Yeryüzüne baktığınızda insanlığın uygar ve aydınlık yüzü kadar çirkin ve zalim yüzünü de görebiliyoruz. Dünyaya insanlık dersi vermeye kalkan Amerika, İsrail karşısında sessizliğinde ötesinde destekçi.

Zaman içinde şunu öğrendim. Bazı milletler, kendine dürüst, kendine adil ve kendine demokrat. Kendi dışında söylediklerinin tam tersini yapıyor.

Genelde Batı, özelde Amerika bunlardan biri.

Bazı milletler ise cani.

Örneğin Ermeniler.

Sırplar.

Yunanlar.

Ermeniler, 5-6 yüz yıl birlikte yaşadıkları Türkleri fırsatını bulduklarında çoluk çocuk demeden, hem de en insafsız yöntemlerle katlettiler.

En son örneği Karabağ''da yaşadık.

Savaşta askerlerle dövüşeceği yerde onlarca kere sivil yerleşim yerlerini vurdu. Ondan önce, Hocalı''da çocukların kafasına çivi çaktılar ve utanmadan bunu bir maharetmiş gibi hatıralarında anlattılar.

Yunanlar da öyle.

Hiç rahat durmuyor.

Tahrik, taciz, çarpıtma, saldırma ve fırsatını bulursa da katliamdan zevk alıyor.

Ege''de, Bafra Nebyan bölgesinde Çarşamba ve Terme''de yaptıklarını geride kalanlar dilden dile anlatıyor.

Sırpları da unutmayalım.

Yahudi fanatizmi devlet eliyle sivilleri öldürüyor, insanların evini başlarına yıkıyor.

Bu toplum, tarihte soykırıma uğramış olmasına rağmen zerre kadar ders almamış. Bin yıllar boyunca devletsiz kalmış ama, yine rahat durmuyor.

Bu gibileri sürdün mü, darmadağın ettin mi gene sen suçlu oluyorsun.

Kısacası insanlığın bir yüzü uygarlık ve sanat, öbür yüzü hayvani haz duygusu ile canavarlık. Bize düşen, yegâne ölçüt, değerlere göre yaşamaktır.

 

 

Haydin aşıyı anladık, alamadık, paramız yoktu veya devletler arası ilişkilerden bulamadık diyelim. Kardeşim bu nasıl toplum yönetimi?

Sokağa çıkma yasağı koyuyorsun, gelen geçiyor.

Para cezası diyorsun, garibana var, elini kolunu sallaya sallaya gezen milyonlarca kişiye hiçbir şey yok.

Kural düzen ilkesi yerle bir.

Bu nasıl yönetim?

Yönetenler güya kural koymuşlar. Herkese değil kime denk gelirse cezayı yiyor, hem de 3 bin liranın üstünde. Az da değil.

O dükkân açık, bu dükkân kapalı.

Kimi, cümbür cemaat birlikte, dip dibe, yan yana; ona ses yok, kimi iki kişi bir araya gelse ceza üstüne ceza.

İlginç bir yönetme biçimi.

Kısacası yönetimsizlik.

Haliyle kriz bitmiyor. Her gün 5-6 otobüs dolusu insan kayıp ediyoruz.

Tevekkeli atalar boşuna söylemiyor: "Balık baştan kokar" diye.

Aynen öyle.

Kural var, düzen yok.

 

 

Gençliğimden beri sinemaya ilgim var. Seyretmekten çok üretmeyi ve yönetmeyi seviyorum. Bu sebeple kendi amatör dünyamda, tabir yerinde ise beş parasız projeler yapıyorum.

Bunlardan biri de 42. Giresun Gönüllü Alay Kumandanı Hüseyin Avni. Hüseyin Avni, ömrünün 25 yılını cephelerde geçirmiş ve Sakarya Savaşı Mangal Dağı çarpışmalarında Gönüllü Alayı ile birlikte şehit olmuş bir kahraman.

Ta Balkanlarda Yunan, Bulgar çeteleriyle başlayan mücadele, Balkan Savaşları, Kafkas Cephesinde Ruslarla savaş derken Ankara''nın Haymana bölgesinde son buluyor.

Şehit olduğunda 45 yaşında bir subay.

Onun hayatını anlatan canlandırmalı bir belgesel çektim. Az evvel de belirttiğim gibi bütçem yoktu. Kimi canlandırmaları gönüllü arkadaşların yardımıyla çektim. Amatör çabayla profesyonel olmaya çabaladım. Ne kadar başarabildimse onu ortaya koydum.

Cuma günü YouTube sayfamda da yayınladım. İsteyen okuyucularımın beğenisine sunuyorum.

Linki şu: https://www.youtube.com/watch?v=jfBFdR_a5xw&t=5s