Malumunuz, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkında şimdi de Beylikdüzü Belediye Başkanı olduğu döneme istinaden "ihaleye fesat karıştırma" suçundan dava açıldı. Öncesi malum, ahmak davasından hali hazırda hakkında verilmiş bir hapis cezası mevcut. Ardından belediye adına alım yaptığı sanat eseri üzerinden bir dosyası da var. Belediyesini hedef alan bir terör incelemesi ve bu hususta İçişleri Bakanlığı''nca ortaya atılan ciddi iddialar da var. Arada, bir tane daha hakaret davası var hatta…

Bunlar neden yeterli olmadı bilinmez, şimdi bir de eski görevi üzerinden incelemeler yapılıyor İmamoğlu''nun.

Tüm hepsine bakınca, İmamoğlu''nun siyaseten yok edilmek istenildiği oldukça açık.

Burada tuhaf olan, son dönemde muhalefetin 2023 seçimleri için Cumhurbaşkanı adayının CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu''nun olacağı ihtimali kuvvetlenmişken ve Kılıçdaroğlu da İmamoğlu''nun İstanbul''a hizmet edeceğini vurgularken, neden hâlâ İmamoğlu''nun hedef alındığı.

Akla gelen sorular

İmamoğlu neden siyasetten men edilmek isteniyor?

Bunun ardında muhalefetin "geçiş dönemi" açıklamaları mı var?

2023 seçimlerinde adaylarının kazanması halinde tüm yetkilerini kullanmayacağını, Altılı Masa''nın direktifleri ve programlarıyla ülkenin yönetileceğini açıklamalarının ardından muhalefetin cumhurbaşkanı adayının kimliğinin 2023 seçimleri için önemli olmadığını söyleyebiliriz.

Bu durumda iktidarın aklından geçen ne?

Genç ve dinamik bir siyasetçi olan İmamoğlu''nun 2028''de gerçekleşecek seçimlerde güçlü bir siyasi aktör olarak belirmesinden mi korkuluyor? Gerçekten bu kadar ileri boyutlu düşünülüyor olabilir mi?

Böylelikle Erdoğan kendisinin ve siyasi halefinin karşısına çıkacak veya çıkamayacak adayı belirliyor olabilir mi?

Muhalefeti dizayn

İktidarın amacı, muhalefetteki güçlü aktörleri saf dışı bırakarak seçmeni arzu ettiğine değil de razı geldiğine oy vermek zorunda bırakmak.

Otoriter nitelikler taşıyan tüm yönetimlerde olduğu gibi, muhalefette öne çıkan ve destek gören kimseler saf dışı bırakılmak isteniyor.

AKP gibi uzun süre yönetimde kalmış partilerde ise, bunu gerçekleştirmek için planlı bir şekilde ele geçirilmiş devlet kurumları, özellikle de yargı, araç olarak kullanılıyor.

İmamoğlu, iktidarın hedef aldığı tek siyasetçi değil. Sustuğu ve razı geldiği takdirde hem iktidar onun açısından hedefine ulaşacak hem de diğer hedeflerine yönelmek için cesaret bulacak.

Bu sebeple, yapılan haksızlığa ve meşru muhalefeti ortadan kaldırmaya yönelik tüm hamlelere yılmadan ve alışmadan tepki göstermek, demokrasi adına hepimizin görevidir.