İbibik'ten kaçmaz.

Belediye seyrediyor. İnşaatçılar molozları doğaya döküyor.

CENNET ORMANI ÇÖPLÜK OLDU

Datça tarih boyu defalarca işgale uğradı.

M.Ö. 546'da Harpagos komutasında 100 bin kişilik Pers ordusu ezdi geçti bu toprakları.

Sonra kimler geldi, kimler geçti.

En son İtalyanlar.

1919'da işgal ettiler buraları.

Bir yıl sonra geldikleri gibi gittiler.

Ama inanın bu işgalcilerin hiçbiri bugünkü zararı vermedi Datça'ya.

Görüntülere iyi bakın.

Burası cennet Kurucabük Ormanları.

Datça yarım adasının ciğerleri.

Artık bir moloz çöplüğü.

Dar bir alanda değil üstelik.

Kilometrelerce.

Adım başı pislik.

Önüne gelen inşaatçı molozunu buraya bırakmış.

Kırık parkeler, kiremitler, beton artıkları, borular, tenekeler, paslı demirler, kimyasal maddeler, eskimiş ev eşyaları, araba lastikleri, aklınıza ne gelirse.

Hepsi ormanın içinde.

Ağaçların arasında bir inşaat mezarlığı.

Datça Belediyesi 3 yıl önce uzun uğraşlar sonunda Kargı Deresi'ndeki dev çimento çukurlarını "Çöp ve Moloz Dökme Alanı" olarak göstermişti.

Ama belediyeyi takan kim?

Belediyeyi ciddiye alan kim?

Çöpleri ve molozu ormanın içine atmak daha masrafsız nasıl olsa.

Çünkü ne denetleyen var, ne ceza kesen.

Rant uğruna Datça'yı yağmalıyorlar.

Datça'yı çöplüğe çeviriyorlar.

Dur diyen yok.

Bir belediyenin meclisinin büyük çoğunluğu müteahhitlerden oluşursa, olacağı budur.

Datça Belediyesi Çevre Koruma ve Kontrol Müdürlüğü ne iş yapar diyor vatandaşlar.

Kaç kişiler ki, koskoca yarım adaya yetişsinler.

Bu iş bir vizyon, plan, program işidir.

Topyekün mücadele işi.

En önemlisi de istek.

Belediyeye öneriyorum.

Önümüzdeki meclis toplantısında hadi bu büyük sorunu gündeme alın.

Nasıl denetlenir, önü nasıl kesilir, masaya yatırın.

Yapabilir misiniz?

Sanmam.

Daha önce de yazmıştım.

Sadun Boro büyük denizciydi.

Dünyada girmediği koy, çıkmadığı sahil kalmamıştı.

Ölmeden bir yıl önce Hürriyet Gazetesi'ne şöyle demişti.

"60 yıl dünyanın tüm denizlerinde dolaştım, dolaşmadığım deniz koy ülke kalmadı. Doğasına, denizine, ülkesine böylesine hoyrat kötü ve vahşice davranan millet görmedim. Vahşi dediğimiz yamyamlar bile doğasına böylesine vahşice davranmıyorlardı."

Gerçekten bir insan doğup büyüdüğü topraklara böylesine vahşice nasıl davranır?

Akıl alacak gibi değil.

İbibik bu işin peşini bırakmayacak.