Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Suriye’ye olası askeri müdahale öncesi ABD Başkanı’nı diplomatik bir dille uyar
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Suriye’ye olası askeri müdahale öncesi ABD Başkanı’nı diplomatik bir dille uyardı. Putin, ABD’nin yapacağı ‘solo’ operasyona da rest çekti: Son derece üzücü sonuçları olur...
Suriye’de patlak veren iç savaşın başından beri Beşşar Esad’a tam destek veren Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, ABD Başkanı Barack Obama’ya ağır bir rest çekti. Putin, Suriye’ye yapılması beklenen askeri operasyonla ilgili olarak, “Nobel Barış Ödüllü (Barack) Obama’nın Suriye’ye karşı askeri müdahalenin olası kurbanlarını düşünmesi gerekir” diye konuştu. Şam rejiminin uzun süredir müttefiki olan Putin, Vladivostok kentinde düzenlediği basın toplantısında Suriye rejimi tarafından kimyasal silah kullanıldığı iddialarının sorulması üzerine şunları söyledi: “Suriye askerleri şu anda saldırı konumunda ve çeşitli bölgelerde muhaliflerin etrafını çevrelemiş durumda. Bu koşullar altında askeri operasyon isteyenlere koz vermek, tamamen saçmalıktır.” Esad yönetiminin kazanmakta olduğu bir savaşta kimyasal silah kullanmasının mantık taşımadığını belirten Rus lider, “Kimyasal silah konusunun, diğer ülkeleri Suriye çatışmasına çekmek ve özellikle ABD gibi uluslararası arenanın güçlü üyelerinin desteğini kazanmak isteyenlerin provokasyonundan başka bir şey olmadığına inanıyorum” diye konuştu.
Solo operasyon
Putin, Suriye krizinin önümüzdeki hafta St. Petersburg’da düzenlenecek G20 zirvesinde ele alınabileceğini belirterek, “G20, bu sorunun tartışılması için iyi bir platform. Neden kullanmayalım?” dedi. Putin, ABD’nin Suriye’ye solo operasyon düzenleme olasılığı hakkında da yorumda bulundu. Putin, “Eğer ABD, Suriye’ye tek taraflı bir askeri operasyon düzenleme kararı alırsa bu son derece üzücü olur” dedi.
İngiltere şaşırttı
“İngiltere’nin Suriye’ye müdahaleye karşı oy kullanmasına çok şaşırdım” diyen Putin, “ABD’li meslektaşlarımız, Suriye hükümetine bağlı birliklerin kimyasal silah kullandığını ve ellerinde kanıtları olduğunu söylüyorlar. Eğer kanıtları varsa bunu BM uzmanlarına ve Güvenlik Konseyi’ne göstersinler. Bunu yapamıyorlarsa, kanıt yok demektir” ifadesini kullandı.
Tehdit kabul edilemez
Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Aleksandır Lukaşeviç de “Washington’un Suriye’ye yönelik güç kullanılacağı yönündeki tehditlerinin kabul edilemez olduğunu” söyledi. Dışişleri Bakanlığı’nın açıklamasında, Suriye’ye yapılacak her türlü askeri müdahalenin sınırlı dahi olsa uluslararası hukuk kurallarını ihlal edeceğini belirten Lukaşeviç, Suriye’ye askeri müdahalede bulunmanın diplomatik çözüm arayışlarını baltalayacağına dikkati çekerek, “Olası bir operasyon, yeni çatışmalara ve ölümlere yol açacaktır. Böyle bir olayın gelişmesine müsade edilemez” görüşünü aktardı. Açıklamasında, “Müttefikleri ABD’yi, Suriye’de fotoğrafın tamamını görmek için BM uzmanlarının raporunu beklemeye çağıran Lukaşeviç, ” G-8 zirvesinde anlaşıldığı gibi raporun beklenmesi yerine hiçbir kanıt olmadan operayon yapılacağı yönünde tehditlerde bulunuluyor “ değerlendirmesinde bulundu.
Tarih verdi
Rusya Parlamentosu’nun alt kanadı Duma’nın Uluslararası İlişkiler Komitesi Başkanı Aleksey Puşkov, ABD’nin bu hafta sonu Suriye’ye operasyon düzenleyeceğini iddia etti.
ABD Başkanı Kongre’ye danışacak
ABD Başkanı Barack Obama, Suriye konusunda olasi bir müdahaleye kamuoyu oluşturmak için dün bir kez daha kameralar karşısına geçti. Obama, Suriye rejiminin kimyasal silah kullanmasıyla ilgili olarak, ABD’nin askeri eylemde bulunması gerektiğine karar verdiğini ve bu konuda Kongre’den onay talep etme yoluna gideceğini açıkladı. Obama, Rose Garden’da açıklama yaptı. Suriye rejiminin hedeflerine yönelik askeri eylemde bulunma kararı aldığını belirten Obama, “Bu uçu açık bir müdale olmayacak, Amerikan askeri karada olmayacak. Eylem, sınırlı bir zaman diliminde olacak” dedi. Eylemin vakti konusunda ise “zaman hassasiyeti” olmadığını ifade eden Obama, “Bu yarın da olabilir, gelecek hafta da, bir ay sonra da” diye konuştu. Obama, Kongre çalışmaya başladığı zaman buradan askeri güç kullanma onayı talep etme yoluna gideceğini bildirerek, “Kongre üyeleri seslerinin duyulmasını istedi, ben de katılıyorum” dedi. Kongre liderleriyle konuştuğunu belirten Obama, Kongre çalışmaya başlar başlamaz bu konunun tartışılmasına karar verdiklerini açıkladı. Obama, “Kimyasal silahların kullanılmasının kesin bir ihlali var. Türkiye ve Lübnan gibi ülkeler için de açık bir tehdittir” ifadelerini kullandı. Bilindiği gibi ABD Kongresi 9 Eylül’e kadara tatil. Bu nedenle karar en erken 9 Eylül’de çıkabilir.
1782’den bu yana en ağır yenilgi
İngiltere Başbakanı David Cameron’un Avam Kamarası’ndaki savaş oylamasında aldığı yenilgi, 1782 yılından bu yana bir başbakanın aldığı en ağır yenilgi olarak değerlendirildi. Parlamentoda yapılan oylamada, “Suriye’ye askeri müdahaleyi de kapsayabilecek güçlü bir insani tepkinin verilmesi gerektiği” yönündeki hükümetin prensip önergesi, 272’ye karşı 285 oyla reddedilmişti. Cameron, Suriye’deki kimyasal silah saldırısına güçlü tepki verilmesi gerektiğini savunmaya devam edeceğini ancak ülkesinin Suriye’ye olası askeri müdahaleye katılımının söz konusu olmayacağını söylemişti. 1782 yılında parlamentoda yapılan oylamada da hükümetin Amerikan kolonisindeki bağımsızlık yanlısı asilere karşı savaşın sürdürülmesi talebi reddedilmişti.
Suriye’den sert tepki!
Şam hükümeti, Dışişleri Bakanı John Kerry’nin, Suriye ordusunun kimyasal silah kullandığına ilişkin açıklamalarının yalanlarla dolu olduğunu savundu ve kimyasal silah saldırısını isyancıların gerçekleştirdiği iddiasını yineledi. Resmi Sana haber ajansı, Bakan Kerry’nin açıklamalarının teröristlerin (isyancıların) bir hafta önce yaydığı yalanlara dayandığını bildirdi. Suriye yönetimi, ülkeye yapılacak saldırıya cevap vermeye her an hazır olduğunu açıkladı. Suriye güvenlik birimindeki bir kaynak yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı: “Saldırıyı her an bekliyoruz ve her an cevabi bir saldırıya hazırız.” Suriye’ye müdahale olasılığı giderek artarken, ABD Deniz Kuvvetleri Akdeniz’e bir savaş gemisi daha gönderdi. Böylece Akdeniz’deki ABD ordusuna ait gemi sayısı altıya çıktı. Önlem amacıyla bölgeye sevk edildiği açıklanan gemide yaklaşık 300 Amerikan askerinin olduğu öğrenildi.
İran’dan Şam’a destek ziyareti
İranlı bir yetkili, meclisten bir heyetin, dün bölgedeki gelişmeleri görüşmek üzere Lübnan’a hareket ettiğini, ardından Suriye’ye gideceğini açıkladı. İran Meclisi Milli Güvenlik ve Dış Politika Komisyonu Sözcüsü Hüseyin Nakavi, Komisyon Başkanı Alaaddin Burucerdi ile komisyon üyeleri Fethullah Hüseyni ve Cevad Kerimi Kuddusi’den oluşan 3 kişilik heyetin, söz konusu ülke yöneticilerine İran meclisi tarafından 3 önemli mesaj ileteceklerini açıkladı. Heyetin Lübnanlı ve Suriyeli yetkililere, “İran İslam Cumhuriyeti, Filistin direnişini her alanda desteklemeye devam edecektir. İran İslam Cumhuriyeti ve vatandaşları, Suriye’nin içişlerine yönelik her türlü yabancı askeri müdahaleye karşı çıkmaktadır. İran hükümeti ve milleti, batılı devletler tarafından bölgedeki müttefiklerine sağlanan kimyasal silahların kullanımını şiddetle kınamaktadır” mesajlarını ileteceği ifade edildi. Nakavi, heyetin toplam 5 gün sürecek ziyaret kapsamında Lübnanlı yetkililer, Hizbullah ve Suriye’nin üst düzey yöneticileri ile bir araya geleceği bilgisini verdi.
Türkiye, sınırlı operasyon için koalisyona katılmayabilir
İngiliz Guardian gazetesinde yer alan bir analizde, Türkiye’nin bu aşamada Suriye’ye yönelik sınırlı bir müdahalede yer almayabileceği görüşüne yer verildi. Gazetenin Orta Doğu editörü Ian Black’in imzasını taşıyan yazıda özetle şöyle deniyor: “İngiltere Parlamentosu’nun Suriye tezkeresini reddetmesinden sonra ABD, yalnız bir operasyon planlıyor. ABD’ye bu aşamada sadece Fransa katılacak gibi görünüyor. Bir sürpriz olmazsa, ikili koalisyonun karşısındaki gönülsüzler ve endişeliler koalisyonu büyüyor. İngiliz parlamentosundaki oylama Obama’yı en sadık ve en muktedir askeri ortağından etti. Fakat Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’ndeki bölünmüşlüğe rağmen yine de ABD Başkanı Barack Obama’nın önemli oranda siyasi destek alması bekleniyor. NATO keskin bir şekilde bölünmüş durumda. Kanada, Almanya ve İtalya, BM kararı olmadan ABD öncülüğündeki bir harekata katılmayacaklarını söylüyor.
