Filenin sultanları, “Bizim gibi olsanıza!..” dedi sanki!..

Filenin sultanları, “Bizim gibi olsanıza!..” dedi sanki!..

Niye bilmiyorum, hayat bana bir şeyi gereğinden fazla konuşan…

Ortaya bir şey koymayan…

Kendi uzmanlık alanı dışında her dala yetişmeye çalışanlardan korkmamı öğütledi.

Ne yapabilirim ki ben bu korkuyu, bunca yıl yaşadıklarımdan edindim.

*

Mesela kim, sürekli sevgiyi diline pelesenk etmişse…

Dürüst ve ahlâklı olmaktan söz ediyorsa…

Nasihatlar veriyorsa…

Aynı şeyleri tekrarlayıp duruyor ve ortaya bir şey koyamıyor, bahaneler üretiyorsa, hayat benim kulağıma; ‘O insanlara inanmamamı’ fısıldadı hep.

*

Mesela sorumluluk almış herhangi biri yeterince çalışmıyorsa…

Üretmiyor…

Araştırmıyor…

Alın teri akıtmıyor…

Sorumluluğunu üstlenen insanları kıvrandırıyorsa, elimde değil, ben o insanlardan uzak duruyorum.

*

İnanın bana; hayatla olan ilişkilerim, özellikle İstanbul’a geldiğim 1970’lerin hemen başından itibaren, -birçoğunuzda da olduğu gibi- o kadar çetin ve mücadele içinde geçti ki anlatamam!..

Kimi kez umudumu kaybetme noktasına geldim, kimi kez kaybettiğimi sandığım anda hayatın bana uzattığı eline tutundum.

Bugüne değin yıkılmadım ayaktayım!..

*

Yıllar var ki ne bana yapılan nasihatlar ne de -herhangi bir konuda, doğruluğu kanıtlanmak için- edilen yeminler beni etkiliyor artık.

*

Beni ne etkiliyor biliyor musunuz?

Söz ve davranışın uyumu etkiliyor!..

Ne etkiliyor?

Ortaya millet yararına olumlu ve değerli bir sonuç çıkmış mı, o etkiliyor!..

*

Ne yaptı filenin sultanları mesela?

Ter akıttı…

Yoruldu…

Çabaladı…

Uğraştı ama sızlanmadı…

Ağlamadı…

Sızlandıysa da ağladıysa da bunu kendi içinde yaşadı ve bugün ülkesine;

Milletler Şampiyonluğu…

Avrupa Şampiyonluğu…

Dünya Şampiyonluğu kupalarını getirdi…

*

Sonuç bu olunca da ben onları nasıl takdir etmem…

Ya da onları bu başarılarını aklı başında hangi insan alkışlamaz bilmiyorum.

Onların başarılarını avuç içlerim kızarıncaya kadar nasıl alkışlamam…

Nasıl olur da onların her birine hayran olmam söyler misiniz bana?

*

“Cek!.. Cak!..” yok.

Ortada Türk toplumunu heyecanlandıran, hoplatan, ayağa kaldıran bir sonuç var.

Daha ne olsun!..

*

Yıllar var ki böyle bir coşkuyla onlardan başka kim heyecanlandırdı ve ayağa kaldırdı bizi?

Kimse!..

Peki kimler çok konuştu?

Onların dışında herkes!..

*

Ya demek ki neymiş?

Ulu orta konuşulmayacakmış…

Vaat edilmeyecekmiş,

Milletin hayalleriyle oynamayacak, hayallerini yıkmayacakmışız!...

*

Kim nasıl yapar ne eder bilemem, ama bu kızlarımız, akledenler için çok güzel şeyleri ortaya koydu ki bundan da:

Ekonomisi de…

Sporun diğer branşları da…

Maliyesi de…

Ticareti de…

Üreteni de…

Teknolojisi de

Diyaneti de…

Akla gelen ne varsa:

Bakanlıklar…

Başkanlıklar…

Genel Müdürlükler…

Müdürlükler …

Kısacası, ‘Filenin Sultanlarından’ hepimiz ders almalı, ders çıkartmalıyız!..

*

Kontrol edilebilir heyecan böyle bir şey işte…

Arada bir üzse de sonuçta hep mutluluk gözyaşlarını akıtıyor…

Belki de ‘Filenin Sultanları’ bu başarılarında bize:

“Bizim gibi olsanıza!” dedi sanki!..

Sahi onlar gibi kim olmak istemez?

Yazarın Diğer Yazıları