Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), kurak iklimiyle mücadele etmek için bilim ve teknolojinin sınırlarını zorladı.
Yıllık yağış miktarı 100 milimetreden az olan bu çöl ülkesi, drone teknolojisiyle yağmur yağdırmanın yollarını aradı.
Reading Üniversitesi’nden uzmanlarla iş birliği yapan BAE, bulutlara elektrik yükü vererek yağış oluşturmayı hedefleyen yenilikçi bir projeyi hayata geçirdi. Bu teknoloji, geleneksel bulut tohumlama yöntemlerine çevre dostu bir alternatif sunarken, küresel iklim değişikliğiyle mücadelede yeni bir umut olarak görüldü.

BİLİMSEL TEMELLER VE YENİLİKÇİ YAKLAŞIM
Projenin başında, Reading Üniversitesi’nden atmosfer bilimci Profesör Giles Harrison yer aldı.
Harrison ve ekibi, elektrik yükü emisyon cihazları ve özelleştirilmiş sensörlerle donatılmış insansız hava araçlarını (İHA) kullanarak bulutlardaki su damlacıklarını birleştirmeyi amaçladı.
Araştırmalar, düşük güçlü (yaklaşık 5 mikroamper) elektrik yüklerinin, bulutlardaki küçük damlacıkların elektrostatik kuvvetler yoluyla birleşmesini teşvik edebileceğini gösterdi. Bu birleşme, damlacıkların büyüyerek yağmur damlalarına dönüşmesini sağladı. Harrison, “Bu yöntem, bulutların doğal süreçlerini taklit ederek yağış oranını artırabilir. Geleneksel kimyasal tohumlama yöntemlerine kıyasla daha çevre dostu bir alternatif sunuyoruz” dedi.
Gökyüzünün Fatihleri Droneler havada şarj oluyor
BAE’nin Ulusal Meteoroloji Merkezi, bu teknolojiyi desteklemek için gelişmiş hava durumu gözetleme radarları ve uydu sistemlerinden yararlandı.
Merkez, kümülüs bulutlarının yağmur potansiyelini analiz ederek drone operasyonlarını yalnızca uygun koşullarda gerçekleştirdi. Proje, 2016’dan bu yana 15 milyon dolarlık bir fonla destekleniyor ve uluslararası bilim insanlarının katkılarıyla güçlendi.

UZMAN GÖRÜŞLERİ: ÇÖLDEKİ YAĞMUR DEVRİMİ
Avustralya’daki Monash Üniversitesi’nden iklim bilimci Profesör Linda Zou, projeye nanopartikül teknolojisiyle katkı sağladı. Zou’nun geliştirdiği titanyum dioksit nanopartikülleriyle kaplanmış tuz kristalleri, bulut tohumlama süreçlerini daha etkili hale getirdi. Zou, “Bu malzeme, bulutlardaki damlacıkların büyümesini hızlandırarak yağış sürecini uzatıyor. Geleneksel yöntemlerden daha verimli ve çevre dostu” dedi.
Zou’nun çalışması, ABD’de iki patent başvurusuyla tescillenmiş durumda.
İngiltere’deki Bath Üniversitesi’nden meteoroloji uzmanı Dr. Daniel Rosenfeld ise teknolojinin potansiyeline dikkat çekti:
“Elektrik yüküyle çalışan drone’lar, bulutların yağış üretme kapasitesini artırabilir. Ancak, bu yöntemin etkinliği bulut türlerine ve atmosfer koşullarına bağlı. Daha fazla saha çalışmasına ihtiyaç var.”
Rosenfeld, teknolojinin ölçeklenebilirliğinin test edilmesi gerektiğini vurguladı.
İstihbaratın gözbebeği oldu: Casus kuş drone! Gerçeğinden ayırmak imkansız
GELENEKSEL YÖNTEMLERE ÇEVRE DOSTU ALTERNATİF
BAE, 1990’lardan bu yana bulut tohumlama teknolojisini kullandı. Geleneksel yöntemlerde, magnezyum, sodyum klorür ve potasyum klorür gibi kimyasallarla dolu uçaklar bulutlara tuz kristalleri püskürttü. Ancak bu yöntemler, kimyasal kullanımından dolayı çevre üzerinde olumsuz etkiler oluşturdu.
Drone’larla uygulanan elektrik yükü teknolojisi ise kimyasal madde kullanımını en aza indirerek daha sürdürülebilir bir çözüm sundu.
BAE Yağmur Geliştirme Bilimi Araştırma Programı Direktörü Alya al-Mazroui, “Bu teknoloji, maliyet etkinliği ve çevresel faydalarıyla geleceğin yağmur üretim yöntemi olabilir” dedi.

KÜRESEL ETKİ VE GELECEK BEKLENTİLERİ
Projenin başarısı, yalnızca BAE için değil, kuraklık sorunu yaşayan diğer bölgeler için de umut vadetti.
Dünya Meteoroloji Örgütü’nün raporuna göre, küresel iklim değişikliği nedeniyle kuraklık olayları son 20 yılda %30 arttı. Bu nedenle, drone teknolojisiyle yağmur yağdırma çalışmaları, su kaynaklarının sürdürülebilirliğini artırmak için kritik bir adım olarak görüldü.
Uzmanlar, teknolojinin geniş ölçekte uygulanmadan önce daha fazla test edilmesi gerektiğini belirtti.
BAE’nin projesi, ilk kez başarılı bir şekilde yağmur yağdırarak dikkat çekti.
Yoğun yağışlar, bazı bölgelerde araç sürücülerine zor anlar yaşatsa da, proje küresel medyada yankı uyandırdı.
Bilim insanları, yöntemin etkinliğini artırmak için daha büyük ölçekli drone’lar ve hatta uçaklarla çalışmaları genişletmeyi planladı.
Dronlar nasıl ortaya çıktı! Drone tarihine yön veren 10 olay
ÇÖLDEKİ YAĞMURUN GELECEĞİ
BAE’nin drone teknolojisiyle yağmur yağdırma girişimi, bilim ve teknolojinin doğayla iş birliği yaparak iklim değişikliğine karşı yenilikçi çözümler üretebileceğini kanıtladı.
Profesör Harrison, “Bu sadece bir başlangıç. Teknolojinin sınırlarını zorlayarak, kurak bölgelerde yaşamı dönüştürebiliriz” dedi.
Gelecekte, bu yöntemin Afrika ve Ortadoğu gibi su kıtlığı çeken bölgelerde yaygınlaşması beklendi.