Dedikodu Siirt'i etkiledi

Dedikodu Siirt'i etkiledi
Korona virüs aşısı ile ilgili söylentiler, Siirtlileri korkutuyor. "Korona virüs aşısı kısır bırakıyormuş" efsanesi, fısıltı gazetesi aracılığıyla kulaktan kulağa yayılıyor. İl Sağlık Müdürlüğü ekipleri sokak sokak gezip vatandaşları ikna etmeye çalışıyor. Aşıya katılım Türkiye ortalamasının yarısından daha az. 

Türkiye bu olayı konuşuyor. Kulaktan kulağa yayıldı 

Hürriyet''in haberine göre, 2006''da sigara ile mücadele kapsamında, sigara paketlerinin üzerine ''sağlığa zararlı oldukları yönünde'' ayrıntılı uyarılara yer verilmeye başlanmıştı. O tarihlerde, Karadeniz bölgesindeki bayilerin, vatandaşların baskısı sonrası, sigara şirketlerine "Bize üzerinde spermleri öldürür yazan paket göndermeyin" talebi uzun süre gündemi meşgul etmişti.

2000''li yılların ortalarında yaşanan trajikomik ''kısır kalma'' fobisinin bir benzeri de günümüzde korona virüsle mücadele konusunda yaşanıyor. Bilimsel otoritelerin tüm çabalarına rağmen ''korona virüs aşısı kısır bırakıyormuş'' efsanesi, fısıltı gazetesi aracılığıyla kulaktan kulağa yayılıyor.

SİİRT''TE KATILIM TÜRKİYE ORTALAMASININ YARISINDAN AZ

Bu söylentinin en çok itibar gördüğü kentimiz ise Siirt. Siirt aşılamada yüzde 29 ile en düşük il konumunda. Türkiye ortalamasının an itibariyle yüzde 60 olduğunu düşündüğümüzde tablo endişe verici.

Şehirde "Aşıların kısır yaptığı, gebelerde düşük yaptığı" gibi birçok efsaneni dolaştığını belirten Siirt İl Sağlık Müdürü Erol Emre Ömür "Bunlar kesinlikle safsafa. Vatandaşlarımız kesinlikle bu tür söylentilere inanmasın" dedi. Sadece açıklama yapmakla yetinmeyen Ömür, İl Sağlık Müdürlüğü personellerinden oluşan ''İkna timlerini'' sokağa çıkardı.

"BEN DE AŞI OLDUM HERKES OLMALI"

Siirt Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Cumhur Kılıçcıoğlu, kentte yayın yapan yerel medya kuruluşlarının da aşıya teşvik konusunda yayınlar yaptığını söyledi. Kendisinin de korona virüs aşısı olduğunu belirten Kılıçcıoğlu "İl sağlık müdürlüğümüzün çabasına biz de haberlerimizle destek veriyoruz. Herkes gidip aşısını bir an önce olmalı ki bu salgından kurtulabilelim" dedi. Kılıçcıoğlu "İnanıyorum ki tüm Siirtliler gönüllü bir şekilde gidip aşılarını olacak ve bu tablo değişecek" diye konuştu.

''KISIRLIKTAN ZİYADE İTHAL OLMASINA YÖNELİK TEDİRGİNLİK VAR''

Siirt''in köklü sivil toplum örgütlerinden Gönül Elçileri Derneği Başkanı Murat Coşar da ''aşılanmama sorununun'' bir başka yönüne değindi.
"Siirt''te mRNA aşılarına karşı bir tedirginlik olduğunu görüyoruz. Daha çok sahada ''önce Türk aşısı piyasaya çıksın sonra olurum'' gibi şeylerle karşılaşıyoruz" diyen Coşar şunları söyledi:

"DEVLET BÜYÜKLERİMİZ SİNOVAC OLDU BİZ DE ONU OLALIM"

"Bazıları da devlet büyüklerimiz Çin aşısı oldu ben ona güvenir onu olurum diyor. Ama kısırlık korkusuna dair kitlesel bir etki yok diyebilirim. Ben de sorguladım ''insanlar neden aşı olmuyor'' diye ama sosyal medyadaki söylentiler yüzünden mRNA aşılarına karşı yazılanlar tedirginlik yaratıyor. Şu ana kadar Sağlık Bakanlığımızdan bir talep gelmedi. Ancak geldiği anda biz de dernek olarak sahaya ineriz ve vatandaşlarımızı ikna etmek için uğraşırız."

PROF. AYDIN: SPERMLERİ OLUMLU YÖNDE ETKİLİYOR

Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Tıp Fakültesi Tıbbi Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Faruk Aydın, ''aşılar kısır yapıyor'' safsatası hakkında vatandaşları uyardı.

Konuyla ilgili birçok bilimsel çalışma olduğunu hatırlatan Aydın şunları söyledi:

"Aşıların kısırlığa yol açtığına yönelik herhangi bir kanıt olmadığı gibi tam tersi etki ettiğine; sperm sayısında artışa neden olduğuna yönelik bilimsel çalışmalar var.
Tamamen şehir efsanesi olan bu "aşılar kısırlığa neden oluyor" dedikodusuna insanlarımızın inanmaması gerekiyor. Pandemi etkeni virüs ile mücadele edecek tek silahımız halen aşılardır ve aşısız mücadele etmek mümkün değil.

Üstelik virüs yeni mutasyonlar yaparak eskilerinden çok daha tehlikeli yeni varyantlar oluşturmaktadır. Aşılarla bu virüsün aramızda yaşanmasını engellemez isek gelecekte hiç mücadele edemeyeceğimiz yeni varyantların oluşmasına neden olabiliriz.

Bilim insanlarına güvenmek ve sağlığımızı güven altına almak zorundayız. Aşı olarak ülkemizin Pandemi ile mücadelesine destek olmalıyız. Bu desteği vermek hepimizin vatanımıza olan sorumluluğumuzdur."