“Bu daha başlangıç”

Başbakan Diyarbakır’da bu daha başlangıç, dedi durdu. Biliyorsunuz ‘Bu daha başlangıç, mücadeleye devam’ Gezi’nin sloganıydı. Herhalde çok belli olur diye devamını söylemedi. Gezi’nin sloganlarını kapıp duruyorlar. Bir tek ‘Biber gazı sık bakalım’ı söylemiyorlar. Kolay değil tabii. Biber gazını yemek yani, kolay değil. Hatırlamak istemiyorlar.
Başbakanınkiyle gençlerinki temenniler bakımından apayrıydılar. Başbakan bir bölünme sürecini kastediyordu, gençler ise bütünleşme, milli hareketlerde ve davalarda hatta evrensel doğa, insan değerleri için dileklerini dile getiriyorlardı.
İnsan öldüren ve öldürenleri barındırıp besleyen bir grupla, kesilen ağaçların yerine çiçek diken, ağaçlara sarılan, ölen arkadaşlarını unutamayan ve onlar için bir defa daha ölen vefalı insanlarla bunların ne alakası olabilir.

 


***

 


Eskiler Allah’ın esmalarından birinin hakim olduğu felaketler dönemi için “Gün kötünün” derlerdi.(Pazartesi yazmıştım.) Sanırım bizimki de kimine göre uzun, kimine göre kısa bir fetret dönemi. Ama dünyada da Türkiye’de de dikkate değer birleşmeler, ayrışmalar oluyor. Gün, iyiye evriliyor.
Türkiye yönetiminin etkin olan iki grubu, savaş halinde. Biri ötekine cehennemlik diyor, tımarhane lafı ediyor, öteki berikine ekonomik zararlar vermeye çalışıyor.
Kürt terörü birbirine düştü. Barzani bile kendini devlet adamı yerine koyup, Esad yanlısı Salih Müslim’e kapılarını kapatıyor. Biz hiçbir zaman böyle şeyler yapamadık.
Suriye’ye saldıran teröristler parça parça.
Bizimkiler müdahale müdahale diye çırpınırken, bütün dünya çeşitli ve bir çok sebeplerle Suriye savaşını unuttu.
Türkiye’de halk, müthiş bir sağduyu ve bilinçlilikle her yerde ve her zaman, olağanüstü bir direniş göstererek bölünmeye karşı duruyor.
Vatan eylemleri başlıyor.
Yani bu daha başlangıç, mücadeleye devam diyor.
Yönetimdeki partide Kürdistan ilanından sonra rahatsızlık ayyuka çıktı.
Peki sizin, başladığını ilan ettiğiniz mücadelenin sonu nedir? Bunu da bir açıklar mısınız?

 


Bülent Bey’in Kürdistan tarifi
Bülent Arınç’a Kürdistan meselesi soruluyor. Oranın ismi Kürdistan da ondan öyle söyledik, gibilerden bir cevap. Bunu beş dakika kadar hikayelendiriyor. Mantığa bağlamak istiyor. Pazartesi söyledim onlara, biz artık imparatorluk değiliz, eyaletlerimiz yok. Komşularımız eyalet ve Osmanlı lafından nefret ediyorlar. Onları kurtaracağız diye az Mehmetçik kanı dökmedik. Biz, ulus devletiz ve sadece ülkemizin bütünlüğünü düşünmek zorundayız. Bütün ulus devletler gibi.
Yani Karadeniz’in kuzeyine Osmanlı zamanında Lazistan, Pontus dendi diye bugün de öyle mi yapacağız.

 


Çöplüğe ne gidecek?
Ne kadar hazımlı olduk. Eskiler bu hale “mezhebi geniş” derlerdi. Adamın biri çıkmış; Cumhuriyet, Kemalizm, laiklik çöpe gitti diyor. Hiçbir kurumun umurunda değil. Oysa bu, devletimizin haysiyetini ilgilendiren bir hakaret.
Hiçbir şeyimiz çöpe gitmedi. Çöpe gidecek, keneler gibi sırtımıza yapışmış olan, koltuk ve iktidar istekleriyle dolu Amerika’nın emrindeki zararlılardır.

Yazarın Diğer Yazıları