Seçimlere 27 gün kala, saha çalışmaları kadar odaklanılması gereken alanlardan biri de her seçimde olduğu gibi bu seçimde de seçim güvenliği meselesi.

Ancak bu konu, oyların çalınması, usulsüzlük yapılması gibi düşük ihtimallerin ötesinde, kamu gücünün kullanılması açısından önemli.

Zira siyasi partilerin dışında, meslek örgütleri, sivil toplum örgütleri, sivil inisiyatifler de artık organize ve bilgili bir şekilde sahada sandık güvenliğinin korunması hususunda görev alıyor.

Seçimlerde hile yapılacağına dair düşünceler ve iddialar, seçimlere, sandığa olan güvenin zayıflamasına ve umutların kırılmasına yol açabilir ki, muhalefetin en istemeyeceği şey de bu olmalı.

Bu seçimin değişimin anahtarı olduğu konusunda da şüphe duyulmamalı; seçimlerle değişimin mümkün olduğu konusunda da…

Seçimlerin ikinci tura kalması

Ancak bu seçimde seçim güvenliğini daha da önemli bir mesele haline getiren, sonuçların bıçak sırtı olacağının şimdiden öngörülmesi.

İstanbul seçimlerinde yakın oy oranlarının nasıl bir sonuç doğurabileceğini (seçimlerin yenilenmesi gibi) hepimiz gördük.

Üstelik önümüzdeki seçim çok daha kritik.

Seçimlerin ikinci tura kalması ihtimalinde, ele geçirilen kamu kurumları aracılığıyla ve hukuka, anayasaya saygısı olmayan yönetim anlayışıyla yine iktidar partisinin az oy aldığı belli yerlerde seçimlerin yenilenmesi gibi hukuka aykırı kararlarla karşılaşma, seçim güvenliğindeki kritik mesele.

Bu açıdan kamu gücü kullanılarak manipülasyonlar yapılmasının önlenmesi önemli.

Bunun yanı sıra, seçim sonuçlarına dair yapılacak itirazlar da yine diğer önemli husus.

Burada YSK, güvenilir bir kurum olmaktan çıksa da hâlâ bir hukuk devletinde olduğumuz, YSK'nın da verdiği her karara hukuki bir dayanak bulmak zorunda olduğu unutulmasın.

Önceden verdiği hukuksuz kararlara rağmen, seçmen sandığa yansıyan iradenin ne olduğunu bilir ve inanırsa, YSK üzerinde toplumsal bir baskı yaratacak ve üyelerini hukuka uygun davranma hususunda zorlayıcı etkisi olacaktır.

Seçmenin sandıktan çıkan sonuçlara itibar etmesinin yolu, olabildiğince çok vatandaşın seçimleri izlemesinden, yani seçim sürecine müdahil olmasından da geçiyor. Bu açıdan muhalefet partilerinin seçimlere kadarki süreçte seçim güvenliği ekseninde amacı, sahada olabildiğince fazla sayıda insanla güvenliği sağlamak olmalıdır.