Deutsche Bank raporuna göre, hisse senedi ve tahvil gibi yerel borç stokunda, yabancı payı yüzde 1,1’e geriledi.

Bu pay,

  • 2013’te yüzde 29 oranı ile tepe yapmıştı.
  • 2022’de yüzde 1 ile dip yaptı.
  • 2023 ve 2024’te bir miktar sıcak para girdi ve fakat bu sene CHP’ye kayyum atama, Ekrem İmamoğlu ve belediye başkanlarının tutuklanması ile yeniden çıktı. 2025 yıllının ilk sekiz ayında 9 milyar 335 milyon dolar portföy yatırımı çıktı.

Türkiye son 22 yıldır, içinde döviz borç faizlerinin de yer aldığı cari açığa çalışıyor. Dünyada en yüksek borç faizi ödeyen ülkeler içinde ilk sıralardayız.

2025’te Hazine/TVF ile bankalar tarafında 5 yıl vadeli Eurobond’larda piyasa faizi yüzde 7–7,5 bandına oturdu.

Dış borçlanmada toplam maliyet yüzde 8 dolayındadır.

Türkiye’nin öteden beri yabancı sermaye politikası yoktur.

Doğrudan yabancı yatırım sermayesi girişi, karlı şirketleri, bankaları satın almak için geldi. Sıfırdan yeni yatırım için giren doğrudan yabancı yatırım sermayesi çok sınırlı oldu. İlave katma değer yaratmadılar. Şimdi de reel faize rağmen giriş yok, çıkış var.

Doğrudan yabancı yatırım sermaye girişini de sıcak para engelledi. Çünkü sıcak para kısa vadede girip çıkar ve ekonomiyi kırılgan yapar. Türkiye önce dünyanın ilk beş kırılgan ülkesi içinde gösterildi, sonra ilk üç ülkesi içinde gösterildi, sonra da dünyanın en kırılgan ülkesi oldu.

Sıcak paranın negatif etkileri konusunda bu köşede çok yazı yazdım. 12.11.2009, Mecliste hükümeti uyardım. (12.11.2009 TBMM tutanak)

O zaman Hükümet içinde ekonomiden sorumlu olanlardan bazıları bugün de devam ediyor.

Yabancı sermaye politikası, Mehmet Şimşek’ in anladığı yabancı ülkelere gidip propaganda yapmak değildir. Yada Türkiye de madenlerin reklamını yapmak, gelin çok kar edersiniz demek değildir.

Doğrudan yabancı yatırım sermayesi Demokrasi, hukuk, kurumsal devlet ve Mülkiyet güvencesi ister. Çin’de demokrasi yok ve fakat kurumsal devlet ve mülkiyet güvencesi var.

Biz döviz ihtiyacı nedeni ile çaresiz Sıcak paraya sarıldık. Şimdi reel faiz olmasına rağmen, sıcak para da çıkıyor.

Doğrusu sıcak parayı kontrol etmek, doğrudan yabancı yatırım sermayesini teşvik etmektir. Ne var ki bu günkü şartlar MB rezervlerinin yetersiz olması ve döviz ihtiyacı açısından sıcak paraya kontrol getirmek zor görünüyor. Tek yolu İMF’ ile anlaşmak ve ucuz kredi almaktır. Bu takdirde MB net döviz rezervleri artar ve sıcak paraya kontrol getirebiliriz. Aynı zamanda doğrudan yabancı yatırım sermayesini de teşvik etmeliyiz. Bunun şartları olarak da,

  • Devleti yeniden kurumsal devlet yapmalıyız. Hukuki ve fiili anlamda mülkiyet güvencesini sağlamalıyız.
  • Yargı sisteminde reform yapmalıyız.
  • İktisadi ve siyasi istikrarı sağlamalıyız.
  • Yüksek teknoloji yatırımlarında, doğrudan yabancı yatırım sermayesi için daha yüksek teşvik vermeliyiz.

Türkiye de MB döviz satarak döviz kurları tutuluyor. Ama rezervler de yetersiz olduğu için, bankalar sermaye artırmaya zorlanıyor. Bir yıl içinde ödenmesi gereken dış borcumuz 225 milyar dolardır. Ayrıca cari açığı da finanse etmemiz gerekiyor. Bankalar döviz mevduatında da zorlanıyor. Bankalara TL zorunlu menkul kıymet baskısı ve şimdi Türkiye de yüksek devalüasyon riski arttı. Eğer ekonomi yönetimi günü kurtarmaktan kurtulamaz ise, yüksek devalüasyon ve bunun maliyetlerini maalesef yeniden yaşayacağız.