Devlet büyükleri bizi bombardımana tuttu ancak Kalamış’taki araziyi devlet ihaleye çıkarıyor. Ben de böyle bir projenin içinde yer almak istedim. Sayın Başbakanımız 2-3 Mart 1996’da FenerLand için destek olmuştu. Bugün ise “Sen bunu nereden yapacaksın” diyor
Fenerbahçe’nin olağanüstü Divan Kurulu Toplantısı’nda ilkler yaşandı. Divan Başkanı Yüksel Günay yerine açılış konuşmasını yapan Kulüp Başkanı Aziz Yıldırım şike davası, yargıtay kararları, kendisi ve kulübün geleceğiyle ilgili önemli açıklamalar yaptı. FenerLand ve Fenerbahçe banka projeleri için, “Sen bunu nereden yapacaksın, izni kimden aldın?” ifadesini kullanan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a 2-3 Mart 1996 tarihli kongre tutanaklarıyla cevap veren Yıldırım, “Fenerbahçe için yapacağımız projeleri açıkladık, devlet büyükleri bizi bombardımana tuttular” diyerek başladığı konuşmasında şu ifadeleri kullandı: “Kalamış’ta yat limanı ihalesi yapılacak. Ben çıkarmıyorum, devlet bunu ihaleye çıkarıyor.
Banka küçük olacak
Koç Grubu ve Ferit Şahanek ile görüştüm. ’Bizi de alın yüzde 20 gibi küçük bir pay alalım Fenerbahçe’ye de katkı olsun’dedim. ’Vay efendim bunu yapamazsınız. İzni kimden aldınız?’Ben yapmadım kardeşim siz ihaleye çıkartıyorsunuz ben giriyorum. Geldik banka projesine. Öyle büyük bir banka değil, 20 milyon euroluk küçük bir banka. Tahvil çıkartacak, satacak. Tabii devletten izin alacağız. Devletten izin almadan böyle bir şey yapabilir misiniz? Bize ‘Pendik’e yatırım yapın oraya taşınan’ dediler. Biz de Dereağzı’nda futbol sahasının olduğu yere FenerLand projesi yapalım dedik. ‘Vay efendim bunu nasıl yaparlar’dediler.
Tam destek vermişti
Şimdi size 2-3 Mart 1996 tarihinde yapılan kongrenin tutanağını okuyacağım; İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Tayyip Erdoğan söz alarak; ’Fenerbahçemizi böyle birlik beraberlik içinde gördüğümüz zaman mutluluğumuz artmaktadır. Ali Şen tarafından yapılan yönetime girme teklifini kabul ettim. Ancak gelen tepkiler üzerine vazgeçtim. Hizmet için yönetimde olmam gerekmez. Samandıra, Pendik ve Ümraniye tesislerinin alt yapı çalışmalarına başlamış durumdayım. Fenerland Projesi bir an önce hayata geçirilmelidir’demiştir. Sayın Başbakan 1996 yılında bu projeye destek olmuştur. Şimdi ise ’Sen bunu nerede yapacaksın?’diyorlar.”
“Her sabah polisi bekliyoruz”
Kulübe asla siyaset sokmadıklarını ancak siyasi bir olayın içine çekildiklerini belirten Yıldırım, “Bu bir veda konuşması değil, buradayım. F.Bahçe ve Aziz Yıldırım’ın tek farkı hep Cumhuriyet’in yanında ve Atatürk’ün kulübü olmaktır. F.Bahçe Türkiye’nin son kalesidir ve bu kale hiçbir zaman yıkılmaz. Bugün gelinen noktada Fenerbahçeliler ve kamu vicdanı bunun bir şike olayı olmadığını görüyordur. Üç yıldır çektiklerimizle gelinen noktada kumpas kurulması, iftiralarla dolu fezlekeler hazırlanması, bizler için savunma olayını ortadan kaldırmıştır. Haklıyız ya da haklı değiliz söylemlerine gerek yok. Zaten sayın Başbakan söylüyor ’Bunlar haksız’diye. Biz de her sabah evimizde polis gelecek diye bekliyoruz” dedi.
“Padişahlık sistemi yok”
“Ben Fenerbahçeliyim ve F.Bahçeli doğdum, böyle öleceğim. Bir sevda bu” şeklinde konuşan Yıldırım, “O kadar eser yaptım, bir esere bile ismimi koydurtmadım. Ben bu kulübün kapısında bekçi olmaya talibim. Benim onursal başkan olma isteğim yok. Cezaevine girersem ne olacağını soruyorlar. Fenerbahçe’nin bir tüzüğü var ve tüzük ne diyorsa o olur. Aziz Yıldırım’ın dedikleri ile olmaz. Sadece imkanım olursa gelir oyumu kullanırım. Burada padişahlık sistemi yok. Benim düşüncemde, benim kafamda bir şey yok, yeni başkan adayını yöneticiler belirleyecek. Benden sonra Fenerbahçe akar yolunu bulur” şeklinde konuştu.
“Bizi inek gibi sağıyorlar”
Anadolu kulüplerinin zarar görmemesi için 125 milyon dolarlık tekliflere rağmen havuz sisteminden çıkmadıklarını belirten Yıldırım, sözlerini şöyle sürdürdü: “Artık bu tekliflere sıcak bakacağız. Devlet her şeyden para alıyor ama bize katkısı yok. Devlet sporu üvey evlat gibi görüyor. Türkiye’de sadece Fenerbahçe ve Gençlerbirliği vergilerini tam olarak ödüyor. Fenerbahçe bir taraftan bağlanmış, zincirlenmiş bir taraftan inek gibi emiliyor ama karşılığını alamıyor. GSGM, reklam ve forma gelirlerinden yüzde 7 pay istiyor ama bize bir faydası yok. Fenerbahçe bu sezon mutlaka şampiyon olmalı. Gücümüze güç katması anlamında bunu söylüyorum. Taraftarımıza, kongre üyelerimize ve vicdanı olan herkese teşekkür ediyorum.”
Fener’in borcu 143.5 milyon TL
Divan Kurulu’nun yaşlı üyelerine plaketlerinin verildiği toplantıda F.Bahçenin borçu açıklandı. Denetleme Kurulu, ödenecek borçun 143 milyon 554 bin 664 lira olduğunu belirtti. Bağlı ortaklıklara olan borç ve alacaklar ile eski ve yeni yöneticilere olan 23 milyon 410 bin 772 lira tutarındaki borcun bu tutara dahil olmadığı kaydedildi. Kulübün 2013 yılında 343 milyon 710 bin 404 lira gelir elde ettiği, 216 milyon 176 bin 826 lira gider yaptığı, 127 milyon 533 bin 578 lira gelir fazlası oluştuğu açıklandı
