Muhasebeli merhaba 2024 / Kerim YILMAZ

Muhasebeli merhaba 2024 / Kerim YILMAZ
Yüzyılın yalanını sonlandıran 2023'de bitti. Lozan'ın gizli maddeleriyle yıllarca ahaliyi kandıran Cumhuriyet ve halk düşmanı yobaz taifesinin yüzü dahi kızarmadı.

2023'de 25 bin dolar olacak dedikleri kişi başı milli gelir 9 bin dolara, dünyada ilk 10'a girecek ekonomimiz de 21. sıraya düştü.

Düştü, düşüyor, düşecek dedikleri enflasyon uçtu ama Ay'a sert iniş yapacak roketlerimiz yerinden kımıldayamadı.

Tüm zamanların en akıl dışı yerli milli icadı ''faiz sebep, enflasyon sonuç'' kuramı çökerken ekonomiyi çökertti. Faiz 42,5 enflasyon 65 (TÜİK) oldu. Faiz lobisi altın yılına giriyor. 2018’de merkezi bütçenin toplam borcu 1 Trilyon lira iken 2024’te sadece ödenecek faiz 1.2 Trilyon lira oldu.

2023’ün en acı olayı ciğerimizi en çok yakanı deprem oldu. Şehirlerimiz yıkıldı, imar affıyla müjdelenen binlerce insanımıza evleri mezar oldu. Devlet nerde feryatlarıyla bekleyenler nice hayatların diriyken sâlaları okundu.

Nutuklar atıldı, atılıyor ama kış geldi depremzedelere sağlıklı güvenli barınaklar hala ortada yok. Suriye'de elâleme binlerce briket ev yapmakla övünenler halkımıza sığınmacılar kadar değer vermediler.

Göç yoluyla örtülü istilaya dönüşen ''sığınmacılar'' ülkemizin bugünü için sadece asayiş ama yarın için milli güvenlik tehdidi ve tehlikesi olduğu bilinçli olarak kamuoyundan gizlendi. Halkı uyarmaya çalışanları susturmak için milliyetçi gazeteciler hapsedildi.

Bir plan dahilinde olduğu aşikarlaşan sığınmacılar, kaçkınlar ve düzensiz göçmenler yurdumuzu doldururken, baskıcı yönetimin yağmaladığı kaynakları görüp umutları tükenen bizim gençler, geleceklerini ülke dışında aramaya başlayıp öz vatanını boşaltılıyorlar.

Eğitimde birlik yasası delik deşik oldu, bilimsellikten uzak hurafeci, menkıbeci bir kafanın elinde kasten geriletiliyor, çocuklarımızın beyni köhneleştiriliyor. Ana dilinde yazılanları dahi anlayamayan, uluslararası tüm ölçüm ve değerlendirmelerde 50 yıl öncesinden de geriye düşen okumuş cahil bir nesil geliyor.

At pazarlığı mantığıyla yürütülen ve bir oraya bir buraya savrulan dış politikada, Türkiye Cumhuriyeti yerine ''şahsım'' devleti anlayışı maalesef devletimizin asaletini, milletimizin haysiyetini zedeliyor.

Toplumsal sözleşme olan anayasa her yerinden en çok da mutlaka uyması gerekenler tarafından deliniyor. Açık emredici hükmüne mahkemelerinin uymadığı anayasanın yok sayılması devleti tahrip ediyor. Böylelikle anayasada var olan temel hak ve hürriyetlere müdahaleler kolaylaşıyor ve artıyor. Hak ihlali tespit eden Anayasa Mahkemesi üyeleri kriminalleştiriliyor. Her geçen hukuk devletinden uzaklaşılıyor.

Toplumsal ayrışma bile isteye körükleniyor. Ülkenin kurucu değerleri kasten önemsizleştiriliyor. Cumhuriyetin 100. yıl kutlamalarına halkın baskısıyla gönülsüz katılan iktidar, futbolda Süper Kupa finalini Cumhuriyet ve Atatürk düşmanı Suud'da oynatmayı planlıyor.

Bir asır önceki tebâmız, aşağılık kompleksiyle takımlarımıza Atatürk posterini stada sokamayız diye efelik yapmaya kalktılar. Fenerbahçe ve Galatasaray yönetimlerinin asil duruşuyla madara oldular.

Saray yancısı birkaçı hariç tüm takım taraftarlarını memnun ve mutlu eden bu olay 2023'ün hafızalarda en çok kalanı ve taraftarı olduğum Fenerbahçe'nin gururu olacak.

Başkan Ali Koç'un çöl bedevilerine; "Ne demek Atatürk yok? Atatürk yoksa Türkiye yok, biz de yokuz, maç da yok" sözü her yere kazınacak ve kıyamete kadar hatırlanacaktır.

Çocukların aç kalmadığı, işsiz babaların intihar etmediği, insanların insan onuruna yakışır şekilde yaşadığı bir yıl olsun. Filistin'lilere yapılan Gazze soykırımı, Uygur Türklerine yapılan işkence son bulsun.

Tüm insanlığa barış, huzur, adalet ve iyilikler getirmesi dileğiyle yeni yılınız kutlu olsun.

Yurtta sulh dünyada sulh.

Ne mutlu Türk'üm diyene.

İlgili Haberler