Gidişin kadınların elinden olacak

Gidişin kadınların elinden olacak
 "Bir arkadaşımız odasındaki Atatürk'ün çerçevesini indirdi" deyince, indireni bulamadılar, onu CHP'den attılar…

Partinin penceresinden gözüken Atatürk'ün köşkü yıkılırken dahi seyrettiler de, çerçevesi falan derken, Aylin Nazlıaka'yı ihraç ettiler…

(…) CHP "Topluca oturma" eyleminin arkasından, "Toplu ayağa kalkma", "Toplu arka dönme", "Toplu dışarı çıkma", "toplu içeri girme", "Toplu girip çıkma, girip çıkma" eylemlerinde bulunduktan sonra, "Şimdi topluca ne yapalım?" derken… O kadın fırladı, elindeki kelepçeyi TBMM kürsüsüne taktı… Bir anda Türkiye'yi TBMM'ye kilitledi…

Cumhuriyetten önce, nüfus sayımlarında bireyden dahi sayılmayan, seçme hakkı bile olmayan, cumhuriyet sayesinde milletvekili olmuş AKP'li kadınların saldırısına uğradı bir anda… Tartakladılar… Hırpaladılar… Tekmelediler…

Ama o kürsüde 1.5 saat kalarak söyleyeceğini söyledi…

"Biliyorum vicdanınız rahat değil" diyerek Devlet Bahçeli'ye…

 "Hırpalanmayı, aç‐susuz kalmayı göze aldığım için buradayım" diyerek CHP'ye…

"Benim cumhuriyete borcum var" diyerek, götünün korkusundan sesini çıkarmayan bu ülkenin erkeklerine ders verdi…

*

Hep söylüyorum: Gidişin kadınların elinden olacak…

Türkiye hüzün içinde, Aylin Nazlıaka ile Şafak Pavey'in, ana kırlangıçlar gibi cumhuriyetimiz için çırpınışını izledi önceki gece…

Bizim kadınlarımız böyledir hafız…

Söz konusu çocuklarını büyüteceği vatansa, canını verir…

Bakma ince bileğine…

Yüreğinden cumhuriyete kelepçelidir…

Bekir Coşkun Sözcü

***

Hangi maddede yazıyor o dediğin

…Başbakan Binali Yıldırım'ın yeni anayasa ile ilgili konuşmasından bir bölüm şöyle:

"Anayasa değişikliği ne getirecek diyorlar. Darbecilerin sonunu getirecek. Meclis iktidarından millet iktidarına giden yolu açacak…

Bu sistemle millet kendisini yönetenleri doğrudan seçecek. Kendisini yönetenleri denetleyecek milletvekillerini de seçecek.

Kendisi hükümetini doğrudan denetleyecek… Millet yetkiyi verecek, hesabı da soracak."

(…) Hangi madde "milletvekillerini liderler yerine milletin seçeceğini" belirtiyor?

Böyle bir madde yok ve "Meclis'in birçok yetkisinin alındığı, hükümet yetkilerinin de tek kişiye devredildiği bir sistemde Meclis'in hiç değilse denetim yapabilmesi için" de olması şart…

Güngör Mengi Vatan

***

MHP intihar mı ediyor?

Son zamanlarda en beğendiğim siyasal fıkra şu:

Stalin döneminde, Sovyet Komünist Partisi'nin yöneticilerinden ikisi yolda karşılaşmışlar, hoşbeşten sonra biri öbürüne sormuş:

- Antonov ne yapıyor?

- Antonov öldü, demiş öbürü

Beriki itiraz etmiş:

- Yok yahu! Daha dün karşı kaldırımda hızlı hızlı yürürken gördüm, gayet sağlıklıydı.

Muhatabı gülümseyerek yanıtlamış:

-Öldü, öldü de, daha haberi yok.

Bir sürü öldüğünden haberi olmayan siyasi mevtanın cirit attığı siyaset sahnesindeki çarpıklığı çağırıştıran bu acı fıkraya bayılıyorum…

Son zamanlarda en tartışılan kuruluşların başında MHP geliyor.

(…)

Kadir Has Üniversitesi'nin her yıl gerçekleştirdiği, "Türkiye Sosyal ve Siyasal Eğilimler Araştırması"nın salı günü açıklanan 2016 sonuçlarına göre parlamenter sistemi destekleyenlerin oranı yüzde 52.7 olurken, başkanlık veya partili cumhurbaşkanlığı sistemini destekleyenlerin oranı ise yüzde 43'te kalmıştır.

(…)

Araştırmanın yansıttığı bu sonuçlar , Devlet Bahçeli'nin partisinin haziran seçimlerinden bu yana izlediği politika ile sürekli oy kaybettiğini gösteriyor. Durumun böyle devam etmesi halinde MHP'nin artık bir marjinalleşmiş, "ismi var, cismi yok" bir parti haline düşmesi de kaçınılmaz olacaktır...

Ali Sirmen Cumhuriyet

***

Bahçeli'nin yeni kimliği

Memleketimizin en önemli olmasa da en belirleyici siyasetçisi sayın Bahçeli. Ekonomik krizin ortasında erken seçim diye diretti, AKP iktidara geldi.

7 Haziran seçiminden sonra koalisyona yanaşmadı, seçim istedi AKP yeniden iktidara geldi.

Sonra bir gün durduk yere başkanlık talep etti, rejim değişikliğinin kapısını açtı.

 İlkinde baraj dışında kaldı, ikincisinde milletvekili sayısı düştü bakalım üçüncüsünde partisine ne olacak.

Şu ana kadar hamlelerinin partisinin oyunu artırmadığı ortada. Çok ciddi bir idrak sorunu yoksa bu kritik siyasi çıkışları partisi için yapmıyor. Peki neden yapıyor? Kimsenin cevabını bulamadığı soru bu.

(…) Seçim kampanyasının hatırı sayılır bir kısmı başkanlık karşıtlığı olan Devlet Bahçeli'nin bugünkü sert dönüşü neyin eseri?

Başbakan Yıldırım'ın söylediği üzere bazı MHP'lilere bakanlık verilmesi umudu mu? Kulislerde konuşulduğu üzere devlette kadrolaşma beklentisi mi?

Geçen hafta bu sürecin sembolü olabilecek ufak bir haber çıktı: "Yıldırım ve Bahçeli, TBMM Genel Kurulu'nda anayasa değişiklik teklifinin 17'nci maddesinin oylamasının ardından bir süre ayaküstü sohbet etti. Yıldırım, bu sırada Bahçeli'ye yeni dijital kimliğini verdi."

İleride bugünler yazılırken herhalde Devlet Bahçeli'nin Binali Yıldırım'ın elinden yeni kimliğini alması da yer alacaktır.

Nedir sayın Bahçeli'nin yeni kimliği?..

Özgür Mumcu Cumhuriyet

 

med-kark.jpg

Latif Demirci / Hürriyet