Bu hastalığın hiçbir özel tanı testi yok. Hayatı kabusa çeviriyor

Bu hastalığın hiçbir özel tanı testi yok. Hayatı kabusa çeviriyor
Fibromiyalji ağrılarının hiçbir özel tanı testi bulunmuyor ancak hayatı adeta kabusa çeviriyor. İşte detaylar…

Dr. Öğretim Üyesi Rumeysa Samanci, kas iskelet sisteminde yaygın ve kronik ağrılara yol açan fibromiyalji sendromu hakkında önemli bilgiler verdi.

Fibromiyalji sendromunun, genellikle halk arasında yumuşak doku romatizması olarak adlandırıldığını ifade eden Dr. Samanci, “Fibromiyalji, vücudun birçok bölgesinde aşırı hassasiyetle seyreden, kaslarda ve kemiklerde ağrı ile vücutta genel yorgunluk, uyku düzeninde problemler ve bilişsel bozukluklara yol açan kronik bir ağrı sendromudur” dedi.

“KADINLARDA DAHA SIK GÖRÜLMEKTEDİR”

Fibromiyalji hastalarında depresyon ve anksiyete sıklığının yaklaşık yüzde 30-50 oranında arttığını ve stresin de ağrıları artırdığına işaret eden Samanci, “Fibromiyalji, ikinci en sık görülen romatizmal hastalıktır ve tüm romatolojik tanıların yaklaşık yüzde 20’sini oluşturmaktadır” şeklinde konuştu. Kadınlarda erkeklere nazaran üç kat daha sık görüldüğünü belirten Dr. Samanci, en çok orta yaş grubundaki bireyleri etkilemekle birlikte çocukluk döneminde ve ileri yaşlarda da görülebildiğine işaret etti. Yazıcı, tüm dünyada sık görülen fibromiyaljinin ülkemizdeki görülme sıklığının 20-64 yaş arası kadınlarda yüzde 3,6 ve 20-29 yaş arasında ise yüzde 0,9 olduğunu sözlerine ekledi.

Fibromiyalji sendromunun sebebinin kesin olarak bilinmediğine vurgu yapan Samanci, ancak yapılan çalışmalarda genetik geçişin önemli rol oynadığını ifade etti. Diğer risk faktörlerini kadın cinsiyet, geçirilmiş enfeksiyonlar, ruhsal ve fiziksel travmalar, mükemmeliyetçi kişilik gibi faktörler olarak sıraladı.

“ÖZEL TANI TESTİ YOKTUR”

Fibromiyalji sendromu tanısının, uzman bir hekim tarafından yapılan klinik muayene ve hastanın yakınmalarının değerlendirilmesi ile konulduğunu belirten öğretim üyesi Samanci, “Bu hastalığın tanısını doğrulayan hiçbir özel tanı testi yoktur ve rutin laboratuvar tetkikleri de genellikle normal gelmektedir. Fibromiyaljide Manyetik Rezonans Görüntüleme (MRG), Bilgisayarlı Tomografi gibi radyolojik değerlendirme ile de herhangi bir bulguya rastlanmaz. Fibromiyaljide semptomların geniş yelpazede olmasından dolayı tanı çoğu zaman yıllarca gecikmekte, hastalar doktor doktor dolaşarak artık ağrılarının geçeceğinden umutsuz, ağrılarının varlığına inanılmayan, bu nedenle de sıklıkla aileleri ile sorun yaşayan hastalar haline gelebilmektedir” dedi.

“ŞİKAYETLERİN AZALTILMASI MÜMKÜNDÜR”

Günümüzde fibromiyaljinin tam olarak iyileşmesini sağlayan tek bir tedavi seçeneğinin ne yazık ki bulunmadığını dile getiren Samanci, “Hastalığın hem ilaç, hem de ilaç dışı tedavi seçenekleri var olup genellikle önerilen, her ikisinin tedavi de birlikte yer almasıdır. Multidisipliner bir yaklaşım ile şikayetlerin azaltılması, yaşam kalitesi ve işlevlerin artırılmasını mümkündür” diye konuştu.

İlgili Haberler