Dışişleri Bakanı Davutoğlu 2 Ağustos tarihinde Türklerin efsanevi ve tarihi kenti Kerkük’ü ziyaret etti. Ziyaretine her zaman olduğu gibi bir özellik katmak için yetmiş beş yıldan beri Kerkük’ü ziyaret eden ilk Bakan olduğunu da belirtmiştir. Aslında AKP on yıldan beri iktidarda. Niçin bu ziyaret için on yıl bekledin ve niçin bu tarihi seçtin diye sormak gerekir. Her ne hikmetse bu ziyaretin gerçek amacı basın tarafından görülmedi veya görülemedi. Yandaş basını anlıyoruz da yurt sever basın tarafından da Bakanın bu Kerkük ziyareti anlaşılmadı. Bu ziyaretin Türkmenlere bir destek olduğu zannediliyor. Oysa ki hükümet için bu ziyaretin iki gerçek nedeni vardır. Birincisi; İslamcı AKP hükümeti on yıldan bu tarafa Irak Türkmenlerini kendi kaderiyle baş başa bırakmış ve daha önceki Türk hükümetlerinin desteklediği “Türkmen Cephesine” yardımı kesmiştir. Irak Türkmenleri de özellikle de Şii mezhebine mensup Türkmenler kendi çıkarını ve geleceğini tehlikeye atmamak için Şii Irak hükümetinin lideri El Maliki ile iyi ilişkiler kurmuştur. Sünni AKP hükümeti Şii El Maliki iktidarına Türkmenler üzerinden mesaj vermeye çalışıyor. Biz istersek Türkmenleri sana karşı kullanabiliriz demek istiyor. El Maliki de AKP’den geri kalmaz. İktidarını İran başta olmak üzere dış güçlere borçlu olduğu için onların aklıyla hareket ederek Dışişleri Bakanı Davutoğlu’nu, Kerkük ziyaretini izinsiz yaptığı için kınıyor ve tehdit ediyor. Maliki hükümetinin tutumu tuhaf aslında. Zira Irak Anayasasına göre Erbil de Irak’ın bir parçasıdır, niçin Erbil’e kaçak geçtiğini söylemiyor.
İkinci nedeni; MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin Ramazan Bayramı’nda Kerkük’te olacağını ve bayram namazını Türkmenlerle kılacağını ilan etmesi ile MHP’nin Kerkük ziyaretinden elde edeceği siyasi getiriyi minimize etme amacıdır. Bir başka tabirle rol çalma girişimidir. Çok ayıp. AKP iktidarı dini kullanmıştır, şimdi de Türkleri kullanmak istiyorlar. Araplarla kaçarak balayına çıkan AKP’liler Araplardan kötü muamele görünce Türklere geri dönmeye çalışmaktadırlar. Türkiye’deki din konusunda hassas olan vatandaşlardan sonra, Türklük konusunda hassas olan vatandaşları kafalama girişimidir. Türkler için Sünni Türkmenler ne kadar kıymetliyse, Şii Türkmenler de o kadar kıymetlidir. Türkler arasındaki dayanışmanın temelinde Müslüman olmaları değil Türk olmaları yatar. On yıldır Türkmenlerle ilgilenme, onları yok say, bugün konjonktüre ve çıkarına uygun düştüğü için onları kullanmaya kalk. Atladıkları bir gerçek var, Türklük hassasiyeti yüksek olan seçmen kitlesi, dini hassasiyeti yüksek olan seçmenden daha eğitimli ve daha bilinçlidir. Dolaysıyla AKP’nin bu kurnazlığının ve samimiyetsizliğinin farkına varırlar.
On yıl evvel, yani AKP’nin iktidara gelmesinden önce Kürt liderler Barzani ve Talabani başları sıkıştıkça yardım almak için Türkiye’ye gelirler veya gelmeye çalışırlardı. Bugün büyük usta Başbakan ve derin profesör Davutoğlu başları sıkıştıkça Barzani’yi ziyarete gidiyor ve iki gün laflıyorlar. Eski Mısır halkı elleriyle çamurdan tanrı heykelleri yapar ve bu heykelleri yüksek bir yere koyar, önünde eğilir dua eder, sağlık, mutluluk ve para dilenirlerdi. AKP yönetimi de peşmerge reisini elleriyle büyüttü şimdi ondan yardım diliyor. Büyük usta ile derin Bakanın düştüğü durum ve yaptığı işler bizi ilgilendirmez ama imparatorluk ardılı büyük bir ülkenin, kıytırık özerk bir bölge reisinin ayağına giderek yardım alması, biz Türklerin ağrına gidiyor. Çok ayıp. Utanmanız gerekir. Türkler bu aşağılanmayı hak etmiyor. Bu davranış yetmiyor gibi bir de sopalı telefon çıktı başımıza. Dünyada ilk defa ABD Başkanının elinde sopayla telefon görüşmesine tanık olduk, o da Tayyip Erdoğan’a nasip oldu. Amerikalıların ruhunda bir kovboyluk vardır, bu kovboyluk ruhu bazen terbiyesizliğe dönüşür, utanmadan Türkiye gibi bir müttefikinin Başbakanı ile konuşurken sopayla fotoğraf çektiriyor ve bu resmi de siteye koyuyor. Dün Türk askerlerinin başına çuval geçir, bugün Başbakan’a sopa göster, yarın bakalım ne yapacaklar. Amerikalılar en yakın müttefiklerine bunu yapıyorlarsa varın görün kim bilir düşmanlarına neler yapıyorlardır.