Merkez Bankası Başkanı Gaye Erkan’ın “İstanbul, Manhattan’dan pahalı olur mu? Biz İstanbul’da ev bulamadık. Müthiş pahalı. Annemlere yerleştik, onların yanında kalıyoruz” şeklindeki açıklamaları çok konuşuldu.

Merkez Bankası Başkanın ev bulamadığına şaşıran da oldu, abarttığını söyleyen de…

Maaşı da tartışıldı, İstanbul ve Manhattan’daki ev fiyatları da…

Açıklamanın doğruluğu veya yanlışlığını tartışmayacağım. Benim ilgilendiğim kısım, Erkan’ın neden bu açıklamaları yaptığı.

Kendisi, halihazırda zaten Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’le birlikte, bizlere iktisadi sorunlardan kurtuluş anahtarı olarak sunulmuştu.

Ne oldu da kendisi de yakınan tarafa, yani bizlerin yanına geçti?

Üstelik, Şimşek, büyükşehirlerde kiraların düşüşte olduğunu iddia ediyorken…

“Ben de sizdenim”

Erkan’ın bu açıklamaları, ne kadar da “bizden” görünüyor değil mi?

Konut kiralarındaki yüzde 25’lık artış sınırı yüzünden pek çoğumuz ev sahibi tarafından evden çıkarılmak istenmiş ve ev aramak zorunda kalmışken, ev arayıp bulamayan biri ne kadar da “bizim gibi” görünüyor.

Ya da apartman görevlisi Sadık Abi ile diyaloğu, ne kadar da hepimizin gündelik sohbetlerine benziyor. TÜİK verilerine veya ekonomistlerin teorik bilgiler ve kavramlar içeren anlaşılmaz konuşmalarına da hiç benzemiyor. “Soğanın fiyatına bak”, ne kadar da bizden bir cümle.

Konuşmalarda İstanbul’u Manhattan’dan pahalı hale getirenin kim olduğunun cevabı yok. Yalnızca, bizler gibi, ‘İstanbul’da hayat pahalı’ diye yakınan bir vatandaş görüyoruz.

Gaye Hanım göreve geldiğinde, eğitimini ve tecrübelerini uzun uzun konuşmuştuk. Başarılı biri olduğuna -iktidarı destekleyenleri de aşan- geniş bir kesim tarafından ikna olunmuştu.

O halde Gaye Hanım, bu cümleleri durduk yere kurmadı, diyebiliriz.

Siyasi bir tarz

Gaye Hanım dünyada siyasetinde yükselişteki siyaset tarzını iyi özümsemiş belli ki.

Teorik, rasyonel, profesyonel bir dili ardında bırakmış, anlaşılır ve basit cümleler kuruyor.

Pozisyonu için ne kadar doğru bir tavırdı, tartışılır.

Ancak görünen o ki, kendisini o pozisyona getiren ve hayat pahalılığından mesul olanlara da bir mesaj verdi ve halk nezdindeki Amerika’dan gelmiş elit imajını, halka yakınlaştırmak istedi.

Nitekim son seçimde net olarak görüldü ki, gerçekçi olmak değil, halk tarafından anlaşılmak, onların desteğini almayı sağlıyor. Tıpkı dünya siyasetinde son dönemde öne çıkmayı başaran tüm siyasetçiler gibi.

Bu açıdan, Gaye Hanım bu açıklamalarıyla Merkez Bankası Başkanına yakışır bir tavır ortaya koyamadı belki ama tam bir siyasetçi gibi davrandı; halktan ziyade, siyasetçilere benzedi.