İnsan suresinin Türkçe anlamı nedir?

İnsan suresinin Türkçe anlamı nedir?
Mekke’de veya Medine’de inen İnsan suresi 31 ayetten oluşmaktadır. İnsan suresi adını ilk âyetindeki el-insân" kelimesinden almıştır. İşte İnsan suresinin Türkçe anlamı..

İnsan suresi Mekke''de veya Medine’de inmiştir. İnsan suresi 31 ayetten oluşmakta olup adını ilk âyetindeki "el-insân" kelimesinden almıştır.

İnsan suresi ‘’Hel etâke", "ed-Dehr", "el-Ebrâr" ve "el Emşâc" isimleri ile de anılır.

İNSAN SURESİ TÜRKÇE ANLAMI

1- Gerçekten insan üzerine dehirden (zamandan) öyle bir müddet geldi ki o zaman o,

anılmaya değer bir şey değildi.

2- Doğrusu biz insanı, imtihan etmek için karışık bir nutfeden (erkek ve kadın sularından)

yarattık da onu işitici, görücü yaptık.

3- Kuşkusuz biz ona yolu gösterdik; ister şükredici olsun, ister nankör.

4- Çünkü biz, kâfirler için zincirler, demir halkalar ve alevli bir ateş hazırlamışızdır.

5- Kuşkusuz iyiler de karışımı kâfûr olan dolgun bir kadehten içerler.

6- Bir kaynak ki ondan Allah''ın kulları içerler, güzel yollar açarak akıtırlar onu.

7- O kullar adaklarını yerine getirirler ve fenalığı salgın (olan) bir günden korkarlar.

8- Düşküne, yetime ve esire seve seve yemek yedirirler.

9- "Size sırf Allah rızası için yemek yediriyoruz. Sizden ne bir karşılık, ne de bir teşekkür

bekliyoruz."

10- "Biz sert ve belalı bir günde Rabbimizden korkarız." derler.

11- Allah da onları o günün fenalığından korur, yüzlerine parlaklık, gönüllerine sevinç verir.

12- Sabırlarına karşılık onlara bir cennet ve ipekten elbiseler verir.

13- Orada donatılmış koltuklar üzerine dayanmışlardır: Orada ne yakıcı güneş görürler, ne de

şiddetli soğuk.

14- Üzerlerine cennet gölgeleri sarkmış, meyveleri bol bol önlerine konmuştur.

15- Yanlarında gümüşten kaplar, billur kupalar dolaştırılır.

16- Gümüşten öyle kadehler ki onları türlü türlü biçimlere koymuşlardır.

17- Onlara orada bir dolu kadeh sunulur ki, karışımı zencefildir.

18- Bu orada bir pınardır ki, adına "selsebil" derler.

19- Etraflarında ölümsüz hizmetçiler dolaşır, onları görünce saçılmış inciler sanırsın.

20- Orada nereye baksan bir nimet ve pek büyük bir mülk görürsün.

21- Üstlerinde zarif ve yeşil, kalın ipekten bir elbise vardır. Gümüş bileziklerle

süslenmişlerdir. Rableri onlara temiz bir içecek içirmiştir.

22- (Onlara şöyle denir): "İşte bu sizin bir mükâfatınızdı. Gayretiniz karşılığını bulmuştur."

23- Kur''ân''ı sana kısım kısım biz indirdik biz.

24- O halde Rabbinin hüküm vermesi için sabret. Onlardan hiçbir günahkâra yahut nanköre

itaat etme.

25- Sabahakşam Rabbinin ismini an.

26- Gecenin bir bölümünde de O''na secde et (akşam ve yatsı namazlarını kıl). Hem de O''nu

uzun bir gece tesbih et (teheccüd namazı kıl).

27- Çünkü onlar bu dünyayı seviyorlar ve önlerindeki ağır bir günü arkaya atıyorlar.

28- Onları biz yarattık ve mafsallarını sımsıkı bağladık. Dilediğimiz vakit de kılıklarını

değiştiririz.

29- İşte bu bir öğüttür. Dileyen Rabbine giden yolu tutar.

30- Allah dilemedikçe siz dileyemezsiniz. Kuşkusuz Allah, bilendir, hüküm ve hikmet

sahibidir.

31-Allah dilediğini rahmetine sokar. Zalimlere ise, acıklı bir azap hazırlamıştı