Cumhuriyet kuruldu kurulalı enflasyon tarihin zirvesini görmüş, devlet ve toplum kriz içinde, kimileri halen daha "Kime oy vereceğim abi" diyor? Ülkeyi ve toplumu bu hale getirenleri ve sebep olanları her nedense aklından çıkaramıyor.

Katiline âşık sapkınlar gibi.

Böyleleri karşısında "Bu da soru mu" kardeşim demekten başka çare kalmıyor ama şöyle kinayeli cevaplar verebiliriz:

Enflasyon canavarına destek için oy verebilirsin. Ver ki ülkeye ve sana diz çöktürsün.

Vereceğin oyla yoksulluğa destek sağlayabilirsin. Sağla ki, millet belini doğrultmasın. Huzur yüzü görmesin. Gariban gelsin gariban gitsin. Hep birlikte arabesk dinleyelim.

Açlığı arş-ı âlâya çıkarabilirsin. Çıkar ki, insanların gözü sofradan başka bir şey görmesin. Ufacık bir ekmek parçasına dört elle sarılsın ve o boğazı derdine düşünce ülke soyucular torbalarını doldursun.

Din bezirgânlarına da verebilirsin. Onların geçim yolu da bu. Dinin sırtından dünyalık edinip, sana boyun eğmeyi, kendilerine, hükmetmeyi hak görüyorlar.

Geçmediğin köprü, yatmadığın hastane yaptıktan sonra bunu da dolara bağlayıp milleti 25-30 yıl borçlandıranlara oy vermeye devam edebilirsin. Sürdür ki, millet çalışsın işlesin, birkaç kişi kazanıp yesin.

Anası yumurta satıp yahut inek besleyip, süt satarak, çoluk çocuğunu bin bir güçlükle okutsun, o çocuk, KPSS''den 85-90 puan alsın ve dini imanı kimselere bırakmayan, hepimize ahlak dersi verenler, kurdukları komisyonlarla geleceğini çalsınlar. Bu düzen devam etsin diye de oy verebilirsin. "İlk defa mı torpil yapılıyor" gerekçesine sığınırsın. Böylece kendini kandırabilir, asla hakkın ve doğrunun yanında olmak istemeyebilirsin.

Böyle söyleyince de başlıyorlar;

"İHA''lar yaptılar, SİHA''larla göz doldurdular."

El hak doğrudur.

Soruyorlar: "Onlar olmasaydı Azerbaycan, Karabağ''ı alabilir miydi?"

Kim bilir. Belki alamazdı.

Lakin bundan önceki iktidarlar da çok şey yaptı. Her şey AKP iktidarlarıyla başlamadı. Öncekiler, ASELSAN''ı. ROKETSAN''ı kurdular. Kırıkkale silah fabrikalarını inşa ettiler.

Gölcük tersanelerinde onlarca gemi yaptılar. Her biri millî güvenliğimiz için denizlerde dolaşıyor.

Tank-Palet fabrikaları kurdu bu ülke.

AKP yönetimleri, bunların sata sata bitiremedikleri gibi gelirini de nereye harcadıklarını kimseye söylememekte ısrar ediyor. Öte yandan bilmediğimiz yüzlerce devlet yatırımı olan fabrika ve işletmeleri sattılar. Her birinin değeri milyarları bulan kamu arazileri de satıldı.

Şimdi sen ve senin gibiler, yıkımı görmezden gelip, birkaç gelişmeye bakarak, "Kime oy vereceğim" diye düşünüyorsan, bilesin ki bu gidişle ülke yıllarca belini doğrultamaz hale gelir.

Kime oy vereceğimiz çok açık.

Önce şu ucube, Partili Cumhurbaşkanlığından kurtulacağız. Ülkemizin varlık ve birliği, dirlik ve düzeni, milletimizin bekası için en önemli şart ve gerekçe bu.

İkincisi, 20 yıla yakın zaman içinde sürüp gelen, Türkiye''nin ters yüz edilen millî kurumlarını düzelteceklere kulak vereceğiz. Çünkü kurumlar devlet örgütünü meydana getiren bölümler/üniteler gibidir. Dengeleri bozuldu mu devlet düzeni de karışır. Kuvvetler ayrılığı, adil ve özgür yaşamanın tartışılmaz zorunlu koşuludur.

Bunlarla eş zamanlı olarak üçüncü işimiz, içinde yaşayarak idrak ettiğimiz ekonomik düzensizliği ve belirsizliği düzene sokmaktır. Bu sebeple mevcut iktidar yıkımı daha fazla sürdürmeden seçime gitmeli ve iş başından ayrılmalıdır.

İşte bu üç temel faktör esas olmak kaydıyla, ülkemiz Türkiye''nin, içinde bulunduğu durumdan kurtulması için, muhalefet partileri arasında var olan küçük ayrımları önemsemeden, büyük düşünerek oylarımızı demokrasiye, parlamenter sisteme, devletimizin ve milletimizin geleceğine vereceğiz.