MHP’de kırmızı çizgi değişmedi
MHP Gaziantep Milletvekili Ümit Özdağ, Genel Başkan Devlet Bahçeli’nin ilkeli tavrı nedeniyle partiye karşı iki yönlü psikolojik savaş yürütüldüğünü ifade etti. Özdağ, “Bu psikolojik operasyonlardan birisi ’MHP uzlaşmaz tavrıyla koalisyonu daha baştan engellemekte ve Türkiye’nin hükümetsiz kalmasına neden olmaktadır’iddiası, diğerinin ise ‘MHP’nin AKP’ye payanda olduğu’ görüşüdür” dedi. Bu iki iddianın birbiriyle tamamen çeliştiğini söyleyen Özdağ, ikisinin birlikte doğru olmasının mümkün olmadığını vurguladı. Özdağ şunları söyledi: MHP, seçimlerin ürettiği sonuçların bir koalisyonla çözülmesi konusunda meseleye olumlu yaklaşıyor. Ancak MHP, bir koalisyona katılmak için şartlarının olduğu açıkladı. 25 Haziran 2015 tarihli Posta gazetesinde yayınlanan ve bazı kısımları yer almayan bir açıklamam sanal medyada ‘MHP’nin kırmızı çizgileri değişti’şekliyle kullanıldı. Gazeteye verdiğim demeçte MHP’nin koalisyon konusundaki şartlarının değiştiğine dair bir ifade yoktur. Yaptığım açıklamada MHP’nin şartlarının anayasal olan çerçevesini ortaya koydum.
Bağımsız yargı olmalı
MHP’nin, adına “açılım süreci” denilen politikalara karşı olduğunu da belirten Ümit Özdağ, bu sürecin Türkiye’yi çözülmeye doğru sürükleyeceğini kaydetti. Cumhurbaşkanının meşru olduuğunu ancak Anayasa’nın 104. maddesinde tanımlanan görevlerinin ve yetkilerinin dışında davranmaması gerektiğini söyleyen Özdağ, “Partizan olmamalı ve bütün milletin cumhurbaşkanı olmalıdır. Tarafımdan Posta gazetesine verilen mesajda bu olmuştur” dedi. Özdağ, yolsuzluklarla ilgili olarak Posta gazetesine şu açıklamayı yaptığını söyledi: “Yargı bağımsızlığına müdahale edilemez. MHP’nin bu talebi Anayasa’nın yargı bağımsızlığını güvence altına alan 138. maddesiyle ilgilidir. Türkiye’nin sorunu bugün bağımsız bir yargı olmamasıdır. Yolsuzluklar dahil bütün yasadışılıklar bağımsız yargı tesis edildiği zaman, bağımsız yargı tarafından yargılanacaktır. Bağımsız yargı tesis edilmeden üç-beş kişinin yargılanması, hukuk devletini tesis etmez. Oysa, bağımsız yargı tesis edildiği zaman yargılanması gereken herkes yargılanacaktır. Yargı bağımsızlığına müdahale edilemez başlığından MHP’nin bu yolsuzlukların araştırılmasından vaz geçtiği sonucunu çıkarmak mümkün değildir. Yargının bağımsız olduğu bir Türkiye’de bütün yolsuzluklar ve diğer suçlar yargının önünde hesap vermek zorunda kalacaktır. Sonuç olarak benim MHP’nin şartlarını değiştirmek gibi bir hakkım olmadığı gibi MHP’nin şartları da değişmemiştir. Üstelik yapmış olduğum açıklamadan böyle bir sonuç çıkarmak da doğru olmamıştır.”
