Çetin: Karamsarlık, atmosferimizi kirletmiş durumda

Çetin: Karamsarlık, atmosferimizi kirletmiş durumda
Milli Düşünce Merkezi'nin bu haftaki konuğu Prof. Dr. Nurullah Çetin'di.

Ankara Üniversitesi Dil Tarih ve Coğrafya Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Nurullah Çetin, Milli Düşünce Merkezi tarafından düzenlenen 379’uncu Bilgi Şöleni’nde “Türkiye İçin Gelecek Tasavvuru”konulu konferans verdi.

CİHAN HAKİMİYETİ FORMULÜ

Mete Han’dan beri Türklerde bir geleneğin olduğunu söyleyen Çetin, “Bizde de tarih boyunca ideal bir devlet ve millet tasavvuruna dair örnekler var. Orhun Abideleri; ideal bir Türk devletinin nasıl olması gerektiğine dair çok veciz ifadelerin yer aldığı siyasetnamedir. Yusuf Has Hacip’in “Kutadgu Bilig”’i aynı zamanda çok önemli bir siyasetnamedir. Mete Han, Türk boy beylerini bir ziyafete çağırdı. Çoğu geldi bir Toy verildi. Burada Mete Han bir nutuk irad etti.  “Gökyüzü çadırımız, güneş bayrağımızdır” Bu tarih boyunca değişik dönemlerde tekerrür eden Türk Cihan Hakimiyeti’nin formülüdür” dedi.

nurullah.jpg

BÖYLE BİR RÜYALARI VARDI

Birçok Türk hükümdarının hedeflerini gerçekleştirdiğini belirten Çetin, “Alpaslan 1071’de buraya gelirken Müslüman-Türk Anadolu rüyası vardı, gerçekleştirdi. Yavuz Sultan Selim Doğu İslam Birliği rüyası vardı ve gerçekleştirdi. Gelecek tasavvurları aslında bozgun zamanlarında görülen fetih rüyalarıdır. Tanzimat böyle bir süreçtir. Tanzimat aydınları Ziya Paşa’dan Namık Kemal’e kadar pek çoğunun, batılı anlamda meşrutiyet rejimini, devletin kurtarılması için en önemli çözüm önerisi olarak ortaya koydular. Böyle bir rüyaları vardı” diye konuştu.

i2-res.jpg

KARAMSARLIK HAKİM

Türk milletinin her zaman bir rüyası bulunduğunu vurgulayan Çetin şöyle devam etti: “Ziya Paşa Avrupa’da gördüğü rüyayı  “Rüya” adlı kitabında neşretti. İkinci Meşrutiyet döneminin bozgun havasında Tevfik Fikret’in yüzde yüz batılılaşma ve hümanizm rüyası vardı. Mehmed Akif’in “İttihad-i İslam” gibi bir rüyası oldu. Ziya Gökalp’in “Turan” rüyası. Bunlar fikir planında kaldı, gerçekleşmedi.

Başbuğ Atatürk’ün, mütareke ve milli mücadelede, yine bozgun döneminde bir büyük rüyası vardı. Anti  emperyalist, tam istiklalci bir Türkiye Cumhuriyeti kurmak. Bunu gerçekleştirdi. 1938’den sonra ister sağcı ister solcu etiketli pek çok siyasetçinin,  Türkiye’yi istiklalinden uzaklaştıran,  teslimiyetçi, Amerika ve Avrupa’nın güdümüne sokan, kölesi yapmak isteyen bir rüyaları oldu.  Bunu gerçekleştirdiler. Ziya Gökalp’in Turan rüyasını, Nihal Atsız, gerçekleştirmeye çalıştı ve bugüne kadar geldik.

Bugün yine bir ümitsizlik, karamsarlık ve bozguna benzer bir hava, atmosferimizi maalesef kirletmiş durumdadır.”

Haber ve Fotoğraflar: Hasan Çekiç