Günboyu yazarı Fatih Ergin'den Köy Enstitüleri paylaşımı: Yok edilmeseydi bugün, Cumhuriyet sermayenin ve cehaletin ihanetine uğramayacaktı

Günboyu yazarı Fatih Ergin'den Köy Enstitüleri paylaşımı: Yok edilmeseydi bugün, Cumhuriyet sermayenin ve cehaletin ihanetine uğramayacaktı
Türkiye’de 17 Nisan 1940 yılında açılan ve 27 Ocak 1954'te Demokrat Parti döneminde kapanan Köy Enstitüleri’nin açılış yıldönümü nedeniyle çok sayıda paylaşım yapıldı. Günboyu Yazarı Fatih Ergin, sosyal medya hesabından Köy Enstitüleri hakkında yaptığı paylaşımda, “Yok edilmeseydi, bugün cumhuriyet sermayenin ve cehaletin ihanetine uğramayacaktı…” dedi.

Günboyu yazarı Fatih Ergin'den Köy Enstitüleri paylaşımı: Yok edilmeseydi bugün, Cumhuriyet sermayenin ve cehaletin ihanetine uğ

Türkiye’de 17 Nisan 1940 yılında, köylerdeki eğitim seviyesini yükseltmek amacıyla kurulan Köy Enstitüleri, 27 Ocak 1954’te kapatılmıştı. Kapanma kararı büyük tartışmalara neden olan Köy Enstitüleri’nin kuruluş yıldönümü nedeniyle sosyal medyada çok sayıda paylaşımda bulunuluyor.

Günboyu yazarı Fatih Ergin de sosyal medya hesabından Köy Enstitüleri hakkında paylaşımda bulundu. Ergin paylaştığı fotoğrafın üzerine, “Adnan Menderes''in, "Kızlarımızı fuhuşa sürüklüyor, iktidarımızda kapatacağız" dediği ve sözünü tuttuğu(!) köy enstitüsü öğrencileri... (Aydın- Ortaklar) şu özgüvene, zarafete bakın! Türk aydınlanmasının en önemli adımlarından köy enstitülerini kapatmak, bu ülkedeki en büyük ihanetlerdendir!Bu enstitüler, cumhuriyetin dayandığı temellerin sosyoekonomik ve kültürel olarak geliştirilmesi amaçlıyordu... Yok edilmeseydi, bugün cumhuriyet sermayenin ve cehaletin ihanetine uğramayacaktı..” notunu düştü.  

KÖY ENSTİTÜLERİ NEDİR VE NE AMAÇLA KURULDU?

Köy enstitüsü, Türkiye''de ilkokul öğretmeni yetiştirmek üzere 17 Nisan 1940 tarihli ve 3803 sayılı yasa ile açılan okul türü. Tamamen Türkiye''ye özgü olan bu eğitim projesini 28 Aralık 1938 tarihinde milli eğitim bakanı olan Hasan Âli Yücel bizzat yönetti.[1][2]

Türkiye''de köy enstitüsü fikri ilk kez Amerikalı eğitim filozofu John Dewey tarafından savunuldu.[3] Dewey, özellikle kırsal bölgelerdeki okulların toplum yaşam merkezi haline getirilmesi gerektiğini vurguladı. Türkiye''de okulun yerel koşullara uyarlanması sorunu eğitim felsefesinin özünü oluşturuyordu. Köy Enstitüleri, John Dewey''in iş ve eğitimi birleştirme fikrini yerine getirmek için tasarlanmıştır. Mezunların aynı anda hem okul öğretmenleri hem de toplumun eğitmeni olması bekleniyordu. Öğrenciler aslında kendi okullarını, evlerini, kışlalarını, iş yerlerini vb. inşa ettiler ve birlikte yaparak ve yaşayarak üretim ile eğitimi kaynaştırdılar.

1940-1946 arasında köy enstitülerinde 15.000 dönüm tarla tarıma elverişli hale getirilmiş ve üretim yapılmıştı. Aynı dönemde 750.000 yeni fidan dikilmişti. Oluşturulan bağların miktarı ise 1.200 dönümdü. Ayrıca 150 büyük inşaat, 60 işlik, 210 öğretmen evi, 20 uygulama okulu, 36 ambar ve depo, 48 ahır ve samanlık, 12 elektrik santrali, 16 su deposu, 12 tarım deposu, 3 balıkhane, 100 km. yol yapılmıştı. Sulama kanalları oluşturularak enstitü öğrencilerinin uygulamalı eğitim gördüğü çiftliklere sulama suyu öğrenciler tarafından getirilmişti.

Köy Enstitüsü uygulaması Hasan Âli Yücel''in 1946''da Milli Eğitim Bakanlığından ayrılmasına değin devam etmiştir. Hasan Âli Yücel''den sonra Milli Eğitim Bakanı Olan Reşat Şemsettin Sirer zamanında Köy Öğretmen Okullarına dönüştürülmüştür. Bu okullar da Demokrat Parti döneminde 27 Ocak 1954''te kapatılmıştır.[13] Kapatıldığı 1954 yılına kadar Köy enstitülerinde 1.308 kadın ve 15.943 erkek toplam 17.251 köy öğretmeni yetişmişti.[14] Fakir Baykurt, Ümit Kaftancıoğlu, Talip Apaydın, Mahmut Makal, Mehmet Başaran, Pakize Türkoğlu, Hatun Birsen Başaran, Ali Dündar, Mehmet Uslu ve Dursun Akçam gibi önde gelen yazarlar ve düşünürler bu okullarda yetişmişlerdir.