"En azılı Atatürk düşmanları bile Atatürk dönemindeki sağlık sistemini övüyor"

"En azılı Atatürk düşmanları bile Atatürk dönemindeki sağlık sistemini övüyor"
Cumhuriyet’ten Barış Doster, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Cumhuriyetin ardından kurduğu sağlık sistemini hatırlatarak, “En amansız Atatürk düşmanları bile Atatürk'ün adını ağızlarına almadan övüyorlar” dedi.

Korona virüs salgının Türkiye’de etkili olmaya başlamasıyla birlikte sağlık sistemine ilişkin tartışmalar da sık sık gündeme geldi.

Son olarak Cumhuriyet dönemi sağlık sistemine dikkat çeken Cumhuriyet gazetesi yazarı Barış Doster, amansız Atatürk düşmanlarının dahi o dönemki sağlık sisteminden övgüyle söz ettiğini ifade etti. Doster, “En amansız Atatürk düşmanları bile, Atatürk döneminde kurulan sağlık sistemini, Atatürk'ün adını ağızlarına almadan övüyorlar.” dedi.

Doster’in “Salgın küresel, önlemler ulusal” başlıklı yazısının ilgili bölümü şu şekilde:

"Sağlık kurumlarımızın direnciyle, sağlık ordumuzun bilgisi, yeteneği, deneyimi ve özverisiyle övünüyorlar. En keskin liberaller bile kamucu, toplumcu, halkçı sağlık politikalarının değerini mahcup bir ifadeyle, utangaç sözcüklerle kabul ediyorlar. Cumhuriyetin kurduğu fabrikaları özelleştiren, bu kurumlar için, "Adlarını tarihten sileceğiz" diyenler bile, devlet kurumlarında dikilen önlükleri, maskeleri kullanıyorlar. Tıbbi yardım olarak ABD'ye, İngiltere'ye, İspanya'ya, İtalya'ya yolluyorlar. Azgın liberaller, ikinci cumhuriyetçiler, Turgut Özal hayranları tarafından, "Tembel", "Özel sektörde iş bulamaz", "Devletin sırtında kambur", "Sabahtan akşama yatıyor, çene çalıyor" sözleriyle aşağılanan, küçümsenen devlet memurları, salgın hastalığa karşı, başta sağlık çalışanları olmak üzere, öğretmeninden askerine, polisinden zabıtasına, temizlik işçisinden şoförüne dek en ön safta mücadele ediyorlar.

Liberallerin örnek aldığı, model aldığı, ilham aldığı Batı'da ise çok kötü sahneler dikkat çekiyor.

...

Yıllardır uyarıyoruz. Küreselleşmenin, emperyalizmin yeni adı olduğunu vurguluyoruz. Etnik, dinsel, mezhepsel boğazlaşmaları kaşıyıp kışkırttığını söylüyoruz. Ulus kimliğinin ve sınıf kimliğinin yerine, feodalizm artığı, ortaçağ kalıntısı alt kimlikleri koyduğunu belirtiyoruz.

...

Her seferinde "dinozor" olduğumuzu söylüyorlar. "Sevr paranoyası yaşıyorsunuz. Antiemperyalizmin modası geçti. Ulusalcı hezeyanlar bunlar" diyorlar. Ne oldu?

Haklı çıktık."