ABD Başkanı Joe Biden, 7 Ekim 2023 HAMAS saldırısının ardından, İsrail’i şartsız desteklediğini açıklamıştı. Ne demişti:

“Benim yönetimimin İsrail’e desteği kaya gibi sağlam ve sarsılmazdır... Bunu en açık şekilde ifade edeyim ki; şu an İsrail’e düşman olan herhangi bir tarafın bu saldırılardan avantaj sağlamak için yararlanacağı bir zaman değildir.”

Biden’ın Dışişleri Bakanı Antony Blinken HAMAS’ın İsrail’in içlerine girmesinin “dehşet verici” olduğunu söylemiş, hemen İsrail’e koşmuş ve “Ben de Yahudi’yim.” diyerek İsrail’le ABD’nin iç içe olduğunu vurgulamıştı.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, bir tarafıyla Amerikalıdır. 1949’da Tel Aviv’de doğmuş, ABD’de yetişmiştir. Tahsiline ara verip İsrail’e gelen Netanyahu, 18 yaşında “Altı Gün Savaşları” diye bilinen 1967 İsrail-Arap Savaşı’na katıldı. “Sayeret Matkal” özel biriminde takım lideriydi. Çatışmalarda omuzunda yaralandı. 1973’de Yom Kuppur Savaşı’nda ön cephededir. Özel biriminin faaliyeti gereği, cephe gerisine sızarak çatışmalara girdi.

Netanyahu, Gazze’ye bomba yağdırıyor. Onun için “öldürmek” vak’a-i âdiyedendir. Ağabeyinin acısı da yürüğenin bir tarafında. Kardeşi Yonathan (Yoni)’ı, 1976’da Entebbe’de rehine kurtarma operasyonunda kaybetti.

Uganda’daki Enttebbe Havalanı operasyonunu hatırlatmak isterim.

İsrailliler Enttebbe operasyonuyla iftihar ederler. O dönemde Yaser Arafat’ın başında olduğu Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ), nerede bir İsrailli görse rehine alma faaliyetine girişirdi. FKÖ militanları, Tel Aviv-Atina-Paris seferini yapan 248 yolculu Air France’a ait uçağı, Atina’dan kalktıktan kısa bir süre sonra kaçırdılar. Uçağı kaçıranlar, rehineler karşılığında İsrail'de hapiste olan 40 Filistinli militan ile başka dört ülkedeki 13 mahkûmun serbest bırakılmasını istiyorlardı. O zaman Uganda’nın devlet başkanı meşhur İdi Amin’di. FKÖ militanlarını destekliyordu.

İsrail, rehinelerini kurtarma planı yapıyor ama nasıl hareket edeceğini bilemiyordu. Şanslıydılar. Entebbe Havaalanı’nda yeni terminali inşa etmek için ihaleye katılan İsrailli bir mühendis yolcuların rehin tutulduğu eski binanın planlarını İsrail yönetimine verdi. Baskını planlayan da o sıra subay olan, sonra Netanyahu ile halef-selef olacak eski İsrail Başbakanı Ehud Barak’tı. Savunma Bakanı ise sonra cumhurbaşkanlığı makamına oturan, R. T. Erdoğan’ın 2009’da Davos’ta “van minut” çektiği Şimon Peres’ti.

Neticede İsrail’in operasyon birliği Entebbe’ye indi. 106 rehine kurtarıldı, üç rehine çatışmada öldü. Bir rehine yaralıydı. Uganda’da hastaneye kaldırıldı. İdi Amin onu da öldürttü. FKÖ’lü militanlar operasyon birliğinde bir kişi öldürmüştü. O da birliğin başındaki Binyamin Netanyahu’nun ağabeyi Yoni idi. Yahudiler, Enttebbe operasyonuna Yoni’nin hatırasına “Operation Yonathan” adı verdiler.

Filistinlilerin uçak kaçırma, rehin alma, baskın, intifada... Pek çok eylemi var. Öyle eylemler ki; birinde, 1972’de, Almanya’da yaz olimpiyatlarında İsrail olimpiyat ekibini esir almışlar ve çatışmalar yüzünden olimpiyatlar iptal edilmişti.

HAMAS’ın ortaya çıkışı farklı. Eylemleri farklı. İntihar saldırıları olurdu, rehineler alınırdı. Uçak kaçırılırdı. Artık Filistin grupları bir ordu gibi çatışmanın içindeler.

Nereye kadar silah kullanılacak? İsrail her türlü desteği alıyor. ABD, bütün Avrupa ülkeleri, çıkarı olan, başka ülkeler İsrail’in yanında. Müslüman ülkeler bile Filistinlileri desteklememeye uzaklar. Bir iki ses çıkarıyorlar, o kadar.

HAMAS’ı yok etmek istiyorlar. HAMAS gider, başka örgüt gelir. Dikkat ederseniz, Filistin davası güden örgütler, birbiri peşi sıra kuruluyor. Hem tecrübe kazanıyorlar hem gide gide daha katılaşıyorlar.

Yahudi de Müslüman da dünyanın her yerinde. Dünya kamplara bölünüyor. İki gün önce ABD’de, 71 yaşındaki adam kiracısı Filistinli aileye saldırdı. Anneyi ve çocuğu bıçakladı. Çocuk altı yaşında hayattan koptu. Anne komada.

Önceki gün Belçika’da, motosikletli biri “Allahu ekber!” nidalarıyla rast gele ateş açtı, Belçika-İsveç maçını seyretmek için gelen iki İsveçliyi öldürdü, birini ağır yaraladı. Sonra kendi de öldürüldü. Bunun arkası nerede nasıl gelir, kimse bilemez.

ABD Başkanı Joe Biden’ı birileri dürtükleyip şuncacık da olsa aklını başına getirmiş olmalı ki, CBS News kanalının “60 Minutes” programında farklı konuştu.

İsrail'in savaş kurallarına uymayacağı şüphesiyle, “Gazze'de savaş kurallarına uyacağına inandığını” söyleme ihtiyacı hissetti. Yetmedi, “Şu noktada İsrail'in Gazze'yi işgalini destekler misiniz?" sorusuna, "Bunun büyük bir hata olacağını düşünüyorum. Bana göre, Gazze'de olanlar aşırılıkçı HAMAS'la ilgili. Bütün Filistin halkını temsil etmiyor.” dedi ve devamında Filistinlilerin bağımsız bir devleti olması gerektiğini belirtti.

Amerika’nın İsrail’i frenlemesi gerektiğini söyleyeceğim ama, zaten ABD bir İsrail’dir. Biden ne söylese boş.

Çok aşırı yorum biliyorum... Ya Filistinliler İsrail’i yok edecekler ya Yahudiler Filistinlileri. Bu da olmayacağını olamayacağına göre, Filistinliler bağımsız devlete kavuşsalar, iki taraf da aldığına-verdiğine razı gelse dahi, netice alınamaz.

İsrailliler biliyor ki, Filistin devleti kurulsa, Filistinliler kendi kontrollerinden çıkacak, gide gide güçlenecek ve karşılarına dikilecek. Ya biri ye diğeri yok olacak.

Asıl neden biliyor musunuz: Bir tarafta sarıklılar, bir tarafta kipalılar. Asla ve asla “barış” düşünemezler.