Kemal Kılıçdaroğlu: “PKK'nın saldırdığı genel başkan kimdi!”

Kemal Kılıçdaroğlu: “PKK'nın saldırdığı genel başkan kimdi!”
Kemal Kılıçdaroğlu, yerel seçim çalışmaları için gittiği İzmir Bergama’da PKK terör örgütüne yönelik, “PKK'nın saldırdığı genel başkan kimdi? Silahlı saldırıya uğrayan kimdi? Nasıl oluyor da bütün bu iftiraları atıyorlar” ifadelerini kullandı.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, il ve ilçe ziyaretlerine İzmir'in Bergama ilçesinde devam ediyor. Kılıçdaroğlu ekonomik krizden bahsederek üretime vurgu yaptığı konuşmasında, “PKK'nın saldırdığı genel başkan kimdi? Silahlı saldırıya uğrayan kimdi? Nasıl oluyor da bütün bu iftiraları atıyorlar. Milliyetçilik demek elaleme avuç açmamak demektir, üretmek demektir. Milliyetçilik demek silah fabrikasını satmamak demektir. Dünyanın neresinde olmuştur bu. Kendi fabrikasını götürüp Katar ordusuna satsın. Bunun neresi Milliyetçilik!” ifadelerini kullandı.

Kılıçdaroğlu'nun konuşmasından satır başları şu şekilde:

“SARAY'DA OTURANLAR BUNUN NE DEMEK OLDUĞUNU BİLİYOR MU?”

“Bir parti düşünün 17 yıl ülkeyi kesintisiz yönetmiş olsun. 17 yıl tek başına, 17 yılda istediği kanunu, genelgeyi çıkarsın istediğini atasın. 17 yılda 82 milyondan vergi toplasın, 17 yılda 70 milyar dolar özelleştirme yapsın, milyarlarca dolar borçlansın. Sonra da vatandaşı soğan kuyruğuna soksun! 17 yılda AKP'yi iktidara getiren AKP seçmeni kardeşlerimiz saygı duyarız ama Türkiye'nin artık vicdan muhasebesi yapması gerek. 17 yılda bizim babalarımızın kurduğu fabrikaları sattılar, 500 milyar liralık borcun altına girdi. Neden çocuklar yatağa aç giriyor. Neden bir yılda 1 milyonu aşkın insan işsiz kaldı? İşsizliği bilir mi onlar, bir annenin çocuğunun karnını doyuramaması ne demektir. Acaba Saray'da oturanlar bunun ne demek olduğunu biliyor mu? Adam Meclis'in kapısında kendisini işsizim diye yakıyor, kendisini asıyor tık var mı yok! Dert hepimizin derdi. Dolayısıyla bu sorunu aşmak hepimizin sorunu. Birlikte mücadele edeceğiz, demokratik yollardan mücadele edeceğiz. İşsizlik nasıl sonlanır. Üreteceksiniz. Bunun başka yolu yok. Bizim atalarımız o fabrikaları, tütün, buğday satarak kurdular. Silah fabrikalarını, kağıt fabrikalarını kurdular. Şimdi bu fabrikaları satarak domates alıyoruz, tütün alıyoruz. Dünyayı tersine döndürdüler. Batının egemen güçleri Türkiye'nin 82 milyonluk nüfusunu kim doyuracak kavgasında. Hem borçlandırıyorum, hem ürün satıyorum hem de üzerine faiz alıyorum diyor. Son 16 yılda Türkiye Cumhuriyeti Londra'daki bir avuç tefeciye 149 milyar faiz ödedi. Kim ödedi biz ödedik. Faizler yükseldi niye yakayı ele verdiniz.”

“BUNUN NERESİ MİLLİYETÇİLİK!”

Vatan hepimizin, bayrak hepimizin. Bayrağımızın altında şerefimizle yaşamak isteriz. Birilerine el avuç açmak istemeyiz. Çiftçi ürettiğinin karşılığını alamıyor. Patatesi, eti, domatesi sıfır vergiyle getiriyorlar. Sonra köylüye dönüp neden zam yaptın diye soruyor. Elektriğe, suya, doğalgaza, ilaca zam yapan sensin e onları da vergisiz ver bak bakalım nasıl oluyor? Esnafı da suçluyorlar. Esnafın ne günahı var? Suç varsa yargılarsın ama başta birileri kalkıp esnafı, çiftçiyi terörist ilan eder mi? PKK'nın saldırdığı genel başkan kimdi? Silahlı saldırıya uğrayan kimdi? Nasıl oluyor da bütün bu iftiraları atıyorlar. Milliyetçilik demek elaleme avuç açmamak demektir, üretmek demektir. Milliyetçilik demek silah fabrikasını satmamak demektir. Dünyanın neresinde olmuştur bu. Kendi fabrikasını götürüp Katar ordusuna satsın. Bunun neresi Milliyetçilik!

Ben vatanımı, insanımı, bayrağımı severim. Kimlik ayrımı yapmam. Size hizmet etti Mehmet başkan. Hepinizin huzurunda kendisine yürekten teşekkür ediyorum. Harcadığı her kuruşun hesabını verdi, herkese eşit davrandı.

Kavgadan bıktık, huzurlu bir Türkiye istiyoruz. Her evde huzurun olmasını istiyoruz. Yeni dertler ekleniyor. Bakın Yeni Zelanda'da Cuma namazına giden 49 Müslüman acımasızca katledildi. Kınıyorum. Barışı ve huzuru sağlamak zorundayız. Barışı savunan kişinin adı nedir biliyor musunuz Gazi Mustafa Kemal Atatürk

Atatürk'ün hayatı savaş meydanlarında geçti. Yurtta barış, dünyada barış söylemi savaşın içinden gelen birinin söylemi olması bakımından da önemlidir. Herkesin kimliğine saygı istiyorum.Yeni adayımız o bir doktor. Güzel bir bayrak devralıyor onu daha ileriye götürecek. Sizlerin desteği ile

Tabi en büyük teşekkürü İzmir Büyükşehir Belediye Başkanımız Aziz Kocaoğlu'na yapmak isterim. Kocaoğlu sadece İzmir için Türkiye'deki bütün büyükşehir belediyesine örnek olacak işlerin altına imzasını attı. Çiftçilerimizin kooperatif kurmalarını, onlardan fidan, süt alınmasının yolunu açtı. Kent ve kırsal arasında denge kurmaya çalıştı. Kentsel dönüşümde bir ilke imza attı, kimseyi sürmedi. Rant varsa orada yaşayanlarındır dedi. Yerel yönetimler tarihinde Aziz başkanın projeleri birer mihenk taşı olarak yer alacaktır. Kendisine yürekten teşekkür ediyorum.

Hayatımı rahat kazanıyorum ben ama bu ülkede bir çocuk yatağa aç giriyorsa benim sorunumdur, hepimizin sorunudur. Güzel günler, bereketli günler sizin olsun.