Tanrıkulu yaptığı açıklamada açılım, yeni Türkiye, dönüşüm gibi siyasi iktidarın yürüttüğü fakat açık, şeffaf ve iyi niyetli olmayan proje ve eylemlerin, milleti tedirgin ettiğini belirtti. İktidarın ülkeye sadece siyasi yönden değil ekonomik açıdan da zarar verdiğini savunan Tanrıkulu, “12 yıldır yürütülmekte olan başarısız ekonomi politikaları neticesinde hane halkımız aşırı borçlandırıldı. Türkiye artık borçlular ülkesi haline dönüştürüldü. Bu bakımdan bahsedilen istikrar büyüsü çoktan bozuldu. 2015 yılının 2014’ten çok daha zor geçeceği anlaşılıyor. 2003’te hane halkı borcunun gelirine oranı yüzde 5.1’ken, bu oran 2014’ün ilk 6 ayında yüzde 54 oldu. Hane halkı geliri AKP döneminde 4 kat artmışken borcu 27 kat arttı” dedi. Yolsuzluğun, dünyanın ve Türkiye’nin gündemini işgal eden en önemli konulardan biri olduğunu belirten Tanrıkulu daha sonra şunları söyledi: “Rüşvet ve yolsuzluk alanında yapılan çalışmalar, popülist politikalar sonucu kamunun finansman ihtiyacındaki aşırı artışların, hesapsız iç ve dış borçlanmalarla giderilmek istendiğini ortaya koyuyor. Bu trajedi ülkemizi gün geçtikçe ekonomik ve siyasi olarak dışa bağımlı hale getirdi. Bir başka gelişmiş ülkede yaşansa kıyametlerin kopacağı 17 ve 25 Aralık büyük rüşvet ve yolsuzluk süreçleri AKP tarafından ne kadar üstü örtülmeye çalışılsa da tarihimizin en karanlık sayfalarında, en büyük yolsuzluk olarak yerini alacaktır. Unutulmamalıdır ki, devletin kaydına giren hiçbir şey silinmez. 17-25 Aralık bir dönemin miladıdır ki, sorumluları bu tarihten itibaren ahlaken ve vicdanen bitmiştir.”
