‘Hazarya’da Çiçekler Açar’

‘Hazarya’da Çiçekler Açar’

HAMAS-İsrail, Ortadoğu’yu ateşe atarken, tarihten haberli olanların aklına “Hazarlar” da gelecektir.

Hazarlar hakkında Prof. Dr. Ahmet Taşağıl’ın TDV İslâm Ansiklopedisi’nde çıkan “Hazarlar” maddesinden hareketle kısa bilgi verdikten sonra Tan Can’ın Hazarya’da Çiçekler Kızıl Açar” kitabı üzerinde duracağız.

Hazarlar, Sabar Türklerinin devamıdır. Hazar ismi tarihî kaynaklarda 558 yılında Sâsânî-Sabar savaşları dolayısıyla geçer.

Hazar Devleti, Hazar Denizi’yle Karadeniz arasından, İdil, Yayık, Don ve Kuban nehirlerinin havzalarına yayılmıştı. VIII ve IX. yüzyıllarda genişleyen Hazar Hakanlığı’na İdil Bulgarları, Kama ve İdil boylarındaki çeşitli Fin kavimleriyle Burtaslar ve Orta Dinyeper (Özü) yöresindeki Slav kavimleri itaat ettiler. Sonra Hazar ülkesinin sınırları Yayık ve Cim nehirlerinden batıda Dinyeper nehrine kadar uzanıyordu.

Hazarlar, 586 yılına ait bir Bizans kaynağında “Türk” adıyla birlikte zikredilmişler, aynı şekilde Çin yıllıklarından Hsin T’ang Shu’da da “Türk Hazar” olarak kaydedilmişlerdir.

Hazarlar Göktürklerle bağlantılıydılar. İslâm ve Ermeni kaynaklarına göre Hazarlar VII. yüzyılın ortalarına kadar Batı Göktürklerine bağlı kalmışlardır.

Batı Göktürk Devleti yıkılınca Hazarlar bağımsızlıklarını ilân ettiler (630). Bu dönemde Karadeniz’in kuzeyinde Hazarlardan başka bir de Büyük Bulgar (Magna Bulgaria) Türk Devleti kuruldu (635). Bu devlet 665 yılından sonra Hazarlar tarafından yıkıldı; böylece Hazar ülkesinin sınırları iki katına çıktı.

932’de Bizans’ta baskılara maruz kalan çok sayıdaki Yahudi Hazarlara sığındı.

İslâm dünyası ile Hazarlar arasındaki münasebetler Halife Ömer zamanında (634-644) başladı. Önce çatıştılar sonra ticarî ve siyasî ilişkilere girdiler.

Hazarlarla Müslümanlar arasındaki en şiddetli çarpışmalar Halife I. Velid zamanında (705-715) oldu.

Bugün Polonya ve Litvanya’da yaşayan birkaç bin Musevî Karaim Türkünün ve Kafkasların kuzeyinde yaşayan Karaçayların Hazarların bakiyesi olduğu kabul edilmektedir.

Yahudiliğin Hazar ülkesine gelişi ve Hazarların bu dini kabul edişiyle ilgili farklı tarihler öne sürülmektedir. 1140’ta yazılan Judah Halevi’nin (Jehudah) Kuzari adlı yarı edebî kitabına göre Hazar hanedanı 740 yılında Yahudiliği kabul etmiştir.

Hazarların Yahudiliği seçmeleriyle ilgili olarak farklı görüşler ileri sürülmektedir. Onların hangi Yahudi fırkasını benimsedikleri meselesi ise açık değildir. Bununla birlikte Kırım kökenli Karaîlerle (Karaim=Karaites) Hazarlar arasındaki ilişkinin varlığı Hazarların Karaîliği benimsediğini doğrular mahiyettedir. Fakat bazı çağdaş uzmanlar Hazarların önce Karaîliğe, sonra da Talmudist Yahudiliğe girdiklerini ileri sürmektedir. Bugün Hazar Karaîlerine ait herhangi bir cemaat yoktur.

***

Tan Can, Hazarya’da Çiçekler Kızıl Açar” kitabında Hazarlara farklı açıdan bakar ve Hazarları Yahudiliğin önemli kolu Aşkineazlarla bağlantılı gösterir.

Tan Can’ın, oğlu Kağan Orkun’a ithaf ettiği kitabın ana başlığı ve yan başlıklar var. Ana başlık: “Hazarya’da Çiçekler Açar”. Yan başlıklar: “(Aşkenazların Gerçek Tarihi) Hazarya'dan Rus Kağanlığı'na ve Viking Çağı'na Örülen Ağ...” (Himalaya Yayınları, 310 s.)

Sadece Tan Can’ın kitabı için demiyorum, birkaç defa yazdım. Uzun başlıklardan kaçınılmalı. Akılda kalacak, kitabı en öz anlatan başlık seçilmeli. Bir veya birkaç kelime olabilir.

“Hazarya’da Çiçekler Açarın İçindekiler”den:

Hazar'ın Gerçek İsmi / Kasar (Hazar) Tarih Sahnesine İlk Ne Zaman Çıktı? / Hazar'ın Atalarından İskitler / Dualite Yönetim / Hun Döneminde Hazarlar // Atilla'nın Ölümü Sonrası, Avrupa Ve Kafkasya Yeniden Şekilleniyor / Kavimler Göçü Devam Ediyor / Ak Hazar - Kara Hazar / Hazar İmparatorluğu'nun Kuruluşu / Hazar-Arap Savaşları Ve İlişkileri // Rus Kağanlığı Nasıl Ortaya Çıktı? / Hazar'ın Dağılma Sürecine Giden Yol / Kabar İsyanı. // Hazarların Yahudiliği Seçmesi / Karaizm’in Doğuşu // Rus/Varengi-Hazar Aile Şirketlerinin Kurulması / Tarihte İlk (Monarşik) Şirket Devlet Modeline Geçiş. // Varengiler Kimdi? / (Rus/Varengi-Hazar İşbirliği) / Ruslar Kimdi? / Rus İsminin Kökeni? // Macarlar İçinde Kabar Etkisi / Slavlar, Varengiler ve İngling Klanı // Hazar - Aşkenaz - Polonya Bağı / Neden Rusların Tek Başına Kurduğu Bir Devlet Olamaz Rus Kağanlığı? / Rus (Hazar) Kağanı'na Ne Olmuştu? Nereye Göçmüştü? Nerede Yaşıyordu? / Din Değiştirme Mevzusuna Bir Bakış // Aşkenazların Kökenleri. // Hazarların Sadece Kağanları Yahudi Oldu Yalanı! / Rus Yahudileri Kimlerdi? // Aşkenaz İsminin Coğrafi Kökeni? / Yiddiş Dili Üzerine / Gen Araştırmaları / Part/Askanian/Askanaz/Mani / Asganaz - Göktürk Bağı / Saka/Asak/İsak-İskunaz-Askanaz/Asganaz-Askut / İskit=Kutsal As’lar! / Hazar-Bizans İlişkileri/Bağı. // Selçuklu Hazar Bağı / Malazgirt Savaşı'nIN Perde Arkası!/ Yahudilikle Türkler Arasında Benzerlikten Öte Durumlar // Kızıl Saç / Hazarların Kurmuş Oldukları Devletler / Sarkel / Son Bölüm-Son Sözler.

***

Ayrıntılı başlıklar kitap hakkında yeterli bilgiyi vermektedir. Biz “Son Bölüm-Son Sözler”le konumuzu bağlayacağız:

Her nedense siyasi ve stratejik nedenlerden dolayı Aşkenazların Hazar ardılları olduğundan, başta elitler olmak üzere, Batı'daki Yahudi cemaatleri ve İsrail devleti rahatsızdır.

Çünkü İsrail'in üst sınıfı oluşturanların %90'ı Hazar baki­yesi Aşkenazidir. İçlerinden Poliak ve Köstler gibi birilerinin sıkı siyonist bile olsalar kalkıp Eski Ahit'de geçen dinsel soyları­nı inkâr edip, Hazar kökenlerine vurgu yapmalarına büyük tepki gösteriyorlardı.

Ama Batı'daki Yahudi cemaatleri ile İsrail'in rahatsızlığı birbirinden farklı nedenlerdir.

İsrail, başlangıçta, kum taneleri kadar Arap nüfusu içinde var olma savaşı veren bir avuç insandan ibaret idi.

Hazarların torunları olduğunu kabul etmek demek, İsrail'in vaat edilmiş topraklar olduğu iddiasından vazgeçmek ve vatan­sız kalmak anlamına geliyordu.

Bunu kabullenecek kadar elbette ahmak olamazlardı.

O dönemler M. Mieses gibi Galiçya göçmeni bir Aşkenaz dilbilimcinin Hazar genetik kökenlerine yaptığı vurgular ve 1908 yılında Cernovvitz'de Yidiş dili üzerine yaptığı incelemeleri or­taya koyması da Köstler ve Poliak'da olduğu gibi aynı tepkileri üzerine çekmişti.

Bunun aleni bir tehdit gibi açıklamalarını Avrupa ve Batı dünyasında görüyorlardı.

Örneğin siyaset felsefesi ve bilim üzerine eserler yazan bir İngiliz-Alman filozofu olan ırkçı Houston Stewart Chamberlain, kendisi gibi ırkçı Batı dünyasının görüşlerini net aktarıyorum.

Aşkenazları Sefaradlardan düşük dereceli bir halk olarak görmekte idiler.

Çünkü “Aşkenazlar Hazar kökenliydi ve Hazarlar da bir Sami ırkı değildir.

Bu nedenle Filistin üzerinde hiçbir tarihsel iddiaları olamaz.”

Okumak lâzım.

Yazarın Diğer Yazıları