Tarkan, "Geççek" şarkısıyla gündeme müdahil oldu. Kendisi "korona virüslü yılların verdiği sıkıntının, huzursuzluğun geçeceğini kastettim" diyor ama kimse inanmıyor, "Çok uzattın vallahi bıktık, düş babam artık düş yakamızdan, Geldiği gibi gitçek, her şeyin sonu var bu çile de bitçek" derken sadece koronayı değil iktidarı hedef aldığını söylüyorlar... Muhalifler ise şarkının sözlerinden memnun...

***

Kimileri de "geççek" kelimesinin "geçecek" diye yazılıp okunması gerektiğini hatırlatıyor. Tarkan burada, konuşma dilinde yaygın olan bir kullanımı seçmiş. Hani, düşüp yaralanan çocuğa annesinin "geçiçek" demesi gibi... Çoğu zaman aradaki "i" de düşer ve kelime "geççek" diye kullanılır. Türkçe konusunda duyarlı olanlar, zaten kullanımda olan bir kelimeye karşı çıkmamalı.

Gelelim "geldiği gibi gitçek" konusuna... Diyelim ki Tarkan, iktidarın gideceğini kastetmiş olsun; tamam da neden alınıyorsunuz? İktidar giderse mevkinizi mi kaybedeceksiniz de hemen feryat ediyorsunuz?

Her iktidar bir gün halkın oylarıyla gider... Yoksa siz iktidarın hiç gitmeyeceğini mi zannediyorsunuz? Bu, nasıl olacak? Padişahlık sistemi mi ilan edilecek? İktidar, babadan oğula veya kıza mı geçecek?

Muhalifler de bir alem... İktidar gidecekse, kendi hatalarından ve sizin mücadelenizden dolayı gidecek, bir şarkı sözüyle değil.

***

Yalnız, korona bahanesiyle bütün dünyada yaşanan sıkıntılar, virüsün etkisiz hale gelmesiyle geçmeyecek... Çünkü insanların büyük kısmı, korkutularak genetik yapılarında değişikliğe yol açan bir sıvının kanlarına karıştırılmasına boyun eğdi. Bu sıvıların insan vücudunda neyi değiştirdiğini araştıran yok. Çünkü hükümetler, bu tür araştırmalara izin vermiyor. Türkiye dahil pek çok ülkede bu konuda araştırma yapmak bakanlık iznine tabi hale getirildi?

Neden acaba? Gizlenmesi gereken bilgiler mi var?

Reuters''in haberine göre, Hindistan hükümeti, Kovid-19 aşısının güvenli olup olmadığını ve halkta bağışıklık oluşturup oluşturmadığını araştırabilmek için Pfizer''dan talepte bulundu. Buna cevaben Pfizer, ürettiği Kovid-19 aşısı için acil kullanım onayı alma başvurusunu Hindistan''dan geri çekti! Aşının içinde ne var ki resmî olarak araştırılmasını istemiyorlar? Grafen oksit mi?

Yoksa aşılardan sonra salgın gibi çoğalan kalp krizlerinin sebebini biliyorlar mı? Yoksa kalp krizleri yan etkilerden sadece biri midir? İnsan vücudunda bu aşılarla birlikte kısa orta ve uzun vadede daha ne gibi hastalıklar ortaya çıkacak? Bütün bunlar meçhul. Yani koronavirüs bitse de insan kanındaki genetik değişikliğin etkileri, devam edecek...

Yıllar sonra bütün bu etkiler görüldüğü zaman Tarkan hâlâ hayatta ise bir şarkı sözü daha yazabilir ama dinleyecek ve anlayacak kaç kişi kalır bilemem... Yani "Geççek" güzel bir beklenti ama gerçekleri de hatırlatmak gerekiyor.

***

İktidara dönelim... AKP iktidarının Türkiye''ye 20 yılda verdiği zararın etkileri, kaç yılda giderilebilir?

Mesela, elektriği devlet dağıtıyordu. Devlet eskiyen alt yapıyı da yeniliyordu. Dağıtımı özelleştirdiler ve Londra sermayesi kullanan yandaşların şirketlerine teslim ettiler. Yani kendi ürettiğimiz elektrik, evlere, iş yerlerine dağıtılsın diye Londra bankalarına anapara ve faiz borcu ödüyoruz! Dağıtımın kamulaştırılması mümkün ama Londra tahkim mahkemesinin karar vereceği yüksek tazminatı öderseniz...

Torosların suyunu içmek için de Fransa''ya para ödüyoruz! Böyle yüzlerce örnek var!

Türkiye''yi yöneten siyasi kadro, Suriye''de ABD projesi uyguladı ve PKK''nın orada devlet haline getirilmesine katkı sağladı. Bunlar yapılırken de halkı Osmanlı hayalleriyle aldattılar!

Galiba koronadan önce, kimilerine başka aşılar yapılmış ki bu akıl dışı uygulamalara muhatap oluyoruz. Geççek mi bunlar? Nasıl geççek?