CHP Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün’ün kaçırılması doğruysa, paçası sıkışan PKK’nın yeni bir azgınlığı veya oyunu-taktiği sanmıştım. Şimdi kurtulduktan, daha doğrusu salıverildikten sonra söylediklerinden, danışıklı durum şikesi kokuları geliyor...
***
AKP Gaziantep Milletvekili yazar Şamil Tayyar, bu işte, CHP’deki birileriyle irtibatlı bir “orostopolluk(Bkz. TDK: Kurnazca iş, dalavere, dolap)” - “danışıklılık” olduğunu, en hafif tabiriyle sıkışan PKK’nın uzlaşma şartlarını “kaçırdıkları” CHP milletvekili vasıtasıyla kamuoyuna ve iktidara duyurmak istediklerini yazmıştı.
Ama CHP Genel Başkanı özenle tenzih etti. Ancak bu olayın, CHP’nin Kürt ve terör sorunu hususunda TBMM’de genel görüşme açılması talebiyle denk düşmesi en azından ilginç bir tesadüf.
Olayda “danışıklılık” izlenimi veren bir çok unsur var. Mesela, Aygün, kaçıranlardan ve kendisine karşı yapılan muameleden hoşnut.
“Bana karşı tehdit yoktu, son derece anlayışlı bir yaklaşım vardı”, diyor, Her halde, anlaşılan PKK’lılar Aygün’ü düşman ve işbirlikçi saymıyorlar! Nasıl sansınlar ki Aygün bir süre önce Dersim olayı hakkında “Katliamdan Mustafa Kemal’in haberi vardı” diye konuşmuştu.
Kendi sözleriyle “iyi bir CHP’li” olan Aygün, CHP’nin kurucusunu - Atatürk’ü- böyle suçlayabilir mi? Hoş, Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun da “Dersim Olayı” hakkında farklı düşünmediği malum .
***
Her halde Hüseyin Aygün olayı PKK adına iyi propaganda oldu. Melih Aşık’ın yazdığı gibi; “Neredeyse İç Anadolu kenti sayılacak Tunceli’de bile ‘Burada devlet yok, biz varız’ mesajını dosta düşmana verdiler... Devlet, yani silahlı kuvvetler mi nerede?”
Ben söyleyeyim: Silivri’de. Hasdal’da “tutsaklar”. Peki PKK’nın elindeki 8’i asker ve kamu görevlisi diğer 25 vatandaşımız ne
olacak?
Onlar da PKK tarafından salınırsa salınacak, yoksa rehin kalmaya devam edecekler!..
***
Siz esas Aygün’ün PKK’dan getirdiği mesajı iyi okuyun. Asıl şifre bu sözlerde:
“Bu eylemi gerçekleştiren genç arkadaşlar, bu ülkenin çocukları, eylem aracılığıyla Türk kamuoyuna barış ve ateşkes mesajı vermek istediklerini söylediler. Sarılıp, öptüler, ‘Burada bulunan kardeşlerini sakın unutma abi, senden destek istiyoruz’ dediler” ...
Şimdi Kılıçdaroğlu ne diyecek bilemem ama bu durumun ve sözlerin CHP tabanında ve yüksek kademelerinde bir rahatsızlık çıkaracağı muhakkak...
