6 ay-3 yaş arasındaki çocuklarda ‘Altıncı Hastalık’ riski

6 ay-3 yaş arasındaki çocuklarda ‘Altıncı Hastalık’ riski
Yüksek ateş şeklinde kendini hissettiren ‘altıncı hastalık’, kış aylarında çocuklarda sık rastlanan rahatsızlıkların başında geliyor.

Uzmanlar, yüksek ateş ile başlayıp, vücutta kızarıklarla devam eden hastalığın çocukları yatağa düşürebileceğini vurguladı. Birkaç gün yüksek ateşle seyredip, ardından deri döküntüsüyle kendini belli eden altıncı hastalık, virüslerin neden olduğu ve genellikle 6 ay-3 yaş arasındaki çocuklarda görülen bir sorundur. Altıncı hastalığın için henüz hazırlanmış bir aşı yoktur ve etkeni ‘Herpes virüs tip 6’dır. Altıncı hastalığı geçiren çocuklar, hastalığa karşı ömür boyu bağışıklık kazanır. Altıncı hastalığın en önemli belirtisinin döküntüler öncesinde görülen yüksek ateştir. Hastalık sırasında çocuklarda ateş 39 -39.5 dereceye yükselebilir. Bunun yanı sıra çocuklarda eller ve ayaklarda hafif morarma, titreme ve huzursuzluk gibi belirtiler ortaya çıkabilir. Bazen de ateşe bağlı kasılmalar ve havale gibi tablolar oluşabilir. Ayrıca baş ağrısı, bulantı, kusma, dalgınlık, şuur kaybı ve sayıklama olabilir. Çocuğun yeterince sıvı almadığı durumlarda cildinde kuruluk, gözlerinde hafif çökme ve halsizlik gözlemlenebilir. Pembe renkli, gövdeden başlayıp kollara yayılan deri döküntüleri mutlaka dikkate alınmalıdır.
Hastalık bulaşıcıdır
Hastalığın bulaşıcı olduğunu, hasta çocuğun öksürmesi ya da hapşırması ile ortama yayılan damlacıkların hastalığın başkalarına da bulaşmasına yol açabilmektedir. Bulaşmanın solunum yoluyla olması nedeniyle kalabalık ortamlar bebekler için büyük risk taşır. Tüm ateşli hastalığı olan çocuklar diğer sağlıklı bebeklerden izole edilmelidir. Ayrıca hastalıktan korunmak için genel hijyen kurallarına dikkat edilmelidir. Eller iyi yıkanmalı, bebeğin temas ettiği her şey dezenfekte edilmelidir. Özellikle ağzına götürdüğü bütün cisimler mikroplarından arındırılmalıdır. Virüs vücuda girdikten sonra genellikle ortalama 9 gün kadar insanın vücudunda bir üreme dönemi geçirir. Özel bir tedavisinin bulunmadığı   hastalığın, hastalık süresince çocuk bol sıvı tüketmeli, özel olarak bakımları ve yakın takibi yapılmalıdır. Çocuklar hasta olduklarında iştahları kesilir ve yeme içmeyi reddetme eğilimi içerisine girer. Aileler bu durumlarda çok büyük sabır göstermelidir. Sürekli ateş ölçümleri yapılıp çocukla yakından ilgilenilmeli, bol su ve sıvı tüketmesi sağlanmalıdır.