip ana
Kanım feda olsun güzel vatana.
Bu hepimizin bildiği İzmir Marşı. Bir de pek bilinmeyen 1923 yılında Saksonya Devlet Orkestrası Şefi Kurt Schindler’in besteledeği güftesi Mustafa Nermi Bey’e ait olan TÜRK İZMİR MARŞI vardır. İşte o marş:

***

Karanlıklar üzerinden çekilince,
Ak bir tan müjdeledi ulu bir günü.
Hür uyandın, arkanda kanlı bir gece,
Gördün güzel İzmir kurtuluş gününü
Bir gün ki solmayan ışıklar önü

***

Yıldızlar örsün bir zafer tacı sana
O kan, yangın ve tufan görmüş Yıldızlar
Akdeniz, Türk denizi senin karşında
Sahiline mağrur dalgalar yuvarlar
Selamlar seni en şanlı asırlar

***

İzmir artık hürsün bu değil rüya
Türklük dirildi kurtuluyor Asya
Türk İzmir şan gör ebediyen yaşa
Müzik: Kurt Schindler
Söz: Mustafa Nermi
Dresden - Almanya, 07.06.1923
Pek bilinmeyen bu dizeler, hiç duyulmayan bir marşın sözleri aslında. Adı: TÜRK İZMİR MARŞI Müzik: Kurt Striegler Söz: Mustafa Mermi  7 Haziran 1923’te, Almanya’nın Dresden şehrinde tamamlanan ve yine ilk kez burada seslendirilen TÜRK İZMİR MARŞI hakkında bilgi sahibi olmamızı, özellikle iki kişiye borçluyuz. Birincisi, Hacı Angı. Önce o yazmış: “Saksonya Devlet orkestrası Şefi ünlü besteci ‘Kurt Schindler’, ulusları ölüme iten, onbinlerce ocak söndüren savaşın acılarını dile getirmek için piyanonun başına geçer ve 44. yapıtını bestelemeye başlar. Yapıt iki bölümdür. Birinci bölüm savaşın acılarını, ikinci bölüm de Alman utkusunun sevincini dile getirecektir. Sanatçı, yapıtının birinci bölümünü bitirir... Savaşın acılarını dile getiren etkili bir bölümdür bu. Schindler, Alman utkusunu ve Alman ulusunun bu utkudan duyduğu çoşkun sevinci dile getirmek için umutlu, heyecanla bekler. Oysa yıllar, Almanlara utkunun muştusunu değil, yenilginin derin acısını getirmiştir. Ulusunun yenilgisi ile yüreği yanık ünlü Alman besteci, Mustafa Kemal’in başarılarını heyecanla ve kıvançla izlemektedir. Alman bestecinin özlemini çektiği utkuyu, kendi ulusu değilse bile, bağlaşık bulunduğu bir başka ulus ve bu ulusun önderi Gazi Mustafa Kemal sağlamıştır. Ünlü besteci, bu mucize utkudan aldığı ilhamla yapıtının ikinci bölümünü artık besteleyebilir. Şimdi kendisine Türkçe bir güfte gereklidir. O dönemde Almanya’da bulunan Mustafa Nermi Bey’i salık verirler. Mustafa Nermi Bey, teklifi kıvançla karşılar ve ’Türk İzmir Marşı’başlığı altında bir güfte yazar. Böylece Akdeniz kıyılarından gelen utku nameleri, Kurt Schindler’in notalarında ebedileşir. Bu, bir yabancı besteci tarafından Gazi Mustafa Kemal’in utkusunu dile getiren ilk bestedir. Kurt Schindler, imzalı notasını, kendisine bu ilhamı veren Büyük Utkunun yaratıcısı Gazi Mustafa Kemal’e armağan eder.” Hacı Angı’nın yazdıkları, dramatik bir şekilde sona erer. Çünkü, son noktayı şöyle koymuştur: “Bugün elimizdeki Türk İzmir Marşı’nın ne bestesi, ne güftesi ve ne de bestecisi hakkında yeterli bilgiye sahip değiliz. Kimbilir hangi gazete koleksiyonları arasında, hangi tozlu evrak depolarında ilgi bekliyor.” Daha sonra Dr. Mete Soytürk işin peşine düşer. Arar tarar... Araştırır soruşturur. Ve eseri bulur. İZMİR TÜRK MARŞI, şimdi nerede? İzmir Büyükşehir Belediyesi Ahmet Piriştina Kent Müzesi arşivinde... Yani, emin ellerde.

(Bitti)