AKP, terör örgütü PKK ile masaya oturup yıllarca "Açılım" pazarlığı yaptı.
Biz "Bu canilerle pazarlık olmaz! Çıkarları zedelendiği vakit silaha sarılırlar, terör tekrar başlar" diyorduk.
Nitekim öyle oldu. Müzakere masası devrildi, PKK yine kan dökmeye başladı!
AKP ne yapacak şimdi?
(...) Bu defa PKK'nın Meclis'teki temsilcisi HDP ile "Seçim hükümeti" kuracak! İyi mi?
(...) AKP, ülkeyi kana bulayan PKK'nın siyasi temsilcileriyle ortak hükümet kurup sandığa gidecek!
Yani "Bitti" denilen "Açılım" bu defa AKP-HDP ortaklığıyla daha üst düzeyde devam edecek.
Peki, buna seçmen ne diyecek? Hiç tepki göstermeyecek mi?
Bunu seçimde göreceğiz!
Rahmi Turan / Sözcü
17-25 Aralık operasyonuyla siyaset dışı kalan eski Bakan Erdoğan Bayraktar, sahibi olduğu şirketin "kamu ihalelerine girmeye" hazırlandığını yazan Çiğdem Toker'i aradı ve bakın ne dedi:
Ölmüş bir adama vurmayın!
Eski Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar aradı:
"Ne yaptım da aleyhimizde yazdınız?"
(...) Öfkeliydi.
(...) Haksız hiçbir şey yapmadım, yapmadım, yapmadım!" derken ses tonu yükseldi.
(...) "Ölmüş bir adama daha fazla vurmayın" dedi.
Çiğdem Toker / Cumhuriyet
*
"Malum bir gazete, ismini de rahatlıkla veriyorum" diye giriyor lafa Erdoğan...
"Rahatlıkla" demesi normal; medyayı hedef alırken hiç rahatsız olmadı çünkü...
Can Dündar / Cumhuriyet
*
ABD'yi doyurabileceğinizi mi sanıyorsunuz?
Sanılıyor ki İncirlik Üssü Amerikalılara tahsis edilince her şey güllük gülistanlık olacak!
(...) İncirlik Üssü'nü açarsınız, onlar Diyarbakır Havaalanı'nı da ister!
Diyarbakır Havaalanı'nı açsanız, Batman'a da göz koyarlar!
Batman Havaalanı'nı da hizmetlerine sunsanız Malatya'yı da isterler!
(...) Ve onlar için sadece kendi çıkarları söz konusudur!
(...) Yani Amerika ile müttefiklik(!) kolay ve ucuz bir olay değildir!
Hep "vermeye" hazırsanız, her isteğini yerine getirmeye "amade" iseniz mesele yok!
Ama Amerika'nın gözünü doyurmak mümkün değildir!
Zeki Ceyhan / Milli Gazete
*
Gözleri var ama görmediler... Kulakları var ama duymadılar...
PKK saldırısında şehit olan Yüzbaşı Ali Alkan'ın Osmaniye'de yapılan, acıyla birlikte öfke ve isyanın da damga vurduğu cenaze törenine, AKP yanlısı medyanın büyük bölümü ambargo uyguladı. Yandaş gazetelerin büyük bölümü şehidin Jandarma Yarbay ağabeyi Mehmet Alkan'ın "Saraylarda 30 tane korumayla gezip, zırhlı arabalara binip 'Şehit olmak istiyorum' diye bir şey yok. Git o zaman, oraya git" haykırışlarıyla çınlayan cenazeyi yok saymayı ve birinci sayfalarında hiç yer vermemeyi tercih ederken, şehidin son yolculuğunu haberleştiren AKP yayınlarıysa daha büyük bir saygısızlığa imza attı. Bu gazeteler, başta şehit ailesi olmak üzere cenazeye katılan binlerce Osmaniyeli, çözüm süreci diye diye PKK terörüne yol veren iktidara hiç tepki göstermemiş, Erdoğan çelengi vatandaşlarca parçalanmamış gibi, cenazenin "gözyaşları içinde sakin bir havada" defnedildiğini yazarak milletin yası, aklı ve duygularıyla adeta dalga geçti...
AKP'nin kontrolündeki Anadolu Ajansı da, basın yayın organlarına yaptığı serviste, şehit Ali Alkan'ın cenazesindeki millî patlamayı sansürledi.
*
Musa Kart / Cumhuriyet
