“PYD için Lavrov’a gitti”
Hükümetin uyguladığı politikalar sınıfta kaldı
Destici, Türkiye’nin geride bıraktığı yılda tek olumlu gelişmenin bilim dalında Türk bilim insanı Prof. Dr. Aziz Sancar’ın Nobel ödülü alması olduğunu belirtti.
Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı Mustafa Destici geride bıraktığımız 2015 yılında hükümetin başarısız bir dış politika izlediğini ve terörle mücadelede hiçbir şey yapmadığını kaydetti. Destici, “Meselenin bir avuç terörist olmadığını gördük. Hamasi sözlerin ülkeyi yönetenler tarafından artık kullanılmaması gerekiyor” dedi. Mustafa Destici, dün Ankara’da gazetelerin ve televizyonların Ankara temsilcileriyle bir araya gelerek 2015 yılında hükümetin iç ve dış politikasını değerlendirdi. Destici, Türkiye’nin geride bıraktığı yılda tek olumlu gelişmenin bilim dalında Türk bilim insanı Prof. Dr. Aziz Sancar’ın Nobel ödülü alması olduğunu belirtti.
Lavrov’a gitti
Hükümetin dış politikasını ve terörle mücadelede izlediği politikaların yanlışlarla dolu olduğunu ifade eden Destici, şöyle konuştu: “Sözde çözüm süreci denen sürecin sonuçlarını yaşıyoruz. Diğer siyasi partileri yok sayıp sadece PKK’yı muhatap aldılar. Müzakere masasının bir tarafında PKK varken diğer tarafında kim vardı bu sorgulanmalıdır. Kürt meselesi değil terörist meselesi vardır. Kısacası içeride PKK dışarıda ise Barzani ve PYD karlı çıktı. Kaybeden ise Türkmenler oldu.” HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov’la görüşmesini de sert bir dille eleştiren Destici, görüşmenin amacının PYD’ye destek sağlayabilmek olduğunu belirterek, “Demirtaş-Lavrov görüşmesinin nedeni PYD’ye destektir. PYD kuzey Suriye’de Kürtlerin temsilcisi değildir. PYD, Çin ve ABD’den zaman zaman da Türkiye’den destek almıştır. PYD’nin yaralılarını tedavi ettik. Elimiz PYD ve PKK’ya karşı çok güçsüz kaldı” diye konuştu. Türkiye’nin Suriye’de izlediği politikanın 5 yıldan bu yana Türkiye’ye hiçbir yarar getirmediğini kaydeden Destici, Türk sahillerine vuran Suriyeli mülteci cesetlerinde herkesin sorumluluğu bulunduğunu söyledi. Suriye’de Bayır-Bucak bölgesinde yaşayan Türkmenlerin geçen yıla damgasını vuran olayların başında geldiğini de belirten Destici, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu yıl Bayır-Bucak, Türkmendağı, Türkmenlerin durumu da geçtiğimiz yıla damga vurmuştur. Suriye ve Irak’ta Arap ve Kürtlerin yanında hep bir güç olmuştur. Ama Türkmenlerin Allah’tan başka sahibi yoktur. Türkiye Türkmen meselesini birinci sırasına çekmelidir. Türkmenlerin varlığı ile Türk milletinin varlığı ayrı tutulamaz.”
Erdem aramıza dönmeli
2015 yılının en tartışmalı konularından biri olan MİT TIR’ları ile ilgili haberlerinden dolayı olarak 2 gazetecinin tutuklanmasının kabul edilemez olduğunu da belirten Destici, “Velev ki Türkmenlere yardım taşımıyordu ki açık yüreklilikle söyleyeyim ’evet taşımıyordu’. Ama bunu dışarıya, dünyaya böyle yansıtılmaması taraftarıyım. Bu ülke içinde kalmalıydı” diye konuştu. Tutuklu yargılanan Cumhuriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Erdem Gül’ü toplantıda gözlerinin aradığını söyleyen Destici, şunları kaydetti: “Erdem arkadaşımız her basın toplantımıza gelirdi. Görüşlerimiz uymasa da kendisi işin çok iyi yapan düzgün ve başarılı bir gazeteciydi. Samimiyetle söylüyorum kendisinin suçlu olduğuna da inanmıyorum. Gazetecilik suç işlemeyi serbestleştirmez ama Can Dündar ve Erdem Gül en azından tutuksuz yargılanmalıydı. İnşallah Erdem arkadaşımız aramıza dönecektir.”
Suç işleniyor
AKP Diyarbakır Milletvekili Galip Ensarioğlu’nun öz yönetim talepleri mecliste değerlendirilmeli söylemlerinin sorulması üzerine ise Destici, öz yönetimi destekleyenleri vatan haini olarak değerlendirdiğini ifade ederek, “Söyleyenlerin dokunulmazlıkları kaldırılmalı ve yargılanmalıdır. Bu ayrı devlet kurmaya gidiştir. Anayasal suç işliyorlar” dedi. Başbakan Davutoğlu’nun önümüzdeki günlerde gerçekleştireceği liderler ziyaretini de değerlendiren Destici, şunları söyledi: “Şu ana kadar anayasa çalışmalarıyla ilgili bize bir ziyaret talebi gelmiş değildir. Ama Ermeni meselesi, sözde çözüm süreci ile ilgili de meclis dışı partiler ziyaret edilmişti. Bize şimdilik böyle bir istek gelmedi ama bizim konuyla ilgili çalışmamız var. Gerekirse kendilerine bir taslak metin sunarız. Yeni demokratik anayasaya her türlü desteğe açık olduğumuzu ifade etmek istiyorum.”
MHP’nin de payı var
AKP’nin yeni anayasa çalışmaları kapsamında başkanlık sistemi hayal ettiğini kaydeden Destici, “CHP’nin de nasıl bir anayasa istediğini biliyoruz. MHP zaten hiçbir şey istemiyor. Bana göre Türkiye demokratikleşemiyorsa, sivil bir anayasaya kavuşamamışsa, siyasi partiler kanunu yapılamamışsa MHP’nin de en az iktidar partisi kadar payı vardır. Zaten HDP PKKdır. Hangi siyasi parti nasıl bir anayasa yapacaklar” diye konuştu.
