Türkiye Barolar Birliği Başkanı Prof. Dr. Metin Feyzioğlu, Kazakistan’ın bağımsızlığının 24’üncü yılı resepsiyonunda son günlerde gündemi meşgul eden “Başkanlık sistemi” ve “Partili Cumhurbaşkanlığı” ile ilgili YENİÇAĞ’ın sorularını yanıtladı. Metin Feyzioğlu, ortaya atılan her sistemde devletin temel organları olan yasama, yürütme ve yargı kuvvetlerinin birbirinden ayrı olması gerektiğine vurgu yaptı. Öncelikli olarak koşulsuz parti içi demokrasinin sağlanması gerektiğini ifade eden Feyzioğlu, “Liderin tek başına milletvekillerini belirlediği bir siyasi parti sistemi ile partili cumhurbaşkanını yan yana koyduğunuzda kaçınılmaz olarak yasama, yürütme birliği ve bu ikisinin gücü ile de yargı birliğine ulaşılıyor” diye konuştu.
Tek elde olmamalı
“Milletvekillerinin belirlenmesinde parti genel başkanının dolayısıyla partililiğini muhafaza eden cumhurbaşkanının sıfır etkisi olacak bir sistem getiriyor muyuz? Getirmiyor muyuz?” diye soran Feyzioğlu, şunları kaydetti: “Parlamentonun çoğunluğuna sahip partili cumhurbaşkanının bütün bakanları, bütün yüksek memurları ve bütün büyükelçileri onamasını kabul ediyor muyuz? Etmiyor muyuz? Yoksa ABD’de ki gibi bir büyükelçi atarken bile parlamentonun onayına mı sunuyoruz? Yani parlamentonun denetlemesini sağlıyor muyuz? Parlamentoda iktidardaki çoğunluğun partili cumhurbaşkanı veya o partinin genel başkanı tarafından belirlenmediği, tamamen demokratik bir yarış içerisinde seçilen adayların genel seçime girdiği ve böylece milletvekili seçildiği parlamento mu? Basın özgürlüğünü insan hakları sözleşmesi çerçevesinde kabul ediyor muyuz? Bunlara evet diyorsak ve bunların ihtiyaç duyulan alt başlıklarına da evet diyeceksek oturalım konuşalım. Ama bunların hiç birine evet demeden sadece cumhurbaşkanını ben partili yaptım dediğiniz zaman yasama yürütme yargı birleşir. Bunun da adı demokrasi olmaz.” Sözü edilen Meksika ve Venezuela tipi başkanlık sisteminin yasama, yürütme ve yargının birleştiği anti demokratik başkanlık tipi olduğunu belirten Metin Feyzioğlu, “Zaten biz o sistemle 5 yüz sene falan yönetildik. Onun adı padişahlıktır. Biz onu biliyoruz” dedi.
İyi ilişkiler kurulmalı
Türkiye ve Rusya arasında yaşanan uçak krizine de değinen Feyzioğlu, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş ilkesinin yurtta barış dünyada barış olduğunu söyledi. Feyzioğlu, sözlerini şöyle tamamladı: “Bizim komşularımızla uluslararası hukuk çerçevesinde iyi geçinmek, iyi ilişkiler kurma gibi felsefemiz vardır. Bu düşünceler ile hareket edildiğinde bölgede herhangi bir sorunun kalmayacağını veya en azından tek taraflı çözüm dayatmaları ile değil ortak akılla çözülebileceğini düşünüyorum. Bu noktada komşularımızın toprak bütünlüğüne de sonuna kadar saygılı olduğumuzu ısrarla vurgulamalıyız. Daima uluslararası toplumla birlikte hareket etmekten vazgeçmemeliyiz. Biz NATO’nun bir parçasıyız. Avrupa Konseyi’nin içindeyiz. Avrupa Birliği’ne de aday bir ülkeyiz. Dolayısıyla politikalarımızı belirlerken hep o çizgide belirlemek zorundayız. Bu milli bir duruşa da engel değil. Marifet bizim milli duruşumuzda mensup olduğumuz ailenin duruşunu örtüştürebilmektir.”
