MHP'den HDP'ye büyük taviz

MHP'den HDP'ye büyük taviz

MHP, HDP ile görüşmede "dağ fare doğurdu mu" diyeceğiz? Değilse "MHP hepimizi ters köşe yaptı mı" demeliyiz?

Her ikisi de değil.

MHP, HDP''nin kendileriyle birlikte anayasa oylamasına katılabileceğinin ve hatta oy verirse sevineceklerinin işaretini verdi.

Bakmayın siz Bahçeli''nin "bizim HDP''yle ilgili ne düşündüğümüzü herkes biliyor" dediğine. Madem biliyor, o kadar karşısınız, o kadar "düşman" görmektesiniz, öyle ise "bu tavrınız ne" diye sormak lazım değil midir?

HDP ile görüşme konusunda "normal" diyen Bahçeli, HDP "tabii, anayasa oylamasında sizinle birlikte başörtüsü için oy vereceğim" derse karşı çıkar mı?

Çıkmaz.

Demek ki Türkiye Cumhuriyeti Devleti''nin kurucu belgesi ve toplum sözleşmesi olan anayasa yapımında, "bölücü, hain, Türkiye düşmanı" ilan ettiği HDP ile iş birliği yapmaya hazır..

Bu saatten sonra kim ne derse desin, HDP, MHP''nin gözünde, meşrulaşmıştır. Bu söylemden sonra, HDP''ye en ağır küfürleri savursa bile -ki savurabilir- bunun hiç bir önemi kalmamıştır. Rol yapıyor, siyaset yapıyor olacaktır.

MHP''nin bu yumuşama (detant) politikası ve siyasal kabul alanını genişletmesi, HDP çevrelerinde nasıl karşılandı bilemiyoruz. Ancak, HDP açısından çok önemli bir ilerlemedir. Sistemin en korumacı ve en katı partisi tarafından siyasal ilişkiler alanına sokulmuştur. MHP''nin açtığı bu meşruiyet alanından sonra, HDP, siyasal boşluğu doldurmak için, "AKP ile iş birliği yapar mı" derseniz, ucu açık. Yapabilir.

Dahası da var: Yeniden "çözüm süreci" isteyenler için de açılan bu kapı, yeniden aralamıştır.

Tüm bu olup bitenler karşısında siyasal yelpazede savrulan, çizgisinden sapan, taviz veren, HDP değil, MHP''dir. Bahçeli yönetimindeki MHP, ilk çizgi dışına çıkışını, 15 Temmuz darbe girişimini gerekçe göstererek yapmıştı. İkinci girişim de işte bu büyük tavizdir.

 MHP''nin kurumsal yapısı, Bahçeli''nin kişisel iktidarının bir parçası haline geldiği için, onun kişiliğine bürünmüş, onun kişiliğinde temsil edilir olmuş, dolayısı ile de teşkilat (örgüt) tüzel kişiliği eksik temsil edilmektedir. MHP, bu haliyle epey zamandır kurumsal amaçlarına hizmet etmiyor. Bahçeli''nin tek adam yönetiminde, onun zihin dünyasında hapsolmuş, özgürlüğünü ve eski gücünü aramaktadır. İşin enteresan yanı, tıpkı HDP gibi sayıp söylediği AKP''nin amaçlarını, Türkiye''nin amaçlarıymış gibi sunarak, millî beka üzerinden, oraya hizmet etmektedir. Bu defa, HDP''yi, milliyetçi davanın kabul alanına alarak, tabir yerinde ise tavan yaptı.

Türk milliyetçisi olduğunu söyleyen bir partinin, bölücü milliyetçiliği kabul alanında hoş görüyle karşıladıktan sonra bir de "buradan size ekmek çıkmaz" diyerek muhalefete gönderme yapması, oldukça manidardır.

Konunun değerlendirmesine devam etmek bakımından bir de şu soru akıllara gelebilir: "Bahçeli''nin basın toplantısı sonrasında siyasal dengeler değişir mi?" Derim ki, ihtimal var. MHP''nin olumlu yaklaşımı sonrası Millet İttifakı içindeymiş gibi gösterilen HDP, kendisine verilecek sözler, taahhütler veya tavizler karşısında Cumhur İttifakı''na katılabilir. Bu katılma iki şekilde olabilir. Birincisi, doğrudan Cumhur İttifakı''nın ortağı olabilir. Ancak bu halk nazarında sarsıntı yaratabilir. İkincisi de dolaylı katılımdır. Yani, dıştan destekle sandıkta katılım şeklinde olabilir. Burada da sıkıntı, HDP''nin kendi seçmen kitlesinden gelebilir. Bir de AKP''ye oy veren korucu ailelerinden, çocuğu kaçırılan insanlardan gelebilir. AKP bu tepkileri dikkate alır mı?

Hesabını yapar ve önemsemez.

Neden?

Çünkü burada önemli olan seçimi kazanmak olacağından esas çoğunluğun ne yapacağı önem kazanır.

Sonuç?

Sonuç olarak MHP, tarih önünde, herkesin gözünün içine baka baka, en büyük tavizi vermekten çekinmemiş, tam orta yerinden kırılmıştır.

Yazarın Diğer Yazıları