İşte Erdoğan'ın açıklamalarından satırbaşları:
"Biraz sonra Çin Halk Cumhuriyeti'nin evsahipliğinde yapılacak 11. G20 liderler zirvesinde katılmak üzere hareket edeceğiz. Bu ziyaretimde Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, Dışişleri Bakanı, Ekonomi Bakanı ve Enerji Tabii Kaynaklar Bakanı eşlik ediyorlar. G20 zirvesi kritik bir dönemde toplanıyor. G20 ülkeleri olarak güçlü ve dengeli bir büyümeye ulaşmak için birçok adım attık.
Geldiğimiz noktada bu adımların küresel büyüme hızını arzu ettiğimiz seviyeye taşıyamadığını görüyoruz. iktisadi faaliyetlerdeki zayıflık devam ederken jeopolitik riskler, terörzim ve mülteci krizi gibi sıkıntılar üğlker üzerinde yük oluşturuyor.""Bu zirvede yeniden güçlü bir büyümeyi ele almak için iyi bir fırsat oluşturacaktır. Geçen yıl dönem başkanlığını üstlendik ve Antalya'da 10. G20 liderler zirvesine evsahipliği yaptık. Antalya zirvesi G20'nin en başarılı en verimli zirveleri arasında yerini aldı. Dönem başkanlığı sırasında kapsayıcılık ilkesini ön plana çıkardık.
Kapsayıcı büyüme dediğimizde bunun sadece rakamlardan ibaret olmadığını vurguladık. Kadınlar ve gençler olmak üzere toplumun tüm kesimlerin artan refahtan payını almalı.""Terörizme karşı ilk kez bir bildiri kabul ettik. Bu duruşun bir kez daha teyit ve tahkim edilmesi önem arz ediyor. Çin'de ekonomiyi tehdit eden terör belasını da görüşeceğiz. Ülkemizin mücadele ettiği FETÖ, DHKP-C, DAEŞ, PKK, YPG gibi terör örgütleri hakkında görüşlerimizi bildireceğiz. Bizim duruşumuz hep ilkeli olmuştur. Baştan beri iyi terörist, kötü terörist olmadığını ifade ettik. Bir terör örgütünün diğeriyle çatışmaya girmesini onun elindeki kanı temizlemeyeceğini belirttik. Terör örgütlerini desteklemenin yanlış olduğunu söyledik. Bunun bedelini tüm dünyaödüyor"
"BATI ARTIK BİR TERCİH YAPMAK ZORUNDA"
"Hamdolsun operasyonlarımız başarılı şekilde icra ediliyor. Cerablus'ta hayat hızla normalleşiyor. Bölge halkı gönül rahatlığı ile evlerine dönüyor. 400 km alanında bir bölge terör örgütlerinden arındırıldı. Bu başarı ÖSO'nun DAEŞ'le mücadele edebileceğini ortaya koymuştur. Uluslararası toplum DAEŞ, PYD, YPG terör örgütleri arasında bir tercih yapmak zorunda değildir. Bu iki örgüt arasındaki yöntem farkı yoktur. Son günlerde batıdaki bazı çevrelerin yaptıkları açıklamaları hayretle karşılıyoruz. Cerablus'ta DAEŞ'in yenilgiye uğratılmasından bazıları adeta rahatsızlık duyuyor. Türkiye olarak bizler, ordumuzla, ülkemizin ve bölgedeki sivillerin güvenliğini sağlamak için elimizi taşın altına koyduk. Batı artık bir tercih yapmak zorunda. Ya terörden yanasınız, ya da karşısındasınız"
"TERÖR KORİDORUNA MÜSADE ETMEYECEĞİZ"
"Fırat Kalkanı'nın amacı ülkemizin güneyinin terörden uzak olmasıdır. Yapılan saldırıları duymamazlıktan gelemeyiz. 100'ü aşkın insanımızın bu roketler nedeniyle öldüğü sınır bölgesindeki şehirlerimizi bir kenara bırakamayız. Hiç kimse bizden bir terör koridorunun oluşmasına rıza göstermemizi beklemesin. Kesinlikle Suriye'nin kuzeyinde, bizim güneyimizde terör koridoruna müsade etmeyeceğiz. İsminin şöyle olması, böyle olması bizi ilgilendirmiyor. Kimin terör örgütü olduğunu kimin olmadığını en iyi bilen biziz. DAEŞ'e düşman olan dostumuzdur diyenler yanılgı içindedirler. Ve diğer terör örgütlerinin dostu olurlar. "
EFKAN ALA'YLA İLGİLİ İLK YORUM
Bir hükümette zaman zaman bu tür değişiklikler olabilir. Sayın başbakan kendi arkadaşlarıyla ve benle yaptığı istişare sonucu, İçişleri Bakanı Efkan Ala da kendi istifasını sunmuştur. Bu süreç içerisinde ne benim ne de sayın başbakanımızın olumsuz bir şey söylemek haddimize değildir.
Bu süreç içerisinde performans kaybı da diyebilirsiniz, yorgunluk da diyebilirsiniz. Benzer şeyler olabilir fakat bana sayın başbakan tarafından iletilmiş değil.
KILIÇDAROĞLU’NUN ADLİ YIL AÇILIŞINA İLİŞKİN YORUMLARI
Çok ayıp, 7 Ağustos’u yaşamış olan bir genel başkanın yüz karası lafları çok ayıp ve çirkin. Ben bunu yakıştıramıyorum. Bu beyefendinin ifadeleri, kıymeti adliyesi olmayan ifadelerdir. 7 Ağustos’ta Yenikapı’ya gelmeyecekti. Arkadaşlarının binbirmesiyle zorla geldi. Beştepe’ye geldi birliği beraberliği konuştuk herhalde dedik artık birlikte yürüyeceğiz. Külliye bir siyasi merkez değil, burası karanlık bir yer değil, burası milletin evidir. Bütün siyasi partiler gelip burada toplantılarını yapabilirler.
Cumhurbaşkanı devletin başıdır, bunu bilmeyene ne yapacağız. Beyefendi görmek istediğini görüyor, bilmek istediğini biliyor. Teesüf ediyorum.
