GÜLER YÜZLÜ SİYASETİN ZAFERİ
Toplumun büyük bölümü DEM Parti’ye tepkiliyken partinin İstanbul Milletvekili ve Meclis Başkan Vekili Sırrı Süreyya Önder’e büyük sempati duyuyor, O’nu seviyor, sayıyor. Bunun çarpıcı örneklerini Önder’in kalp krizi geçirip hastaneye kaldırılması sürecinde yakından izledik.
Bu tabloda hiç kuşkusuz Önder’in siyaseti güler yüzle yapması, eleştirilerini yaparken bile espriden, nezaketten uzaklaşmaması gerçeği yatıyor.
...
Siyasi tarihimize baktığımızda tüm hatalarına karşın bazı siyasetçilerin toplumda karşılık bulmalarının ardında öfkeyle değil güler yüzle, mizahi dokunuşlarla ve nezaketle siyaset yapmaları gerçeğinin yattığını görüyoruz.
Süleyman Demirel’in iktidardan 5 kez gidip 6 kez dönmesinin temelinde bu vardı.
“Meseleleri mesele yapmazsanız ortada mesele kalmaz” demişti bir konuşmasında.
İktidarı protesto amacıyla yapılan yürüyüşleri “Yollar yürümekle aşınmaz” diyerek olgunlukla karşılamıştı.
Petrol sıkıntısı yaşandığı günlerde “Memlekette petrol vardı da biz mi içtik” diyerek savuşturmuştu yapılan yoğun eleştirileri.
Siyasetin fena halde gerginleştiği bir dönemde ana muhalefet partisinin lideri Bülent Ecevit’le görüşmüştü. Gazetecilerin “Karşılaştığınızda Bülent Bey’in elini sıktınız mı” sorusuna gülerek “Başka neresini sıkacaktım, tabii elini sıktım” karşılığını vermişti.
...
Ülkemizde mizahla yoğrulmuş güler yüzlü siyasetin piri ise Osman Bölükbaşı idi.
Bir yurt dışı gezisi sırasında yabancı gazetecilerin “Atalarınızın Viyana’da ne işi vardı” sorusunu “Haçlı Seferleri’ne iade-i ziyaret için gelmişlerdi” diye yanıtlamıştı.
Şu özlü sözler de O’na aitti:
“Hayatım boyunca bütün sektörleri tetkik ettim, en kârlısının din ticareti olduğunu gördüm.”
“Zengini hayırsız evlat, memuru süslü avrat, siyasetçiyi kuru inat batırır.”
-“İnsanın sağlamı-çürüğü çıplak baldırla sarı altın karşısında belli olur.”
-“Koltuğun değeri ona oturandan gelir. Adam olan oturduğu sandalyeden şeref almaz, ona şeref verir. Adam vardır kırık sandalyede bir Fatih, bir Kanuni gibi oturur. Adam vardır en parlak sandalyede bir yığın saman gibi oturur.”
-“Para da insanlar gibidir. Kimden iltifat görürse onda toplanır. Ben hiç yüz vermediğim için gelen gitti, gelen gitti.”
...
Meclis kürsüsünde konuşurken sürekli olarak el kol hareketleri yapıp laf atan Demokrat Parti Milletvekili Hüseyin Balık’a şöyle seslenmişti Osman Bölükbaşı:
“Oynama Balık, yutarım seni!”
İşadamlarının ülkenin büyük sorunları karşısında bile sessiz kalmalarına ise şu tepkiyi vermişti:
-“Ah benim aslan görünüşlü, tavşan yürekli büyük sermayem!”
TRT’yi, O’nu ve partisini görmezden gelip faaliyetlerini duyurmadığı için sık sık eleştiri yağmuruna tutuyordu. O kadar ki bu nedenle adı “TIRT Osman”a çıkmıştı.
Bu lakaba verdiği tepki de ilginçti:
“Hırtı çok olan memlekette varsın bir de TIRT olsun.”
...
Osman Bölükbaşı, partisinden seçilen milletvekillerinin bir süre sonra istifa edip başka partilere gitmeleri karşısında duyduğu üzüntüyü ise şu ilginç cümlelerle dile getirmişti:
-“Düğünü biz yapıyoruz, gerdeğe başkası ile giriyorlar.”
-“Bizim kümeste tavuk çok. Ama hep başkalarının folluğuna yumurtluyorlar.”
-“Öyle çok vefasızlık ve ihanet gördüm ki gönlüm Karacaahmet Mezarlığı’na döndü.”
...
Başta Millet Partisi olmak üzere çeşitli partilerde genel başkan ve milletvekili olarak uzun yıllar sürdürdüğü aktif siyaseti 1973’de kendi isteğiyle bıraktı.
12 Eylül’ün ardından yapılan ilk seçimde iktidar olan Anavatan Partisi’yle (ANAP) ilgili değerlendirmesi Osman Bölükbaşı’nın uzak görüşlülüğünü de net biçimde ortaya koyuyor:
“ANAP, bulunmuş eşya deposu gibi. Bilirsiniz, tramvaylarda, otobüslerde bulunan her çeşit eşya bir ambarda depolanır. Bunların içinde ayakkabılar, şapkalar, cüzdanlar ve aklınıza ne gelirse her şey vardır. Ayrıca bunların birbiriyle bağdaşacak hiçbir yanı yoktur. Tesadüfen bir araya gelmişlerdir ve dağılacaklardır.”
Yine emeklilik günleri...
Ankara’da evine gitmek için Kızılay’da dolmuş durağında bekliyordu. Hayretler içinde “Sizde mi dolmuş bekliyorsunuz” diyen vatandaşı gülerek “Zamanında cebimizi doldurmadık şimdi dolmuşu dolduruyoruz” diye yanıtlamıştı.
...
Sonuca gelecek olursak:
Siyaseti Sırrı Süreyya Önder gibi, Süleyman Demirel gibi, Osman Bölükbaşı gibi güler yüzle, mizahla, nezaketle yapmanın toplum nezdinde her zaman için olumlu karşılığı vardır.
İktidar ve muhalefette asık yüzle, hırsla, öfkeyle siyaset yapanlara önemle hatırlatılır.
Atatürk en çok gençlere güvenmişti
Karnedeki en düşük not
TABANCA SİGARADAN DAHA MI ZARARSIZ?
Değişiklik arzusu dalga dalga büyüyor
“GÖZÜM AÇIK GİTMEZ” DEMİŞTİ
Enflasyon kesici Jammer yok mu?
CEZAEVLERİMİZ 59 ÜLKEDEN KALABALIK
Bu deprem Japonya’da olsaydı...
GÜLER YÜZLÜ SİYASETİN ZAFERİ
GOL OLDUKTAN SONRA UÇAN KALECİ









