Sedat Kaya / YENİÇAĞ

Galatasaray, onca yeni transfere rağmen Angelino hariç şampiyon kadrosuyla çıktı Trabzonspor karşısına.
Birbirlerini çok iyi tanıyan, birlikte oynamayı adeta ezberleyen ve bundan zevk alan böyle bir kadro elbette kağıt üzerinde büyük avantajdı.
Özellikle Oliveria, Torreira ve Mertens'ten oluşan orta sahanın geçen sene yaptıkları ve İcardi'nin işbitiriciliği düşünülürse, maçın henüz ideal onbirini oluşturamayan Trabzonspor için ne kadar zor geçeceğinin göstergesiydi.
Öyle de oldu.
Galatasaray geçen yıl ki hucüm zenginliğinden uzak olsa bile, orta sahadaki yakın markajı ve rakibi 2.bölgeden çıkarmamasıyla maça ağırlığını koydu.
90 dakika boyunca oyunun kontrolünü elinde tuttu.
Genelde savunmada kalan Trabzonspor'un uzun toplarla atağa kalkmasına izin vermedi.
İlk çeyrekte iyi direnen, iki de önemli pozisyon yakalayan Karadeniz ekibinin gardı, 23. dakikada İcardi'nin golüyle düştü.
O dakikada Bakasetas hücuma çıkarken, 3 Galatasaraylı'nın baskısı, Torreira'nın topu kapması, Kerem'in pası ve İcardi'nin tek vuruşu alkışlanacak güzellikteydi.
Aynı Icardi'nin 90+3'de attığı 2. golü ise şapka çıkarılacak cinstendi.
Arjantinli kaldığı yerden devam ediyor.
Tutulacak gibi de değil.
Sacha Boey her zamanki gibi sağda dinamoydu.
Ama Barış Alper için aynı şeyleri söyleyemeyeceğiz.
Lig başladı, Barış'a bir şeyler oldu. Hazırlık kampının en iyilerindendi, ligde 2 maçtır pas hatalarıyla dikkat çekti. Bunda her hatasında seyircinin çok olumsuz tepki vermesinin de etkisi olabilir.
İlk onbirdeki tek yeni transfer Angelino ise çok istekli, çok çalışkandı ama önemli pozisyonlarda pas isabetinde o kadar başarılı olamadı.
Sonuçta Galatasaray kadrosunun kalite farkı ve İcardi'nin sihirbazlığıyla 3 puanı hanesine yazdı.
Şu gerçek ki, Galatasaray'da gollerin efendisi; İcardi.