Kanayan bir yara gördüm mü yanar ta ciğerim.
Onu dindirmek için kamçı yerim, çifte yerim. 
Adam aldırma da geç git, diyemem aldırırım. 
Çiğnerim, çiğnenirim, hakkı tutar kaldırırım.

Mehmet Akif, bir zamanlar ‘Asımın nesli’ olarak nitelendirdiği ‘geleceğin’ Müslümanlarını böyle tarif ediyordu.
Ama ne yazık ki artık ‘Allah yolunda’ cihat etmek yerine, ‘Ilımlı İslam’ adı altında Büyük Orta Doğu Projesi’ni uygulamaya çalışan, ‘uyum’ adı altında Allah’ın ayetlerini yasaklamaya kalkışan ‘yeni bir Müslüman tipolojisi’ ile karşı karşıyayız.
İnançlarının temel kaidesi ‘Allah’ın nizamını hakim kılmak’ olan Müslümanlar, kendilerini ‘İslamcı’ olarak nitelendiren ‘iş birlikçi taşeronlar’ aracılığıyla değiştirilerek, dönüştürülerek, başkalaştırılarak, ‘küresel sisteme’ entegre ediliyor.
BOP Eşbaşkanı Tayyip Erdoğan, ABD derin devletinin yayın organlarından News Week dergisine yaptığı açıklamada aynen şöyle diyordu:
-“Türkiye’de İslam, demokrasi, laiklik ve modernite arasında bir denge sağlayarak, zor bir şeyi başardık. İnsanların dine ilişkin tutumları değişti. Kentleşme, artan zenginlik, yaşam tarzlarında farklı bir anlayış getirdi. Terminolojiyi değiştirdik. Mesela artık cami yerine ibadethane terimini kullanıyoruz. Türkiye, İslam dünyası için bir ilham kaynağı haline geldi.” 

***

Bir zamanlar, ‘zulme’ uğrayan kardeşlerinin acısını kendi yüreklerinde hisseden ‘samimi’ Müslümanların yerini, artık ‘hoşgörü’ ve ‘diyalog’ adı altında ‘zalimler’ ile ittifak kurmakla, Yahudilerden ‘cesaret ödülü’ almakla, ‘haç işaretli’ kıyafetler giymekle, ‘kiliseler’ açmakla, ’ekümenik’ sıfatına sahip çıkmakla, ‘ruhban okulunu’ savunmakla övünen yepyeni tipler almaya başladı.
Müslümanlar, bir zamanlar ABD’yi ‘şeytanı’ temsil eden bir üs olarak görürlerdi.
Ama İslam dinine karşı yeni bir ‘Haçlı seferi’ başlatan aynı ABD, ‘mutasyona’ uğrayan yeni Müslüman tipler tarafından ‘stratejik müttefik’ olarak alkışlanıyor.
Müslümanlar, bir zamanlar Avrupa Birliği’ni ‘Hristiyan kulübü’ olarak tanımlarlardı.
Ama İslam peygamberine karşı ‘küfürler’ yağdıran aynı AB, ‘transformasyon’ geçiren yeni Müslüman tipler tarafından ‘şefaat kapısı’ olarak itibar görüyor.
Müslümanlar, bir zamanlar İsrail’i ‘lanetli kavmin’ organizasyonu olarak algılarlardı.
Ama İslam dininin mensuplarına ‘soykırım’ uygulayan aynı İsrail, ‘başkalaşan’ yeni Müslüman tipler tarafından, iktidar için ‘meşruiyet kaynağı’ olarak anılıyor.

***

Eskiden Müslüman denilince, ‘hakka’, ‘hukuka’, ‘adalete’ riayet eden, ‘çalmayan’, ’çırpmayan’, ‘beytülmale’ el uzatmayan emin kişiler gelirdi akla.
AKP iktidarı sayesinde, kapalı kapılar ardında ‘al gülüm ver gülüm’ işlerine girişen, ‘adam’ kayıran, ’ihale’ takip eden, ‘sadakalara’ göz diken, yolsuzlukları ‘havuz’ seviyesine yükselten ‘iş bitirici’ hırsızlar ile birlikte anılıyor Müslümanlık artık.
Eskiden Müslüman denilince, ‘dünya nimetlerine’ önem vermeyen, ‘gösterişten’ sakınan, ’israftan’ kaçınan sade kişiler gelirdi akla.
AKP iktidarı sayesinde, ailecek ‘lüks’ yaşamayı seven, ‘beş yıldızlı’ otellerde konaklayan, ‘en pahalı’ lokantaları kapatan, ‘bol takılı’ düğünler yapan, ’defilelerde’ göbek atan ‘gösteriş budalaları’ ile anılıyor Müslümanlık artık.
Eskiden Müslüman denilince, ‘harama’ el uzatmayan, ‘namusa’, ‘ırza’, ‘şerefe’, ‘haysiyete’ toz kondurmayan ahlaklı kişiler gelirdi akla.
AKP iktidarı sayesinde, ‘çocukların’ ırzına göz diken, ‘imam nikâhlı’ metreslerine ‘cipler’, ’yatlar’, ‘katlar’ alan, ‘göbeğini’ açıp ‘başını’ kapatan haysiyet fukaraları ile anılıyor Müslümanlık artık.

***

Allah’ın (c.c.) dinini ‘kendi saltanatlarını’ sürdürmek için bir ‘araç’ olarak kullanan ve ‘particiliği’, ‘dindarlık’ ile eş değer tutan münafıklar yüzünden, ‘hakiki’ Müslümanlık galiba göklere hapsolmak üzere.
İslam’ın ‘özü’ gitti ‘sözü’ kaldı.