YSK Başkanı Muharrem Akkaya, geçtiğimiz hafta önemli açıklamalarda bulundu. Açıklamalardaki İBB Başkanı İmamoğlu''nun cezasının kesinleşmesi ihtimaline dair yaptığı zamansız yoruma yer verdiğim son yazımda, YSK Başkanını siyasi tartışmaya taraf olmakla eleştirmiştim Ancak YSK Başkanının açıklamaları yalnızca İmamoğlu''nun adaylığına dair değildi. Açıklamaların bir de Cumhurbaşkanı Erdoğan''ın yeniden adaylığına dair boyutu var ki, oldukça kafa karıştırıcı.

Öncelikle şunu söyleyeyim, Haziran 2018 seçimlerinden bir hafta önce seçim sonuçlarındaki farklı ihtimalleri değerlendirdiğim yazımda, Erdoğan''ın cumhurbaşkanlığı seçimini kazanıp Meclis çoğunluğunu kaybetmesi halinde çıkabilecek anlaşmazlıklar bizi seçimlerin yenilenmesi seçeneğine götürür mü, diye sorgularken, seçimlerin yenilenmesini Cumhurbaşkanı talep ettiği durumda kendisinin tekrar aday olamayacağını yazmıştım.

Tarih, 17 Haziran 2018. Merak edenler açıp okuyabilir.

Aradan 4,5 sene geçti, halen Cumhurbaşkanı Erdoğan''ın aday olup olamayacağına dair tartışma sürüyor.

Erdoğan''ın adaylığı ve YSK

Türkiye''de uzunca bir süredir, hukuki meseleleri "olabilir veya olamaz" diye tartışmak anlam taşımıyor.

Zira, "olamaz" dediklerimiz de pek ala oluyor.

O yüzden meseleyi şöyle ifade etmek belki de daha açıklayıcı olacaktır:

Erdoğan, Haziran 2023''te gerçekleşecek seçimlerde, kural olarak, aday olamaz. Çünkü kendisi halihazırda iki defa seçilmiştir. Adaylığının tek yolu, Meclis''in seçimleri yenileme kararı almasıdır.

Yani, hukuken mevcut Cumhurbaşkanı Erdoğan aday olamamalıdır.

Ancak, bunun için adaylık başvurusunu değerlendirecek olan YSK''nın bu başvuruyu reddi gerekir.

Peki, YSK başvuruyu sizce reddeder mi?

İmamoğlu davasında, siyasi tartışmalara katılması bu soruya açık bir yanıt veriyor olsa gerek.

Dolayısıyla, Erdoğan hukuken aday olamamalıdır, ancak bugünün Türkiye''sinde her şey olabilir.

Bu açıdan YSK Başkanının konu hakkındaki ifadeleri önem taşıyor.

Gazetecinin sorusu üzerine verdiği yanıtta Akkaya şöyle diyor: "Bu konuyu anayasa hukukçusu olan güvendiğim bir arkadaşımla istişare ettim. Araştırdık. Bir kanaatim var. Görüşüm oluştu."

Anayasa hukukuna göre olması gerekeni yukarıda en basit sözlerle ifade ettim. Herhangi bir anayasa hukukçusunun bunun dışında bir hukuki yorum getirmesi mümkün değil.

2017 Anayasa değişikliğinde Anayasanın değişmeyen hükümlerinin tamamı aynen geçerliliğini korumaktadır. Dolayısıyla, değişiklik sırasında bir ek madde yazılmadığı için Erdoğan için uygulanacak herhangi bir istisna da mevcut değil.

Başka bir şey ne?

YSK Başkanı Akkaya''nın Cumhurbaşkanı Erdoğan''ın yeniden adaylığı ile ilgili kurduğu cümlelerden biri de şu: "Belki aday olmaz, başka bir şey olur."

Başka bir şeyden kasıt ne?

Yoksa Akkaya''nın anayasa hukukçusu arkadaşı, tek çarenin Meclis''e erken seçim kararı aldırmak olduğunu söyledi de Akkaya da onu mu kastediyor.

Erken seçim mi yapılacak?

Yoksa bazılarının iddia ettiği gibi savaş nedeniyle seçimlerin ertelenmesi mi söz konusu olacak? Böylece zaman kazanılacak, belki başka gerekçelerle anayasa değişikliğine gidilecek, fırsat çıkmışken Erdoğan''a da adaylık yolunu açacak düzenleme mi gelecek?

Dedik ya, olmaz dediklerimiz oluyor, artık her şey mümkün.

Ancak şunu unutmayalım; muhalefet destek vermezse seçimlerin erkene alınması mümkün değil. Muhalefetin Erdoğan''dan mağdur yaratma korkusunu bir tarafa bırakması ve Anayasanın uygulanması konusunda ısrarcı olmasını dilerim. Zira İmamoğlu davasında da gördük ki, iktidar aynı hassasiyette değil ve bu seçimlerde kazanabilmek uğruna, herkesi mağdur etmeye hazır.