İşimiz kolay değil

Açıklanan Yeni Ekonomi Programına, program demek bile doğru değil. Çünkü ekonomik programlar, hedefler tespit eder, bu hedeflere hangi politikalarla ve nasıl ulaşılacağını belirler. Söz gelimi 2001 İMF ile stand-by düzenlemesi nedeniyle o zamanki hükümetin yapmak zorunda kaldığı ''Güçlü Ekonomiye Geçiş Programı '' böyle bir programdı. Bu program sonrası çalışanlar ve çiftçiler kemer sıktı ve fakat yüksek enflasyon ve bütçe açıkları da azaldı.

1. Açıklanan programa göre; 2019 yılında yüzde 0.5 büyüme bekleniyor. Bir ekonomide gelir artışı, fert başına GSYH da büyüme oranı ile ölçülür. Türkiye de nüfus artış hızı yüzde 1.2 'dir. 2019 yüzde 0.5 büyüme demek fert başına gelirde yüzde 0,96 küçülme demektir.

Kaldı ki 2019 yılında, GSYH ilk çeyrek yüzde 2.4 oranında küçüldü. İkinci Çeyrek yüzde 1.5 oranında küçüldü. Yılın ikinci yarısında ekonomide kısmi bir canlanma var… Ancak daha çok iç dinamiklerden gelen bu harekettir. 2019 yılında ilk iki çeyreğindeki eksi büyümeyi telafi etmesi ve pozitif büyüme getirmesi zor görünüyor.

2. 2019 cari açığın kapanması, ekonomide küçülmeden ileri geldi. 2009 krizi ile bu günkü krizi cari  açık açısından karşılaştırmak yanlıştır. Zira o kriz Dünya finansal krizinin bir yansımasıydı. O dönemdeki Reel dengeler, finansal dengeler, talepteki daralma, daha önemlisi hukuki ve demokratik altyapı bu günküne benzemez. Bu gün başkanlık sistemi ile devlet yeni sisteme adapte olamadı, hukuk ve demokraside güç kaybettik.  Bu şartlarda yerli ve yabancı yatırım yapmaz. Talep patlaması da olmaz.

Cari dengenin kalıcı olarak düzelmesi için üretimde aramalı ithal girdi oranını azaltmak gerekir. Ayrıca lüks tüketim mallarının düşürülmesi yanında, Çin'den incik boncuk, bavul, çanta ithalatına kota koymak gerekir.

3. Enflasyon'da bu sene yüzde 12, seneye yüzde 8.5 hedefini fazla tartışmaya gerek yok. Zira ekonomide yüksek kırılganlık devam ettiği ve TL'ye düşük güven olduğu sürece, jeopolitik nedenlerle, yeni kur şokları yüksek olasılıktır. Kronikleşen enflasyonu önlemek için önce bütçe kaynakları, popülizm yerine yatırımlara yöneltilmeli, bürokraside liyakat esasına geçilmeli devlette  kurumsal yapı kurulmalı, piyasada oligopol yapılar  ve kartelleşme önlenmelidir.

Bütçe açıklarından daha önemlisi, bütçe kaynaklarını etkin kullanmaktır.

4. Programda 2019 yılı için GSYH yüzde 0.5 ve 2020 yılı içinse yüzde 5 büyüme hedef alınıyor. Buna  karşılık işsizlik devam ediyor. Programda işsizliğin 2019 da yüzde 12.9 ve 2020 de yüzde 11.8 olacağı yer alıyor.

Yüzde 10 üstünde işsizlik yüksek işsizliktir. Financial Times'ta yayımlanan UBS'in küresel iş gücü araştırmasının sonuçlarına göre küresel işsizlik oranı son 40 yılın en düşük seviyesine düştü… Dünya üretiminin yüzde 84'ünü oluşturan 48 gelişmiş ülkenin rakamları üzerinden yapılan çalışmaya göre ortalama  işsizlik oranı yüzde 5.2 olarak ölçüldü.

İşsizliğin yüksek seyretmesinin nedeni, üretimde kullanılan ithal aramalı ve hammadde girdi oranın yüksek olmasıdır. Üretimde ithal girdi oranını yüzde 40'lardan yüzde onlara düşürmek gerekir. Bunun içinde aramalı ve hammadde üretiminde ithal ikamesi politikası uygulamak gerekir. Teşvikleri bu sektöre yönlendirmek gerekir.

Özet olarak, bu programla bu günkü krizden çıkmamız zordur. Eğer işi ciddiye almak istiyorsak , yenide planlamaya dönmemiz ve bu planlama  kapsamında istikrar programı yapmamız gerekir.

 

Yazarın Diğer Yazıları