Üç ayrı konudan söz edeceğiz... Önce Kırım!        Kırım’da yaşananları üzüntüyle izliyoruz. Kırım Türkleri yine sahipsiz... 70 yıllık zulüm ikliminde sürgüne gidenlerin çoğu halen Kırım’a dönemezken; şimdi Kırım’dakilerin tekrar sürgününden korkuyoruz... Ülkemizin seçkin Ceza Hukuku Avukatlarından ve Kırım Türklerinin her an nabzını tutan Sayın Ünsal Aktaş’la kısaca görüştüm. Sayın Aktaş, “Rusya’nın Kırım’da ne kadar hakkı varsa, Türkiye’nin de o kadar hakkı vardır” dedi ve sözlerini şöyle sürdürdü: “Kırım’ın başına böyle bir olay geleceği sanki içime doğmuş gibi; 2006 yılında “Emelimiz Kırım” dergisinde 1774 tarihli Küçük Kaynarca Antlaşması’nın ‘yaşayan bir antlaşma’ olduğunu yazmıştım. Nitekim antlaşmanın 1779’daki Aynalı Kavak Tahkimnâmesi (düzenlemesi)nde “Kırım’da fevkalâde bir hâl ortaya çıkarsa, önce her iki taraf kendi arasında anlaşır; sonra Kırım’ın meselesini hallederler” deniliyor. Türkiye’nin yaşayan bu antlaşmayı göz önüne alması gerekir.” 
Sayın Aktaş bir gerçeği böyle açıklıyor... İlgililerin Sayın Aktaş’ın o makalesine bir göz atmaları gerekir diye düşünüyorum. Bu konudaki sözlerimi Yetik Ozan’ın “Kırım Türklerine” adlı şiirinin ilk ve son iki dizesini sunarak bitiriyorum. “Badem gözlerini kısıp da öyle/Acı acı bakma, arım var, kardaş!(...) Bu bir ulu haktır, suç desin diyen/Andımızda ilkin Kırım var, kardaş!” 

VE ÖĞRETMENLERİMİZ

Yaşayan veya yaşamayan öğretmenlerini -ileri yaşlarına karşın- unutmayanlara saygı duyuyorum. Düşünebiliyor musunuz; öğretmeni sonsuzluğa göçeli yıllar olmuş; ama öğrencileri onu hâlâ ‘yaşatıyorlar’! Böylesi bir vefa örneğini; çevirmen, eleştirmen ve yazar Vedat Günyol (1911-2004) için öğrencileri, her yıl düzenledikleri etkinlikle gösteriyorlar. Bu yıl Günyol’un öğrencisi Sayın Aydın Ergil öncülüğünde düzenlenen “Vedat Günyol 103 yaşında” sloganlı, afişli etkinlik, 16 Mart 2014’de İstanbul Levent Kültür Merkezi’nde gerçekleştirildi. Afşar Timuçin (Felsefeci, Yazar), Eray Canberk (Şair, Yazar) Aydın Ergil (Öğrencisi) Vedat Günyol’u anlattılar... Etkinliğin türkü dinletisi Karabey Aydoğan ve Ali Turap Yalçın tarafından gerçekleştirildi. İnsana çok yakışan, böylesi erdemli bir davranışı alkışlıyorum. Başta Aydın Ergil Beyefendi olmak üzere tüm öğrencilerini gönülden kutluyorum.

SON KONUMUZ GÜL BABA

Macaristan’daki izimiz Gül Baba, Hoca Ahmet Yesevî Vakfı’nın kurucusu ve Başkanı, sevgili Erdoğan Aslıyüce’nin son eseri. Eser, gerçekten görkemli bir çalışma. Aslıyüce’nin tüm kitapları öyle. O bir derya! Size kitaplarının adlarını yazmalıyım:  “Ah Şu Balkanlar”, “Çanakkale’den Paşaeli’ne”,  “Kocaeli’den Anadolu’ya”, “Marmara’dan Akdeniz’e”, “Adım Adım Türk Yurtları”, “Şehir Şehir Türk Kurultayları”, “Kastamonu’da Türk Dünyası Günleri”, “İlk İşgal Son Kurtuluş”, “Türkistan; İki Dünya Eşiği”, “Türk Tarihinde İşbirlikçiler ve 150’likler”, “Türk Dilinin Başşehri Kırşehir”, “Bosna Hersek’ten Kosova’ya”, “Avrupa’da Türklerin Kökeni”, “Türkistan’dan Anadolu’ya Alpler-Erenler”, “Türk Tarihinde Yazılmayanlar”...
Aslıyüce’nin yönettiği Yesevî Yayıncılık Aylık Yesevî Dergisi’ni de yayımlıyor; ayrıca şu eserler de bu yayınevinin: Özdemir Çobanoğlu’nun “Anavatandan Anavatana Bir Gagavuz”, A.Vehbi Ecer’in “Millî Kültürden Millî Birliğe”, Tarihte Kadınlar ve Fatma Bacı”, “Hoca Ahmet Yesevî’den Ahi Evren’e Anadolu Kültürü” ve Ali Karataş’ın “İmam Mâturidî” eseri...
Bu kitapları zaman zaman sizlere tanıtacağım. Bu eserlere Vakfın 212.638 50 12 numaralı telefonundan veya yesevidergisi@gmail.com e.posta adresinden ulaşabilirsiniz.