Herkes bir şey geveliyor

Hani çok bilinen meşhur bir Karadeniz fıkrası vardır. Temel ile İdris köyün imamına gider ve Temel imama Allah’ın nerede bulunduğunu sorar, imam da başlar, ne yerdedir, ne göktedir, ne denizdedir, ne karadadır diye saymayı sürdürürken Temel, İdris’e döner ve imam, Allah yok demeye korktuğu için lafı dolandırıyor der. Suriye’de düşürülen Türk uçağı ile ilgili yurt içinde iktidar ve yanlıları ellerine yazılı bir metin vermişler gibi hepsi aynı şeyi söylemeye çalışıyor. Türk uçağı uluslararası sularda Suriyeliler tarafından kasıtlı olarak düşürülmüştür. Oysa ki pilotlar Suriye hava sahası ve Suriye kara sularında aranmıştır. İlginç bir şekilde her şeye karışan Başbakan Yardımcısı Arınç ile Dışişleri Bakanı Davutoğlu suspus olup bu konuyla ilgili konuşmuyorlar. Başbakan’ın dikkatlerini çektiğini düşünüyoruz. Sadece bu iki bakan değil diğer bakanlar ve AKP yöneticileri de konuşmuyorlar. Giderayak devlet yönetiminin ne anlama geldiğinin farkına varmaya başladılar herhalde.
Başlıkta kast ettiğimiz gevelemeler yurt dışından gelmektedir. Türk askeri uçağı ilk defa düşmüyor, ayrıca ilk düşen veya düşürülen askeri uçak da Türk uçağı değildir. Ancak Amerikan, Rus, İran hükümetleri ve basınları başta olmak üzere Arap ülkeleri ve Avrupalılar Türk uçağı hikayesinin peşini bırakmıyorlar. Zira bu uçak düşürme olayının sonunda herkes kendi çıkarına uygun bir sonuç umuyordu. Örneğin Türkiye, Suriye’ye saldıracak hesapları ve sonunda elde edeceği çıkar hesaplamaları vardı. Türkiye akıllılık etti ve saldırmadı. Olay küllenmeye başlayınca Amerikan, İran ve Rus yöneticiler ve bu ülkelerin istihbarat örgütleri tarafından yönlendirilen gazeteler ve gazeteciler uçakla ilgili her gün yeni bir bilgi ve yeni bir detay açıklıyorlar. Bu ülke yönetici ve gazetelerin ellerine yeni geçen bilgiler ve detaylar yoktur. Bunlar ellerindeki bilgileri zamana yayarak kasıtlı olarak çıkarlarına uygun bir şekilde peyderpey yayınlamaktadırlar.
Sizleri yormadan bu ülkeler neler geveliyor düşüncemizi açıklayalım. Amerikan gazeteleri, Rus Dışişleri Bakanı Lavrov ve İran yetkililerin ima ettikleri bilgi, Türk uçağının Suriye hava sahasında ve kara sularında vurulduğu yönündedir. Zaten Suriye resmen açıkladı uçaksavar ile düşürdüklerini ve bu silahın vurma gücünün 2500 metre olduğunu bildirdi. Bunun anlamı kendi hava sahasında vurduklarını gösterir. O zaman Türk uçağının Suriye’de ne işi var. Eğer bilgi toplama amacı varsa hükümet bu topladığı bilgileri ne yapacak. Türkiye’nin bilmediği bir bölge değil, ayrıca Suriye’ye savaş açma niyeti de yok, zaten olamaz, olmaması da gerekir. Uçağın topladığı bilgiler ABD ve İsrail için deseniz, bu da gerçekçi olmaz zira ABD’nin Türkiye’nin topladığı bilgilere ihtiyacı yoktur çünkü kendisi bunu rahatlıkla elindeki teknoloji sayesinde elde ediyordur. O zaman şeytan, insanların aklına Türk uçağının muhaliflere havadan bir şeyler mi atma niyeti vardı fikrini getiriyor. Ruslar uçağın düşürülmesiyle ilgili ellerinde kesin bilgi ve kanıt bulunduğunu açıkladılar ama devamını getirmediler. Anlaşılan AKP iktidarını köşeye sıkıştırmak istemediler, sadece gerekirse açıklayabilecekleri sinyalini verdiler. Amacı Erdoğan’ın fazla efelenmesinin önüne geçmektir. İran da hız kesti artık olayı fazla kurcalamıyorlar, zira geçen hafta yazdık, Türk uçakları muhtemelen uzun zamandır Suriye yakınlarında dolaşmakta zaman zaman da Suriye hava sahasını isteyerek veya kazara ihlal etmektedir. Suriye’nin bu durumu Rusya ve İran ile paylaşması kuvvetli bir ihtimaldir. Suriye’nin Türk uçağının düşürülmesi kararını İran ve Rusya’ya danışmadan alması da mümkün değildir.
Olayla ilgili doğulu ve batılı ülkeler Türkiye’nin NATO’yu bu işe karıştırmamasını istemektedirler. Zira 5. madde gereği Türkiye’ye yapılan saldırı NATO’ya yapılmış sayılmaktadır. Bu durumda NATO’nun Suriye’ye saldırması gerekir. Saldırırsa bu kez olaya müdahil olan Rusya ve İran’ın da Suriye’yi koruması gerekir. Al sana büyük ölçekli bölgesel hatta üçüncü dünya savaşı. Zaten bu nedenle Türkiye NATO’nun 4. Maddesi gereği yani istişare amaçlı toplantı yaptırarak NATO’nun sözlü desteğini aldı ve görüntüyü kurtardı, ilgili bütün ülkeler rahat bir nefes aldı. Şimdi Rusya ve İran’ın gevelemesinin nedeni Türkiye’nin uluslararası mahkemelere gitmeden sorunun çözülmesidir. Eğer Türkiye mahkemelere başvurursa Lavrov, Rusya’nın elindeki kanıtları açıklayabileceğini ima etmiştir. Tavsiyemiz bu olayı dallandırıp budaklandırmadan Suriye ile diyalog halinde çözmesidir. Bizim tavsiyemize uymazlar ama bunlar imamlara meraklıdır, bizde bir imam tavsiyesi ile bitirelim. Yaşlı imam genç imama cenaze yıkamasını öğretmek için bir cenazede fırsat verir, genç imam da hızlı ve dinamik bir şekilde cenazeyi yıkamaya başlar, bunu gören yaşlı imam gence, cenazeyi fazla karıştırma b.... çıkartırsın der. Umarız İslamcı AKP iktidarı bu olayı fazla karıştırmaz.

Yazarın Diğer Yazıları