DEVA-Gelecek yol ayrımı

DEVA-Gelecek yol ayrımı

Olaylar, gelişmeler ve bağlı olarak gündem bir ırmak gibi akıyor. Doğrusunu isterseniz hangisine odaklanacağımızı şaşırıyoruz. Birini seçsek öbürü kalıyor.

                Bugün 6''lı İttifakla söze başlayalım.

                Kuraldır.

Şartlar değişirse, buna uyum sağlamak zorunda olan aktörler de değişir.

Nitekim öyle oldu.

Seçim kuralları, iktidar tarafından, iktidarın çıkarına değiştirildi. Haliyle, yeni kurallara göre siyaset üretilecek, oyunlar buna göre oynanacak. Bu durumda ilk hamle, DEVA Partisi''nden geldi. 

Babacan, "Kendi amblemimizle seçime gireceğiz" dedi.

Haklı mı?

Haklı.

Çünkü DEVA Partisi ve daha sonra benzer açıklamayı yapan Gelecek Partisi Genel Başkanı Davutoğlu da haklı.

Söylediğimiz gibi hem seçme-seçilme kuralları değişti ve hem de bu partiler henüz siyasal kimlik oluşturma aşamasında. Siyasetin yetkin bir aktörü olacak ve Türkiye''de iktidara yürüyecekse, kendi boyunun ölçüsünü bir kere almalıdır. Taraftarlarını, parti kimliği ile bütünleştirmelidir.

Benzerliğini ve farkını ortaya koymalıdır ki, neyin nesi olduğu anlaşılsın. Bu durum, aynı zamanda seçimler yoluyla öz güven kazanma ya da kayıp etme sürecidir.

Öte yandan, 6''lı masaya olan bağlılıkları temelinde, "söylediklerimizin tümüne bağlıyız" denildiği için, Millet İttifakı''yla olan ortak paydayı yok saymadıklarını göstermeleri, önemli bir yer tutuş olarak değerlendirilebilir.

Tutarlı mı?

Evet, tutarlı.

Bu strateji ne getirir ne götürür?

-Millet İttifakı içinde geçmişten kaynaklı olarak, hem Davutoğlu''na ve hem de Babacan''a eleştiriler vardı. Pek çok kişi; "Muhalefet olduk diye hemen öyle sıyrılamazlar. AKP''deyken yaptıklarının hesabını versinler" diyordu.

Bu itiraz ve onun beraberinde getireceği endişelerin sorgulamasına ilişkin sınırlama Millet İttifakı üzerinden kalktı.

-Aynı şekilde, muhafazakâr kesim üzerinde yıllardır sürdürülen çok ağır, çok olumsuz CHP karalama propagandası var. Halen de sürdürülüyor. Bu kesime göre "CHP, dinsizler-imansızlar partisi." Kolay silinecek bir iz değil. Hâl böyle olunca, DEVA ve Gelecek Partisi adayları CHP listelerinden gösterilse bile, eli CHP''ye gitmediği için oy vermeyecek pek çok seçmen olacaktı.

Şimdi bağımsız seçime gitme kararıyla bu durum ortadan kalktı.

-Benzer şekilde CHP seçmeninde de muhafazakâr adaya kesinlikle oy vermeyecek kesimler var. Onlar da tıpkı karşıtları gibi oy vermede elini sıkı tutacaklardı.

-Milliyetçi kesim farklı mı?

Değil.

Hem solda ve hem de milliyetçi seçmende itirazcı kesimler var. Ancak CHP''nin İYİ Parti''ye milletvekili vererek parlamentoya girmesindeki katkısı, öteden beri sürüp gelen nitelikli uyum ve birlikteliği ile CHP''nin Kılıçdaroğlu yönetimi sayesinde milliyetçi kesimin tavrı önemli ölçüde değişti. Kılıçdaroğlu''nun yumuşak siyaseti, CHP''nin Kuvayı Milliyeciliğine sık sık vurgu yapması, "Biz de milliyetçiyiz" çıkışları ve Mansur Yavaş gibi nitelikli kimseleri partisinden seçtirmesi, birçok milliyetçi ve muhafazakâr seçmeni olumlu yönde etkilediği söylenebilir.

Ancak Mehmet Bekâroğlu, Abdüllatif Şener gibi isimlerin CHP''de siyaset yapması benzer etkiyi göstermez. Çünkü o kesimde bilinçlendirme, din üzerinden, din karşıtlığı söylemiyle yapılıyor. Benzer şekilde, sol kesimde de "gericilik ve yobazlık" üzerinden yapılıyor. Bu diyalektik, aslında birbirini hem üretiyor ve hem de geleceğe taşıyor.

Tam bu noktada milliyetçiler ile CHP''nin kesişim noktasını hatırlatabiliriz. Her ikisi de; Atatürkçü, Milliyetçi ve Cumhuriyetçi. Bu ortak alanı bozanlar; solda Marksistler, sağdaysa, muhafazakârlığı milliyetçiliğinin önüne geçiren milliyetçilerdir.

Sonuç olarak, Türkiye''nin içinde bulunduğu siyasal ortam ve yapılanma açısından DEVA ve Gelecek Partisi''nin kararları izah edilebilir niteliktedir. Şimdilik Cumhur İttifakı''nın beklentilerini karşılayacak nitelikte değildir.

Yazarın Diğer Yazıları