Simdi hâlâ var mı bilmiyorum ama şehirlerarası otobüs terminallerinde eskiden otobüs kalkmadan 10-15 dakika önce imam kılıklı bir adam otobüse biner, elinde birkaç tane dini kitap ve başlar vaaz eder gibi konuşmaya, uzun uzun kitapları ve içindekileri anlatır, öyle anlatır ki sanki hayır sahibi dindar biriymiş izlenimini verirler. Yolcular konuşmanın bir an önce bitip hediye edilecek kitaplarına kavuşmayı beklerken, imam kılıklı satıcı dini reklamından sonra hediyesi beş lira deyiverir. Kitabın fiyatı beş lira demez. Abdullah Öcalan ve Tayyip Erdoğan Türk Milletine bir barış reklamı yapmaktadır. Her ikisi de fiyatını pardon hediyesini büyük bir titizlikle saklamaktadırlar. Ama kesinlikle bu sürecin bir pazarlığı yapılmıştır ve bedelinin ne olduğu bu iki isim tarafından bilinmektedir. Kamuoyuna açıklamaya korkmaktadırlar.
Kamuoyunun kabul etmesi için muhtemelen dış destekli bir propaganda süreci yaşayacağız. İmam kılıklılar piyasaya çıkıp AKP’ye sorgusuz sualsiz biat eden kesim için kutsal bir olaymış gibi anlatacaklar ve bu grup zaten kabul etmeye teşne olduğu için onlar kolayca halledilecekler. Liberaller, eski tüfek komünistler, Altan kardeşler, Hasan Cemaller, Cengiz Çandarlar, eski Ülkücü yeni liberal ve cemaatçiler, türkücüler, arabeskçiler ve eski tüfek komünistler barış çığlıkları atarak  “hepimiz Ermeni’yiz” ve Türkiye mozaiktir diyen Türkiyelileri ikna edecekler. Bizim köylüler için herhangi bir şey anlatmaya gerek yok, onlar STV, TGRT ve Kanal 7 gibi televizyonları izlediklerinden gerekli dozu zaten alıyorlar. Kendilerini ulusalcı veya milliyetçi olarak tarif eden yurtseverler içinde ne Erdoğan ne de Öcalan neler olup bittiğini anlatmaya ihtiyaç hissetmeyecektir, zira bu kesim onlar için umutsuz vakıadır.
25 Nisan’da PKK’lı Karayılan uluslararası basına 8 Mayıstan itibaren PKK militanlarının Türkiye’den ayrılmaya başlayacağını duyurdu. Bu açıklama bile başlı başına bir skandaldır. Bu çekilme hem yasalara uygun değil hem de onur kırıcı bir davranıştır. Devletin aczini ortaya koymaktadır. Silahlarıyla birlikte geri çekileceklerini dünya kamuoyuna duyurmuşlar ve AKP hükümetinden çıt yok. PKK bu muameleyi Filistinli Hamas’a yapsaydı AKP en şiddetli tepkisini gösterirdi. İstanbul’u işgal eden İngiliz askerlerinin kurtuluş savaşından sonra silahlarıyla birlikte geri çekildikleri gibi, PKK militanları da işgal güçleri gibi Türkiye’yi silahlarıyla birlikte terk ediyorlar. Erdoğan’ın danışmanı bu durumu; PKK’nın kendi tabanına yenildik diyemeyeceğini dolayısıyla başarılıymış gibi davranmalarını anlayışla karşılamaktadır. Bu adam Türklerin aklıyla alay etmektedir.
Avrupa Konseyi Parlamentosu PKK militanlarının artık terörist değil bir aktivist olduklarını duyurdu. Bu davranış daha önce yapılan bir planın ve stratejinin ilk adımıdır. PKK ve Türkiyeli Kürtlerin yeni statüleriyle ilgili dış desteğin başlangıcıdır. Barzani, ABD, İsrail ve İngiltere bu sürece destek vermektedir. Erdoğan ve Öcalan’ın Kandil’deki PKK militanlarını ikna etme güçleri yoktur. Bu PKK militanları ellerinde silah Kuzey Irak dağlarında beklemeye devam edeceklerdir. Hem de Türk ordusu korkusu olmadan, eğitimlerine devam edeceklerdir. İlk aşamada Erdoğan Cumhurbaşkanı olarak Köşk’e ve Öcalan da Diyarbakır’da bir villaya taşınacaktır. İkinci aşaması Kuzey Irak’ta eli silahlı bekleyen PKK militanlarının teröre yeniden başlama tehdidi altında Türkiye’yi eyaletlere bölecek Anayasa değişikliğine zemin hazırlayacaklar ve ulus devlet için sonun başlangıcının startı verilecektir. Keşke bunlar benim evhamım olsa...