AKP Genel Merkezi’nde şu an en çok konuşulan meselelerin başında Ali Babacan ve eski başbakanlardan Ahmet Davutoğlu’nun kuracağı partilerin gelmesi, yapılan öz eleştirileri gölgelerken konuşulan bazı meseleler dudak uçuklatacak cinsten desek yeridir.
İsminin açıklanmasını istemeyen üst düzey bir AKP yöneticisi; “Basında yaşanan ahlaki çöküntü ve ‘Reisçi’ görünen bazı tiplerin gazeteciliği tetikçilik olarak algılaması seçmen nezdinde partimizin inandırıcılığını bitirdi. Vicdanlı üç beş gazetecimiz vardı onlarda artık bu uygulamalara isyan etmeye başladı. Fikir üreten ve vicdan sahibi gazetecilerimiz bizi terk etti. Genel başkanımızın başbakanlığı sırasında kendisine basın danışmanlığı yapan isimler bile şu an karşı cephede bize karşı adalet arar duruma geldi. İnanın çoğu zaman bizim iyi niyetli eleştirilerimizi bile muhalif medya halka duyuruyor. Bize yakın gazete ve televizyonlarda belirlenen isimler dışında kimseye yer verilmiyor” ifadelerini kullandı.
“Cumhurbaşkanımızın siyasi demeçlerinden analiz yapmaya çalışan televizyon yorumcularımız bizim ufkumuzu açmak, hatalarımızı anlatmak ve bizi eleştirmek yerine doğru yanlış demeden her söyleneni savunmaları aslında ne kadar boş olduklarını da gösterdi” diyen yönetici sözlerine şu şekilde devam etti:
“Hele bir de sosyal medya trolleriniz var ki, evlere şenlik. Hiçbir ahlaki ölçüleri yok. Sahiplerinden aldıkları emirle yıllarca partiye emek veren insanları bir gecede itibarsızlaştırıyor. Üstelik bunların çoğu iktidar nimetlerinden bol bol istifade eden, maaşlı eleman ve kim olduklarını bilmediğimiz insanlar.”
“HALK ARTIK BİZE NE İNANIYOR NE GÜVENİYOR”
“Çok hata yaptık. Milletle bağımız koptu. Ufak bir eleştiri de kendi insanlarımızı neredeyse düşman ilan ettik. Milletin Cumhurbaşkanımıza olan güvenin sarstık. Her türlü reklam ve istihbarat desteğine rağmen gazetelerimiz satmıyor, televizyonlarımız izlenmiyor. Çünkü ne gazetecilik yapıyorlar ne de televizyonculuk. Çoğu nereden nemalanırız, aman hükümetle ters düşmeyelim havasındalar. Milyar dolarlık basın yayın gruplarımızın (ki, beş altı basın yayın kuruluşu bunlar) toplam etki sahası muhalefete ait kıt kanaat yayın yapan televizyon ve gazetelerin etsinden daha az. Gündemi önceden biz belirlerdik ama şimdi onlar belirliyor. Değişen dünyaya ayak uyduramadık, sosyal medya ve internet gazeteciliği, Youtube gibi bir mecranın olduğunu muhalefet bizden önce keşfetti. Bu alanda muhalefetin milyonlarca gerçek hesap ve gönüllü ordusu ile bizim sahte hesap kullanan troller baş edemedi. Hızlı bir şekilde imaj düzeltme yoluna gitmezsek işimiz çok zor."
"MEDYADA YENİDEN YAPILANMAYA GİDİLMESİ ŞART"
"Medyada yeniden yapılanma çalışmalarına başlandığını biliyoruz ama ne kadar başarılı oluruz bilmiyorum" diyen AKP’li yönetici açıklamalarını şu sözlerle noktaladı:
"Gazetelerin çoğu zarar ediyor. Reklam desteği olmadan yayın yapmaları neredeyse imkânsız. Bedava dağıtılan gazeteleri halk artık okumuyor. Avrupa’daki metro gazeteleri gibi oldular. Merak ediyorum iktidar olmasak bu gazeteleri kime satacaklar. Muhalif kesim aşırı bir şekilde gazete ve televizyonlarına sahip çıkıyor. En gerçekçi rakamlar muhalif gazetelerin satış rakamları. Hepsi para ile satılıyor. Sokağın dili en gerçekçi dildir. Dikkat edin sokaktaki gazete taşıyan insanlara neredeyse tamamına yakını muhalif gazeteler."
