Gelecek Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Ahmet Davutoğlu, dün gazete yazarlarını kahvaltıya davet etti. Uzun uzun konuştuk. Sorularımızı cevaplandırdı, sormadıklarımızı anlattı. Hususiyetle eski partisi üzerinde durdu. Altılı Masa''nın uyumundan uzun uzun anlattı.

Böyle toplantılarda, bütün partiler için söylüyorum, muhalif-muvafık basın yayın organlarından temsilci gelmeliydi. Maalesef Türkiye''de uçurum derin. Belli basın yayın organlarından isimler vardı. Bu basın yayın organlarını tahmin edersiniz. Üç beşi geçmez. Şaşırtıcı olan da bu üç beşi geçmeyen yayın organlarının kamuoyu üzerindeki etkisi yanında onlarca Saray medyasının adının okunmaması. 

Seçim yaklaşıyor. Bütün kamuoyu yoklamalarında Saray Mukîmi''nin ve partisinin oyları alt sırada kalıyor. Diyecekler ki, muhalifler kendileri çalıp kendileri oynuyorlar. Kamuoyu şirketlerine veriyorlar parayı lehlerine oy çıkartıyorlar.

Saray''ın imkânları yanında muhaliflerin imkânları ne ki... Altı parti içinden sadece iki parti seçim parası alıyor. Diğer partiler, imkânlarını idareli kullanmak zorundalar. Dün Ahmet Davutoğlu da "Kimseden beş kuruş istemedik, istemeyiz. Partiye gönül verenler kendi ceplerinden masrafları karşılıyorlar." demişti. Demirel''in sözünü burada yazmıştım. "Parti parayla kurulur." mealinde konuşmuştu. Paran varsa parti kurarsın, kıt kanat parayla particilik yürümez, demek istiyordu. Turgut Özal, parayı bulmuş olmalı ki, ANAP''ı belli seviyeye getirdi. Parasız particilik olmayacağı gerçeğini bilelim.

Onu diyecektim... Kamuoyu şirketleri Saray''a yanaşmıyorsa, Saray, 10, 20... istediği kadar kamuoyu yoklaması yapacak şirket kurdurur, istediği gibi kendilerine oy çıkarttırır. Ama Ak Parti kendi lehlerine oy çıkartmak için bile kamuoyu yoklaması yaptırmıyor, biliyor ki çıkmayacak.

Ahmet Davutoğlu, Ak Parti''nin beklediği oyu alamayacağını, R. T. Erdoğan''ın da seçilemeyeceğini, hâliyle bir "özel muhalif" olarak dile getirdi. "Özel muhalif"in manasını anlamışsınızdır. İki parti Ak Parti''den koptu. Ahmet Davutoğlu''nun başını çektiği Gelecek Partisi ve Ali Babacan''nın başını çektiği DEVA Partisi. Ama Ahmet Davutoğlu''nun hususî bir durumu var. R. T. Erdoğan, onun kendi şahsiyetini ortaya koyacağını anladı, A. Davutoğlu''na, Başbakan ve parti başkanıyken, sen çekil kenara bakayım, bana mutî insan gerek, demeye getirdi. Kim olsa, bu tavrı kabullenemez.

Şunu açık söyleyeyim, Ahmet Davutoğlu, çok berrak çok açık konuşuyor. Bütün sözleri net. Anlattıklarından katıldıklarım da oldu, katılmadıklarım da. Akademisyen olması bir avantaj. Tahlili ve neticeye varışı uyumlu; kopukluk yok, daldan dala atlama yok.

Söz sözü açıyor... A. Davutoğlu, seçimlere Altılı Masa olarak nasıl hazırlandıklarını, ayrı bahis açarak uzun uzun anlattı... (Kahvaltılı toplantı üç saatten fazla sürdü.) Ben araya girdim... Birçok yerde ifade ettiğim sözü orada da tekrarladım... "Siz, Recep Tayyip Erdoğan''ın yenilgiyi kabul edip kenara çekileceğine inanıyor musunuz?"

Yenilse, kendisini mahkemede bulacak. Demokratik rejimde, her şey sorgulanır. Harcamaları sorgulanır. Kayırmaları sorgulanır... Çok şey sorgulanır. Belki de 17/25 Aralık belgeleri ortaya çıkarılır.

Bir başka yazar arkadaş da seçim neticelerine şüpheyle baktığını belirtti. Yunanistan''la savaşa bile girebilir, seçim yaptırmaz, demeye getirdi.

Davutoğlu, aynen şunu söyledi: "O iktidarı teslim etmeyecek; biz teslim alacağız."

Ahmet Davutoğlu, yeni ikinci baskısı çıkan "Sistemik Deprem ve Dünya Düzeni-Dışlayıcı Popülizme Karşı Kapsayıcı Demokrasi" kitabını verdi. Ayrıca üzerinde duracağız.