Milli güç birliğinde birleşmek

MHP’nin en olumlu tarafı milli olmasıdır. En basit tanımıyla Türk olmanın utanılacak değil, korkulacak hiç değil, övünülecek hasletleri de olduğunu tarih, toplumsal ve duygusal olarak ve ciddi bir ideolojik değer olarak kabulüdür. MHP’nin Konya mitinginde Bahçeli iki önemli analiz yaptı. Birisi, müzakere laflarıyla halkı çıldırtan PKK iş birliğinin yanlışlığını ortaya koymak, öbürü de BOP denilen Büyük Orta Doğu Projesi’nin iç yüzünü ortaya çıkarmak.
Halk böylece neden yüzyılın en büyük yanlışı olan bir şeyi yaptığımızı anlamış olacak. Sınırlarımızı neden teröristlere açmak lüzumunu duydular bunu öğrenecek. Orta Doğu’da emperyalizmin kendi fitnesinin oluşturduğu zalimliklerle birlikte çöktüğünü, bunun için de çok can yaktığını öğrenecek. Emperyalizm çöküyor ama bu çöküşünün çıkardığı büyük gürültü, Müslüman dünyayı acıya boğuyor. Lübnan’da cami bombalamaları, Irak’ta ayda 500 kişinin terör yüzünden can verişi, Suriye’de gözü dönmüş teröristlerin sarin gazı kullanacak kadar zıvanadan çıkmaları, Libya zaten adeta yok edilmiş vaziyette, Mısır’da bizim kışkırtmamızla soğukkanlı bir siyaset yürütemeyen Müslüman Kardeşler’in, direnerek yüzlerce insanın ölümüne sebep olmaları...
Müslüman, Müslüman’ı öldürürken Türkiye ne yapıyor? Türkiye’de milli güç birliğinde Atatürk ortak paydasında birleşme çağrılarını yapan bir topluluk var. Buna dikkat çekmek istiyorum. CHP de en az 50, hatta daha çok sayıda bir milletvekili topluluğuyla, son bir yılın devrimci ilerleyişindeki yerini aldı. Ona ADD gibi milli sivil toplum kuruluşlarını da eklerseniz, emperyalizm çatırdarken, Türkiye’de güvenilecek bir milli yükselişin devreye girdiğini fark edersiniz.

 


***

 


Milli bayramların kutlamaları yasaklandığında hepimiz söylenerek ve kendimizi üzüntüye vererek bir şeyler yapmaya çalışırken; TGB adlı gençlik kuruluşu, 19 Mayıs yürüyüşü ile görkemli bir muhalefet başlattı. Ondan sonra öbür bayramlarda ve anmalarda TGB ile çoğalan, MHP, CHP, ADD ile toplumsallaşan olaylar, bugünkü az çok ferahlamış havayı yarattı. Gezi direnişi buradan doğdu. Görmemek olmaz, hâlâ sürüyor ve Gezi çocuğu büyüyor.
Bu arada AKP, iyice çığırından çıktı. Bilmem kaç bin kilometre yürüyerek adalete dikkat çekmek isteyen 3 kahraman genç, Taksim’e girer girmez tutuklandı, yerlerde sürüklendi ve saralı olanı hastaneye zor yetiştirildi.
Durdurabiliyorlar mı? Hayır. İnsanlar yine mevlitlerini yapıyor, yürüyor, statlarda yasakları delerek muhalif sloganlar atıyor. Türk halkı bilendi artık ona zulüm kâr etmiyor.
Başka bir görmezsek olmaz diyeceğim gelişmeden bahsetmek istiyorum. O da; Şanlıurfa’da, Diyarbakır’da köylülerimizin bayrağımızı hatırlamaları ve cumhuriyetimize duydukları özlemi belirtmeleridir. İşçi Partisi ve CHP’den bir grup, topraksız köylülerle buluştular ve Ecevit zamanında dağıtılan toprakların, Özal zamanında ağalar eliyle nasıl ellerinden alındığını anlattılar. Meğer köylülere boş kağıtlar imzalatılmış.
İşte tarihin diyalektiği kendisini gösteriyor ve büyük gürültülerle debelenen ve yıkılmak üzere olan emperyalizme ve iş birlikçilerine karşı böyle anlamlı ve güvenilir topluluklar oluşuyor Türkiye’de...

Yazarın Diğer Yazıları