İnanmak istiyorum inanamıyorum!..

İnanmak istiyorum inanamıyorum!..

Sayın Cumhurbaşkanı, AKP’nin kuruluşunun 22. yıldönümünde konuştu ve:

“Küresel krizlerin ülkemize etkilerinden kaynaklanan hayat pahalılığının son dönemde milletimizi bunalttığının farkındayız.” diyerek, o da memlekette hayat pahalılığı olduğunu ‘nihayet’ kabul etti.

*

Tabii “Son dönem” derken, bu son dönem ne zamanı kapsıyor orasını bilmiyoruz.

Bu cümlesinin devamında da:

“Yine bunu biz çözeceğiz.” diyor.

*

Ancak ne var ki AKP’nin son on yıldır pek de bir problem çözemediği…

Hayat pahalılığının önce azardan başlayarak, 2018’e kadar devam eden bir süreçle artarken, yaklaşık 5 yıldır devam ettiği…

Hayat, vatandaşın elini kolunu bağlayacak kadar pahalandırılmışken…

Ve bu son beş yıllık süre içinde milletin refahına bir çözüm de bulunamamışken… Sayın Cumhurbaşkanı müthiş bir özgüvenle:

“Yine biz bunu çözeceğiz.” diyor.

*

Sahiden de müthiş!..

Umut ve güven verici bir söylem, ama daha önceleri de:

“Biz bunu çözeriz!..”

“Enflasyonu biz indiririz…

Dolar kurunu şu zaman bilmem kaç liraya biz düşürürüz.” şeklinde umut vaat eden söylemler paylaşılmıştı, ama olamadı işte…

Siyaset bilgisi ekonomiye yetmedi maalesef!..

Ve memleket nereden nereye geldi!..

*

Simit kaç para?

Ekmek kaç para?

Yumurta?

Domates?

Soğan-patates?

Tere?

Dereotu kaç para?

Kira kaç para?

Dolar, Euro kaç para?

*

Hemen söyleyeyim hepsi de çok para…

Hem de o kadar çok para ki yanına yanaşılır gibi değil.

Üstelik, benim ülkemde milyonlarca insanın alıp da evine götüremeyeceği kadar çok para oldu.

*

Ve biz bu noktaya nasıl geldik?

Sadece küresel krizlerin ülkemize etkilerinin sonucu mu, yoksa buna bizim beceriksizliğimiz de dâhil mi?

Ya da her ikisi de mi?

*

Nasıl oluyor da sivri biberin kilosu pazarda 50 lira oluyor” diye içimden sormak geliyor ya, soramıyorum işte!..

*

Madem Sayın Erdoğan, “Yine biz bunu çözeceğiz.” diyorsa -ki öyle diyor- vardır bir bildiği, o zaman da keşke bu bilinmezlikler hangi yöntemle ve nasıl çözülecek televizyonlardan bir anlatsa!..

Biz de umutlansak!..

Sabretsek!..

Neye ve niye sabrettiğimizi bilsek!..

*

Elbette 6 Şubat depremi ülkemizi ciddi şekilde olumsuz etkiledi.

Etkilemez olur mu hiç!..

“Hükûmet de milletle beraber büyük bir sınavdan geçiyor.” bu da doğru.

Sayın Cumhurbaşkanı çok da haklı.

Ancak millet, itibarın her türünden tasarruf ediyorken, hükümet, değil itibardan tasarruf etmek, aksine itibarı daha da güçlendirerek vatandaşın neler çekiyor olduğunu bilmekten uzaklaşıyor.

Oysa ben bu işin çözülebileceğine inanmak istiyorum, ama inanamıyorum.

*

Öyle düşünüyorum.

Yoksa, yanlış mı düşünüyorum?

Yazarın Diğer Yazıları