Havaalanında film gibi yaşam

Havaalanında film gibi yaşam
Havaalanında film gibi yaşam

Filistinli mülteci Muhammed el Bahiş, Kazakistan vizesi olmadığı için 4 aydır Almatı Havaalanı’nda yaşıyor. Tıpkı “T

Filistinli mülteci Muhammed el Bahiş, Kazakistan vizesi olmadığı için 4 aydır Almatı Havaalanı’nda yaşıyor. Tıpkı “The Terminal” filmindeki Tom Hanks gibi....

 

Eski CIA ajanı Edward Snowden, Rusya’da geçici sığınma iznini alana dek, bir aydan uzun bir süre Moskova’nın Şeremetyevo Havaalanı’ndaki transit geçiş bölümünde yaşadı. Rusya’nın komşusu Kazakistan’daki Almatı Havaalanı’nda da Snowden’la benzer kaderi paylaşan başka biri var. Irak doğumlu 26 yaşındaki Filistinli Muhammed el Bahiş, tam dört aydır Almatı Havaalanı’nda yaşıyor. Spielberg’in 2004 yapımı “The Terminal” filminin artı gerçek örnekleri var. Muhammed, Moskova Havaalanı’nın aksine, küçük ve yolcuları oyalayacak çok fazla bir şey olmayan Almatı Havaalanı’nda yaşama süreci için “işkence gibi” diyor. Muhammed’in havaalanındaki gümrüksüz alışveriş merkezine veya pahalı kafelerin olduğu alana erişimi yok. Filistinli mülteci, yetkililerin steril alan olarak adlandırdıkları ve yalnızca yolcular ile havaalanı personelinin kullanımına açık olan bölgeye “hapsolmuş” durumda. Kazakistan vizesi olmadığı için ülkeye giremeyen El Bahiş’in aslında hiçbir ülkeye giriş vizesi yok. İsrail, Filistin topraklarına uçuşuna izin vermiyor.

 


“Delirmek üzereyim”

 


Birleşmiş Milletler de, Irak’ta hayatta kalan hiçbir akrabası olmadığı gerekçesiyle doğduğu ülke olan Irak’a dönmesinin “güvenli olmayacağını” kabul ediyor. Her sabah, uçuş detaylarını, kapanan kapıları ve Kazakistan gümrük bilgilerini aynı monoton kadın sesinden duyarak güne başlayan Muhammed, “Delirmeye başladığımı hissediyorum” diyor. Havaalanının “geliş” bölümünde penceresiz, 2 metreye 3 metre boyutlarında bir odaya hapsolan Muhammed’in yüzü solmuş, biraz da şişmiş. Buram buram sigara kokan odada bir ranza, yırtıp pırtık bir kanepe var. Duvara dayanan bir masanın üzerinde de Kur’an. Hafif aralık olan kapının önünden, ülkeye yeni ayak basan ve pasaport kontrolüne giden yolcular geçiyor. Muhammed, Kazakistan’ın ulusal havayolu şirketi Air Astana’nın yolcular için hazırladığı yemeklerle besleniyor. “Günde üç defa, küçük kutular içinde salatalar, keklerle dolu uçak yemekleri getiriyorlar” diyor Muhammed ve devam ediyor: “Bir ay boyunca etli ve mantarlı stragonof yedim. Bir daha et yiyeceğimi sanmıyorum.”

 


Kız arkadaşı hamile

 


Havaalanı güvenlik ekipleri, Muhammed’in odadan dışarı adım attığı andan itibaren her hareketini izliyor. Dağıtılan kahvelerden almasına ve valiz bölümünde çalışanlara ayrılan kabinlerde duş almasına izin veriliyor. Ama nereye giderse gitsin, polis ve güvenlik güçleri ona eşlik ediyor. Muhammed’in hava almaya çıkabileceği tek yer piste bakan giriş bölümü. Dış dünyayla tek iletişimi ise, havaalanının düzensiz ve aralıklarla çeken bedava kablosuz internet erişimi sayesinde yaptığı Skype bağlantıları. “Kuzenim Yaser’le konuşuyorum. O Norveç’te yaşıyor. Hiç yakın akrabam yok. Annem ve baban ben 16 yaşındayken Irak’ta öldü. Hiç kardeşim yok” diyor Muhammed.  Muhammed’i Kazakistan’a sürükleyen sebep kendi ailesini kurma arzusu. İlk çocuklarına hamile olan kız arkadaşı Olesya Grişenko Kazakistan’da yaşıyor. Kazakistan vatandaşı olan Olesya, Dubai’ye tatil için gittiğinde orada dekoratör olarak çalışan Muhammed’le tanışmış. Kazakistan’da evlilik başvurusu yaptıkları sırada Muhammed’in mülteci olarak seyahat edebilmesini sağlayan belgeler kaybolmuş, Kazakistan ve Birleşik Arap Emirlikleri vizelerinin de süresi dolmuş.

 

Dört kez Türkiye’ye girmeye çalışmış

 

Vizelerinin süresi dolduğunda, Kazakistan vizesini yenilemek için Türkiye’ye uçan Muhammed, burada da sınırdan döndürülmüş. “Vizem olmadığı için İstanbul’dan sınır dışı edildim. Beni Almatı’ya geri gönderdiler. Burada da geçerli bir vizem olmadığı için beni doğrudan İstanbul’a geri gönderdiler. Bu iki şehir arasında dört defa gidip geldim.” Kazakistan göçmenlik bürosu Muhammed’i havaalanının transit geçiş bölümünde tutuyor, dolayısıyla Kazakistan topraklarında sayılmıyor. Kazak yetkililer, Muhammed’in geçen ay yaptığı sığınma başvurusunu reddetti. Filistinli mülteci “kapana kısıldığından beri aklında yalnızca havaalanından kaçmak” olduğunu söylüyor. “Güneş ışığını özlüyorum, dışarıda olmayı özlüyorum” diyor Muhammed ve ekliyor: “Bütün bu insanların binadan çıktığını görüyorum, bense buraya tıkılı kaldım, hiçbir yere gidemiyorum.”