Yönetilebilir iddiasındaki bir kulüpten çok kısa zaman içinde gelinen nokta bir facia…
Gerçeklerin anlattıkları, söylenenlerden çok başka…
Önce isyan, sonra oyuncu kopuşları yaşandı bu kulüpte…
Zaman zaman da kopuşlar devam ediyor…
Örneğin kaleci Paul ve Sokol…
Sokol ile mutabakat sağlanmış ve İstanbulspor maçının kadrosuna dahil edilmiş…
Zaten kadro dışı bırakılması yanlıştı…
Oyuncunun parasını vermezseniz, o da falcı ya da medyuma değil, direk UEFA’ya veya FİFA’ya gider haklı olarak…
Öyle değil mi?
Kulübü yönetenler, cezayı Sokol’a ya da kaleci Paul’a kesmediler, cezayı Tümosan Konyaspor’a kestiler…
İki maç ve 10 gol…
Bedeli ağır oldu!
Alacakları ödenmediği için UEFA’ya veya FİFA’ya giden ve kendilerine yeni bir gelecek arayan oyunculara bu nedenle edilen küfürler bir haksızlık…
Fatih Özgökçen döneminde sürekli kandırılan ve mağdur edilen onlar…
Para bir tarafa, oyuncuların güveni kalmamış kulübe!
Bundan daha kötü ne olabilir ki?
Biraz empati yapmayı deneyerek ya da objektif bir gözle bakarak doğruyu aramaya çalışmak…
Açık ve net konuşmak gerekiyorsa, Tümosan Konyaspor’da bir sıkıntı var ve bu sıkıntının sebebi futbolcular değil…
Bütün bu sıkıntıların ve kötü gidişin tek müsebbibi var, o da; Fatih Özgökçen…
Futbolun “F”sinden anlamayan, egolu, kibirli bir adam, koskoca Konya’nın ve Tümosan Konyaspor’un kaderiyle oynadı!
ADİL’SİZ VE CALVO’SUZ TÜMOSAN KONYASPOR
Konyaspor’un, Galatasaray ve Fenerbahçe hezimetlerinden sonra, İstanbulspor’la oynaması bir şans olarak görüldü…
Çünkü, lige tutunması mucizelere bağlı olan İstanbulspor’un karşısına mutlak galibiyet için çıkan Tümosan Konyaspor’da Adil’in yokluğunda genç Metehan’a sorumluluk verilmiş…
Kostarikalı Calvo’nun ayrılmasından sonra, Adil’in de kaburgalarından sakatlanması, Tümosan Konyaspor’u zor durumda bıraktı…
Galatasaray ve Fenerbahçe maçlarında kadro dışı olduğu için forma bulamayan Sokol, İstanbulspor maçının ilk 11’in de sahadaydı…
Tümosan Konyaspor’u, İstanbulspor maçına Gençlik Gelişim Teknik Sorumlusu Hakan Ünal ile Sportif Direktör Ali Çamdalı hazırladı…
İlhan Palut’tan sonra yap-boz tahtasına dönen bir takım gördük hep…
Aleksandar Stanojeeviç’ten başlayıp, Hakan Keleş’le devam eden ideal 11 arayışı…
Dolayısıyla ideal takımı ve oyuncuları bir türlü sahaya yansıtamadı Aleksandar ve Hakan Keleş.
İlhan Palut’un bıraktığı takımın ve oyuncularının genetiği ile oynadılar…
Rotasyon tabii ki gerekli…
Ama, böylesi değil…
Yeşil-beyazlılar, İstanbulspor karşısına, kalede Deniz Ertaş, savunmada Ahmet Oğuz, Metehan Mert, Uğurcan Yazgılı, savunmanın önünde Soner Dikmen ve Nsonzi, orta sahada Louka Prip, Oğulcan Ülgün, Marlos Moreno, ileride ise Sokol Cıkalleshi ile çıktılar…
Maçın en önemli anı, iki takımın başkanları ile kaptanlarının hakem Halil Umut Meler’e çiçek vermeleri oldu…
En azından gönlünü aldılar…
Bence fair-play adına atılan iyi bir adım oldu.
xxx
İLK 45 DAKİKA
Karşılaşmanın ilk 15 dakikası karşılıklı ataklarla geçildi…
Tümosan Konyasporlu oyuncular, ürettikleri pozisyonlarda final paslarını ve final vuruşlarını daha iyi yapabilseler oyun üstünlüklerini skora da yansıtabilirlerdi…
İlk 20 dakikada oyunu tutan taraf Tümosan Konyaspor oldu…
25’de İstanbulspor gole çok yaklaştı…
Vefa’nın uzaklardan attığı şut, iki direğin birleştiği yerde “bomba” gibi patlarken, Tümosan Konyasporlular derin bir nefes aldılar…
Evsahibi takım İstanbulspor, konuk takımın baskısını üzerinden attıktan sonra özellikle sol taraftan Vefa Temel, sağ taraftan Ndao ile ciddi tehditler oluşturdu…
Bu iki oyuncuya zaman zaman Okan Erdoğan ile Ethemi de destek verince Tümosan Konyaspor savunması zor anlar yaşadı…
Kanatlar iyi çalışamayınca, özellikle Marlos’un gününde olmaması nedeniyle rakip kaleye gitmekte zorlanan yeşil-beyazlılar, ilk yarının sonunda 0-0’a dua ederek içeri girdiler…
Şurası kesin; Marlos, Prip ve Sokol problem çözebilme ve adam eksiltme yeteneği yüksek oyuncular…
Ama, İstanbulspor maçının ilk 45’inde yok saydırdılar kendilerini, ortaya koydukları performansla!
Özellikle Marlos…
Karşılaşmanın ilk 45’inde akılda kalan, İstanbulspor’un kaçırdığı net pozisyonlar ve direkten dönen iki topu vardı.
İKİNCİ 45 DAKİKA
İkinci yarıya daha istekli başlayan İstanbulspor oldu…
İstanbulspor bu yarının ilk 15’inde iki pozisyon buldu…
Birisinde direkten dönen topta Muammer’e çarpan top filelere gitti, ancak ofsayt gerekçesiyle gol geçerli sayılmadı…
62’de İstanbulspor ‘un net gol pozisyonunda Deniz gole izin vermedi…
Oğulcan’ın hatasında topla buluşan Ethemi, Deniz’le karşı karşıya kaldı, ancak genç kaleci gole izin vermedi ve arkadaşlarına nefes oldu…
78’de Sokol’la bir gol bulan Tümosan Konyaspor’un golü VAR’dan geri döndü…
Tümoson Konyaspor, İstanbul deplasmanından bir puanla dönüyorsa, yatsınlar direklere, kalksınlar Deniz’e dua etsinler…
90 dakikalık maçı özetlersem: iki takımın da son derece beceriksiz ve yetersizlikleri ile damga vurdukları bir karşılaşma oldu, dolayısıyla da iki takım da 3 puanı hak etmedi. Şunu söylersem kimse kızmasın; Konyaspor’dan önce futbolcular bu ligi terk etmişler!